G.G. ~ 7

1.4K 55 25
                                    

Duyuru bölümünü yayınladığım zaman buradayım diyenler için yeniden yayınlamaya başlamıştım ancak görüyorum ki burada değilsiniz. Bu biraz üzücü ama umarım yine gelirsiniz.

Keyifli okumalar.

~

Sabah uyandığımda gözlerimin ışığa alışması için birkaç defa kırpıştırdım, çok fazla ışık vardı sanki bugün diğer günlerden daha aydınlıktı etraf. Daha karanlık olması gerekmez miydi?

Yüzümü buruşturarak derin bir nefes aldım ve üzerimde ki örtüyü yavaşça kaldırdım. Vücudumun uyuşukluğunun geçmesi için ayaklarımı yataktan sarkıtarak bekledim. Sonunda, kendimi hazır hissettiğimde, bedenimi sürükleyerek yataktan kalktım, sabahları uyanmaktan nefret ederdim ve her zaman uyuşuk olurdum ama bugün daha uyuşuktum. Sonuçta nikâh bugündü. Bugün o imzayı atarsam her şey değişecekti. Babamın intihar etmesinin altında yatan sırları öğrenecek, hayallerimden vazgeçmiş olacaktım. Gerçekler bana pahalıya patlıyordu ama umurumda olduğu söylenemezdi.

Telefonum çalmaya başladığında elime aldım ve hızla kulağıma götürdüm.

''Efendim,'' dedim sesim normal çıkması için insan üzeri bir çaba harcarken, bu adam bende saygı duygularını uyandırıyordu ve ben bu duyguya karşı oldukça itaatkârdım.

"Uyanmışsın kızım, senden bir şey isteyeceğim." dediğinde beni her ne kadar göremeyeceğini bilsem de gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Bir an ne diyeceğimi düşünsem de daha sonra nefesimi dışarıya bırakıp konuştum.

''Tabii ki isteyebilirsiniz, Semih Bey.'' dedim yumuşak tutmaya özen gösterdiğim sesimle.

"Beyaz giyinmeni istiyorum,'' dediğinde sertçe yutkundum, boğazımın gerisinde sanki bir alev yükselmişçesine. Ben kot pantolon ve bir tişört giyerek gitmek istiyordum. Babam bana her zaman, Bir babanın en büyük hakkı kızını beyazlar içinde görmek, derdi. Eğer beyaz giyersem bu babama ihanet olmaz mıydı? Ama Semih Bey'i ret etmek içimden gelmiyordu.

"Ama," derken lafı ağzıma tıkarak konuşmamı böldü. ''Lütfen kızım, bu bunağa bunu çok görme.'' dediğinde görmesem de yüzünde bir muziplik olduğunu düşündüm.

"Peki." dedim sessizce duymamış olmasını dilerken sesi tekrar kulaklarımı doldurdu.

"Teşekkür ederim, kızım." dediğinde derin bir nefes aldım. Sesinde barınan hüzünlü ton canımı yakmıştı. Onu tanımıyordum bile neden böyle olmuştu? Bir şey söylemeden telefonu kapattığımda bu terbiyesizliğimi göz ardı ettim. Gözüm saate kaydığında şaşkınlıkla yutkundum saat neredeyse öğlen olmak üzereydi ve ben daha yeni uyanmıştım.

Hızlı adımlarla banyoya girdiğimde yüzümü buruşturdum bugün hiçbir şekilde yataktan çıkmak istemiyordum beni kendimle baş başa bıraksalar olmaz mıydı sanki? Biraz kafa dinlemeyi o kadar çok istiyorum ki.

Duş işlemimi hallettikten sonra saçlarımı havluyu dolayarak banyodan çıktım. Saçlarımı taramadan önce kıyafetimi giymek istiyordum. Yavaşça kıyafetleri tararken zihnime dolan düşünceleri, umutları, haykırışları, itirazları tıpkı terbiyesizliğim gibi göz ardı ediyordum. Beyaz olan kısma bakınırken vücudumun titrememesi için özel bir çaba harcıyordum.

Elime aldığım beyaz elbisenin kalın askıları ve açık bisiklet yakaydı belden alt kısmı bir beyaz tülden oluşuyordu ve tülden daha kısa bir eteği vardı içerisinde. Omuz silkerek kıyafeti koluma astım ve ipli, ucu açık bir topuklu ayakkabıyı elime aldım. Kıyafetimi ve ayakkabımı giydikten sonra saçlarıma açık bir maşa yaptım. Aşağı inmek için hazırdım ama son kez aynadan kendime baktım ve bugün makyaj yapmamaya karar verdim.

Geçmişin GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin