Mafyalar Okulu

1. Bölüm

Selam. Biz mahşerin üç atlısı değilde MAHŞERİN BEŞ ATLISIYIZ. Her şeyi beraber yapan, birimize yapılan yanlışı hepimize yapılmış sayarız. Kolay kolay kimseyle muhattap olmayız. Hainlere yerimiz yoktur. Beş kişi geldik, beş kişide gideriz. Biz birbirimize yeteriz.

En tatlımız, minnoşumuz Nisa'dır. Güzel kızımız Sudenaz, lakabı da var "Pembenaz" pembelere düşkündür. Her gruba lazım mavişimiz yani Mervemiz var. Ha dövüşmeyi seven boksörümüz Derya'yı da unutmayalım. Ve gelelim bana ben İrem çok gülerim ama sinirlenirsem elimden kazalar çıkabilir dikkatli olun.

Hepimizin tersi kötüdür. Damarımıza basarsanız içimizdeki canavarı uyandırmış olursunuz. O canavar da uyanırsa çok ama çok kötü şeyler olur. Kimseden emir almayız, emir almayı sevmeyiz. Patron yoktur çünkü hepimiz patronuz.

Gelelim asıl yere biz gerçekte kimiz? görevimiz ne? işimiz ne?

Söyleyim Nisa bizimle fazla takılmaz, kimin peşindeysek onların arasına sızar bize bilgi verir. Derya ve Sude dövüşçü bakmayın tatlı durduklarına sinirlenince cadıya dönüyorlar. Merve hacker yani bilgisayarla başkalarının telefonlarını falan ele geçirir. Bende yarım ederim ara sıra. Benim asıl işim takip. Bir takip yaparım, bazen Sude de eşlik eder. Hepimiz çok iyi dövüşürüz. Nisa pek sevmez dövüşmeyi.

Beşimizde 11. sınıfa gidiyoruz. Hepimiz ayrı sınıflardayız maalesef. Sadece Merve'yle ben aynı sınıftayız. Ama her teneffüs birlikteyiz. Olaysız bir günümüz geçmez. Okulda fazla iş yapmayız. Kimliğimizi gizleriz. Sıradan gibi davranır kimseyle fazla muhattap olmayız. Bizim kimsenin bilmediği bir sırrımız var.

Biz mafyayız. Adımız 5 ÖLÜM MELEĞİ. Özel işlere giderken siyah giyiniriz. Nisa, Sude, Derya ve Merve siyah şapka ve gözlük takarlar. Ben ise siyah maske ve siyah şapka takarım. Onlar maske takmayı sevmezler o yüzden gözlük takarlar. Hep, birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için savaşırız, işin ucunda ölüm olsa bile. Bizi bir tek ölüm ayırabilir.Bizi diğer mafyalardan ayıran özelliğimiz iyi olmamız, yani kötülere derslerini veririz. Onlarla iş birliği yapmayız. Hak edene hak ettiği gibi davranırız.

Sevgili yapmamaya özen gösteririz. Erkeklerle fazla takılmayız. Bir kaç tane güvendiğimiz arkadaşımız var tabi. Hiç aşık olmadınız mı? derseniz. Olduk, olduk ama sevdiğimizi söyleyemedik. Uzaktan sevdik. İçimizden sevdik. Şuan birimiz bu durumda. Kalbine söz geçiremiyor. Gönül sevdikten sonra sevmiyorum desende faydası yoktur. Gönle laf geçiremeyiz. Laf geçiren varsa da onlar gerçekten sevmemiştir sahtedir sevgileri.

Biz sevdiğimizi araştırırız. İstediğimiz soruların cevabını buluruz ama bir terslik var şuan aramızdan aşık olan kişi Sude. Sevdiği çocuğun adı Onur ama Onur hakkında hiçbir bilgi öğrenemiyoruz.

Sen kimsin Onur Türkan sen kimsin?

Araştırdım, takip ettim ama yok hiçbir bilgi yok, bulamadıkca deliriyordum. Bu çocuk normal değildi, sıradan değildi, bir şeyler gizliyordu. Merve telefonuna ulaşmaya çalışıyordu. Ulaştı da ama telefonu bomboş hiçbir bilgiye ulaşamadık. Sude onu görmeden yapamıyordu. Onur Derya'nın sınıfında. Aslında ilk başta Sude'nin sınıfındaydı sonra sınıf değiştirdi Derya'nın sınıfına geçti. Her teneffüs dışarı çıkıyor. Hep aynı kişilerle dolaşıyor.

Madem takiple ya da telefonundan bilgi öğrenemiyoruz bizde aralarına birini sokarız. Görev sırası Nisa'da aralarına sızacak. Nisa yanlarına gitti teneffüs boyunca konuştular. Nisa ne yaptı ne etti içlerine sızmayı başardı. Nasıl yaptığını da söylemez. Meslek sırrı der geçer.

Birbirimiz için yapamayacağımız şey yoktur. Kardeşlikte bunu gerektirir dimi. Nisa Onurgilin içine sızınca bizimle takılmaz Onurgil şüphelenmesin diye. Ama ne olursa olsun Onur bir şeyler saklıyor eminim, sıradan değil. Mafya olabilir miydi? Aynı bizim gibiler arkadaş çevresi az ve sabit. Hep aynı kişiler. Çok pis kafayı taktım sana Onur Türkan er ya da geç öğreneceğim gerçekte ne olduğunu.

