Kasım, Ahmet ve Mustafa; çoktan çocukların izlerini kaybetmiş, Adana' da bir kuyumcuda nezaret haneye girmişlerdi.
_ Ve işte uçuruma geldik kardeşlerim. Şimdi bundan sonra nasıl yol izleyeceğiz onu konuşalım.
Sadece ve sadece onlar vardı.
_ Büyük ihtimalle bizi serbest bırakacaklar. Şimdi beni iyi dinleyin. İlk önce Tarsus' a geçiş yapmak için bir otobüsün bagajına bineceğiz. Tabii Adana' dan ötesine geçen ilk aşiret biz olacağız. Peki sizce o veletler nerede?
_ İnşallah Ankara' ya gelmemişlerdir. Yoksa yandığımız gündür abi.
_ Bence Ankara'dalar. Çünkü rüyamda onları Ankara'da gördüm.
_ Lan andaval eğer rüyalar gerçek olsaydı biz şu an gebermiştik.
O sırada gelen polis memuru onlara:
_ Üç silahşörler çıkabilirsiniz, dedi.
Çok şaşkınlardı. Çünkü Kenan'ı onlar öldürmüşlerdi. Şüpheli olarak sadece onların ismi geçiyordu. Artık taksiye bineceklerdi:
_ Kardeşlerim, artık Adana' dan ötesine gitmenin yolunu bulduk. Otobüs' e gerek yok. Bir tane zengin mı zengin akademisyen uzaktan akrabamız bizleri alacak Mersin'e kadar bırakacak. Ha, bu arada bizim veletler Mersin'e kaçıyormuş. Onları sanırım öldüreceğiz.
_ Vallahi abi ben umudumu kaybettim. Dedim ya onlar Ankara' da diye.
_ Ulan şerefsiz sana mı inanayım yoksa zengin akrabamız Reşit' e mı inanayım.
_ Abi tamam sakin ol. Halledeceğiz.
Araba sonunda gelmiştir.
_ Merhabalar binebilirsiniz.
Üç kardeş arabanın güzelliğine mı yoksa Adana' dan ötesine gidebildiklerine mi şaşıracaktı acaba?
_ Toprağım sen bu kadar parayı nereden buldun?
_ Üzümünü ye bağını sorma.
_ Demek ki akademisyenlikten başka iş de yapıyorsun ha!
_ Tabii ki, arada sırada hastane geliri de elde ettiğim doğrudur. Ama kaçak bir şekilde...
_ Vay canım Adana nın ötesine geçen ilk Hakkâri li sensin. Toprağım, gerçekten Mersin de mi yaşıyorsun?
_ Evet, hem de rezidansta...
_ O ne ki?
_ Koca koca gökdelenler işte, içinde her şey var.
_ Vay be Hakkari'nin gururu.
_ Peki Mersin' den ötesi uçurum mu?
_ Yok öyle bir şey. Ankara da yaşayan arkadaşlarım bile var. Ancak bazıları benim kadar zengin değil.
Tarsus a gelmişlerdi.
_ Burası Tarsus mu? Bizim ilden bile büyük!
_ Evet ama Mersin daha büyük.
_ Gerçi hiçbiri Adana kadar büyük olmaz.
Üç kardeş Akdeniz'e hayran kaldıkça kalıyor, şaşkınlıktan küçük dillerini yutuyorlardı. Artık Mersin' e 10 km kalmıştı. İdeallerine ulaşmaya çok az kalmıştı.
Öte yandan dört kafadar da Mersin'e gelmişlerdi.
_ Sahi biz buraya niçin geldik?
_ Yakalanmamak için... Çünkü burada kimse bizi bulamazlar. Amacımız onları öldürmek...
Artık onlar intikam için ant içmişlerdi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLESİYE MUTLULUK
ActionMert ile Serdar, kaderleri Hakkari'de buluşan iki çocuktur. Şahit oldukları şey çok korkunçtu. Yuva aşireti mensubu ailenin düğününde silahlı saldırı gerçekleşir. Saldırı kan davası nedeniyle düzenlenmiştir. Saldırıyı düzenleyen Toygar aşiretidir. B...