Dedim ve karşıma baktim ki.
Bakmaz olaydım keşke. Burnumuzun dibine girecekler sanki!
Rüzgar benden bir kaç adım öndeyken Milen bizden bir kaç mt ötede olacaklara hazırlanıyordu. Eylül ve Mertte ondan biraz öndeydiler. Denizde Rüzgarın yanında.
Ne olursa olsun her birimizin burdan sağ çıkması lazım. Ve bunu ben sağlıyacağım,benim sayemde hepsi kurtulacaktı. Onların canlarının yanmasına göz yumamam. Onlar benim ikinci ailemi birincisi annem ancak ona hala kırgındım...
Bunca zaman benden sakladığı gerçekler yüzünden, benden her şeyi saklayıp bir yalanın içinde yaşamama sebep olmuştu. Ama ne olursa olsun o benim annemdi. O bana hem annelik hemde babalık yapan kişiydi. Onun hakkını hiç bir zaman ödeyemezdim.
Bunları düşünmenin ne yeri ne de zamanıydı. Karşımızda bir kurt sürüsü vardı ama benim düşündüklerime bak!?
Ama ne yapacağımı kestiremiyordum. İyi ki annem benim isyanlarıma dayanıp beni dövüş konusunda eğitim görmemi sağlamıştı. Ancak dövüşmeyi ne kadar bilsemde ben hiç bir kurtla dövüşmemistim!Onlar bizim üzerimize gelirken biz başımıza gelecekleri bekliyorduk. Korkmamaliydim kendim için değil arkadaşlarım için, sevdiğim adam için...
Elimdeki kılıcı yerine koydum ve sırtımdaki ok ve yayları alıp yaya sıra sıra okları yerleştirdim ve ard ardına firlatmayi başardım. Bu benim için büyük bir başarıydı çünkü bununla ilgili hiç bir ders görmemiştim buna rağmen bir çoğu denk gelmiş ve acıyla kivranmalarini sağlamıştım. Kendimle gurur duyarken bununla başa çıkarmayacağımı bildiğim için sırtima geri yerleştirdim ve kılıcımı kuşandım. Ve Rüzgar seslendi o sırada.
"Elementelerinizi kullanmayı deneyin bize yaklasma dani!"
Dediğinde gözlerimi önümüzdeki kurtlara çevirdim ve odaklanma ya çalıştım. Ben olmuyor diye ümitsizliğe kapilacagim sırada önden bir kaçı yanıp yerde yuvarlanmaya başladılar. Kendimi tebrik etmemi kesen şey ise bana doğru gelen kurt oldu. Kılıcımı ona doğru savurduğum da bacağında bir yara açmayı başarmıştım ancak bu onu çok etkilenmemiș olacakki üzerime atlamaya çalışıyordu. Pençelerinden geriye çekilerek kurtulmuştum fakat son pençesine göremeyip koluma geçirdi Pençelerini.
Vicdansızın oğlu!
Acı çığlığımin arasından tanıdık bir ses duydum.
"Safir!"
Kolumdaki acı ya katlanamazken o kılıcını kurtun tam sırtına geçirdi ve yavaşca döndürdü.
Ben niye bundna has aldığımı anlamadım. İster istemez beni koruduğu ve beni önemsediğini düşünüp mutlu olmuştum.
Kurt yere yığılırken Rüzgar beni kollarımdan tutup yarama baktı içi açmıştı sanki...
Daha fazla yaklaşımlar ve bizde kendi etrafımızda dönüp kendimizi savunmaya aldık. Eylül kırbaçını etrafa savurup onları tek tek yere sererken Milen kılıcını ustaca kullanıyordu. Mert ise kılıç eğitimi aldığı çok belliydi. Üzerine gelen bir tane daha kurtu kılıcını boynuna geçirip yere sererken. Gözlerim Denizi bulunca elindeki baltayı elinde bir oyuncak var gibi onlarla oynuyordu resmen. Her yerdelerdi. Etrafımızı sarkmislar bizde omuz omuza onlara karşılık veriyorduk. Omzumdaki aldırış etmemeye çalışıyordum ancak o acı buna izin vermiyordu!Daha fazla böyle dayanamazdık. Bunu bildiğimden yerimde biraz çömelip sağ elimi toprağa bastırdım. Sesler durmuş, zaman durmuş, nefesim durmuştu herșey durmuştu benim için o an. Kendimi Dünyadan soyutlamistim. Fısıldadım sadece fısıldadım.
"Yardım et..."
Tek cümlemle etrafımızdaki ağaçların kökleri ortaya çıktı ve her kurtun boynuna dolandı ve hepsini boğup birer birer onları yere serdi. Açıkçası kendimden bu kadarını beklemiyordum. Başarım takdire şayandı. Kurtların biri bile kurtulamadı. Onlar yere serilirken etraf bulanmaya ve kararmaya başladı. Bacaklarım beni taşıyamıyordu. Yere yığıldım oracıkta.
Diğerleri endişeyle yanıma geldiler ve Rüzgar beni kucağına aldı. Tam aydinlaga güle güle derken Rüzgar kulağıma bir sey mırıldandı."Teşekkür ederim... Sözünde durdun"
Sonrası karanlık ve bulanıklık tı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Krallık
Fantasi"Herkes gibi benimde normal bir hayatım var yada ben öyle sanıyorumdur" ben Safir Öz .Artık ismimdende şüpeliyim çünkü koskoca 18 yıl koca bir gizlilikte yaşadım. Eğer Benimle gerçeklerimi öğrenmek istersen gel bu macerayı birlikte yaşıyalım. Nede...