Nisa tüm gün onlarla gezdi, konuştu, yanlarından ayrılmadı. Okul çıkışı evlere dağılırken Sude'yle birlikte Onur'u takibe başladık.

5 Ölüm Meleği grubundan mesaj var.

Nisa: Çocuk çok gizemli hiç bir şey öğrenemedim.

Sude: Tamam biz peşindeyiz. Merve sen ne yaptın telefondan gelişme var mı?

Merve: Yok, ne arayan var ne mesaj atan, bekliyorum.

Ben: Tamam, en ufak gelişmede haber ver. Biz takipteyiz.

Merve: Tamam.

Biz iki hat kullanırız. 1.hat normalde kullandığımız 2.hatta özel mafyalık işleriyle ilgili konuşuruz.

Onur bir eve girdi. 1 saat bekledik çıkmadı. Geç kalıyorduk gitmek zorunda kaldık.

😈

Sabah oldu. Okulda toplandık, kantine gittik çaysız yapamazdım. Çaylarımızı içerken yanımıza bir oğlan geldi. Tanımıyorduk. İn midir cin midir belli değil. Bir çay alıp yanımıza oturdu. Derya, Sude, Merve ve ben vardık. Nisa Onurgilleydi, ajanlık görevini yapıyor şapşik.

Çocuğu öldürecek gibi bakıyordum. "Salak sen kimsin de bizim masamıza oturursun." diye söylendim. Okuldaydık normal davranmalı, dikkat çekmemeliydik. Üff sıkıcı böyle yaşamakta. Bizimkiler tanışmaya başlamış bile ne ara o kadar samimiyetli oldunuz acaba. Tam tanışma sırası bana geliyordu ki çayımı aldığım gibi masadan kalkıp sınıfa çıktım. Bu çocuğu daha önce okulda hiç görmemiştim, yeniydi herhalde.

Sınıfta sadece ben tek oturuyorum, en arkada. Zil çaldı herkes yavaş yavaş sınıfa gelmeye başladı. Kafamı sıraya koymuş yatıyordum. Birden yanıma biri oturdu. Merve sandım. "Yine ne oldu Merve ben bir şey yapmadım." dedim.

"Sadece burası boşmuş, oturabileceğim tek yer burası maalesef." dedi birisi. Erkek sesiydi. Kafamı kaldırdım birden, oydu o salak çocuktu. Kantindeki çocuk.

"Maalesef öyle mi? Zorla tutan yok git başka yere burası benim yerim, benim sıram, istediğimi de oturtmam. Sende istenmeyenler listesindesin canım!" dedim.

"Tamam biraz sakin, sanki karşında ezeli düşmanın varmış gibi bakıyorsun, okulda olmasak döveceksin herhalde." dedi.

"Aferin sana nasılda bildin döveceğimi." dedim.

"Tamam bak ben Azad. Okula yeni geldim ve seninle aynı sınıftayım ve hatta senin yanında oturuyorum. Buradan kalkmaya niyetim yok. Sıra sende senin ismin ne?" dedi.

"Sanane" diyip masaya kafamı koyup yattım.

Zil çaldı. Sude ve Derya bizi almaya geldiler. Bana bakarak gülüyorlardı. Birden Onur girdi sınıfa. Benim sırama doğru geliyordu.

Azad: "Hoşgeldin kardeşim." dedi. Ben şok! Nereden tanıyordu ki.

Onur: "Alıştın mı sınıfına?" dedi.

Azad: "Sınıfa alıştım alışmasınada yanımdakiyle anlaşamadık." dedi.

Gözlerimi devirdim. "Çokta umrumda." dedim.

😈

Nisa bizi kızlar tuvaletinde bekliyordu. Bizim yanımızda olsaydı Onur şüphelenirdi o yüzden kızlar tuvaletinde buluşuyorduk. Nisa'nın yanına gittik.

Nisa: "Ben yanlarına gittiğim zaman konuyu değiştiriyorlar, boş şeyler konuşuyorlar, hiçbir şey öğrenemedim." dedi.

"Biliyordum işte bir şeyler gizliyorlar, bu çocukta bir şey var." dedim.

Sude'ye baktım üzülmüş gibiydi.

"Ama öğreneceğiz gerçekleri vazgeçmek yok, biz şimdiye kadar istediğimiz her şeyi yaptık, bulduk bunu mu öğrenemeyeceğiz. Yeni planı anlatıyorum. Nisa sen daha onlarla takılma, başkalarıyla gez onların yanından geçin, onlara yakın durun belki bir şeyler duyabilirsin. Derya sen onu sınıfta takip et, davranışlarına dikkat et, şüpheli hareketi olduğunda bildir. Merve sen sürekli telefonunu kontrol et, en ufak bilgiyi bile kaçırma. Sude bizde dışarıda takip edeceğiz. Anlaşıldı mı?" dedim yüksek sesle.

Hepsi birden "Anlaşıldı!" diye bağırdı. Moraller düzeldi. "Gazamız mübarek olsun." dedim ve sınıflara dağıldık.