Mehmet Burhan'la ilk konuşmamızdan sonra yaklaşık 10 gün geçti. Cumartesi gecesi ben yine ödevlerle boğuşurken bir yandan da Burhan'la mesajlaşıyordum. 10 gündür hiç bıkmadan gece gündüz mesajlaşmıştık ve beni gerçekten mutlu etmeyi başarıyordu. Ona karşı gerçekten bir şeyler hissetmeye başladığıma inanıyorum artık.
Bu gece ödevler yüzünden sabahlayacağım diye o da benimle beraber sabahlayacakmış canım ya. Aslında bu gece için bir karar almıştım. Mehmet Burhan'ın artık 'Seni Seviyorum' konulu mesajlarına ben de aynı oranda cevap verecektim. Yani tam anlamıyla henüz sevmesem de ona karşı bir şeyler hissetmiyor değilim. Onu bekleterek daha çok kırıyor gibiyim ve onu mutlu etmek istiyorum.
Fizik ödevine devam ederken telefonumu elime alıp saate baktım. 00.00 işte en sevdiğim saat. Hemen bir kararla mesajlaşmanın ortasında 'Seni Seviyorum' yazdım. Ne tepki vereceğini öyle çok merak ediyordum ki.
'Nasıl yani gerçekten mi?' gibi cümleler kurmaya başladı. Şaşkınlığı beni daha çok mutlu etmeye başladı. Sonunda kendine gelince 'Şimdi biz?' diye soru yöneltti. 'Ne şimdi biz? Senin bir soru sorman falan gerekmiyor mu?' değil mi ama? Tabi ki bir teklif bekliyorum kızım ben sonuçta. 'Hayatımın geri kalanını benim her şeyim olarak geçirir misin?' Ay seni yerim ben!! 'Evet evet geçiririm tabii.' ay ne kadar da mutlu olmuştur. 'Bekle geliyorum hemen.' Oha! O kadar da demedim canım. 'Çok geç oldu ne gerek var sabah buluşuruz ya' 'Sabahta buluşuruz ben geleyim hemen.' Gel de Mehmet Burhan'a laf anlat. Ben ikna etmek için yalvarırken o çoktan evden çıkmıştı bile. Biraz sonra telefonumun titreşimi odayı kapladı. Tabi ki Burhan arıyordu. 'Efendim' 'Aşağı in geldim hadi.' 'Tamam' Allah'ım çok heyecanlandım. Hızlıca üzerime montumu alıp evden ses çıkarmadan anahtarımı alıp çıktım. İlk buluşma için pijamalar bence de çok mantıklı. Saçlarımı asansörün aynasında salaş bir topuz yaptıktan sonra asansörden çıktım. Kalbim boğazımda atıyor sanki ya.
Siteden uzaklaştığımda onu motorunun yanında buldum. Yanına gittiğim gibi hiçbir şey demeden boynuna sarıldım. Uzun bir süre ona sarılı kaldıktan sonra ondan ayrıldım. Kalbim daha da bir hızlı atarken ne diyeceğimi bilemedim. 'Kalbim yerinden çıkacak gibi.' diyebildim sadece o da 'Benimde.' deyip gülmeye başladık. Biraz daha konuştuktan sonra ayrıldık. Onun gidişini izledikten sonra eve döndüm. Kalbim hala aynı hızla atıyordu. Eve geldiğimde annem su içmeye kalkmıştı. Karşısında beni gördüğünde ufak bir çığlık attı. 'Neredeydin sen Ayşen?' ne uydurucam diye düşünürken aklıma bir şey geldi. 'Ödev çok sıktı çardağa gittim anne.' dedim. Çardakta yazın takıldığım site arkadaşlarım sabaha kadar oturur sohbet ederler. Ben de canım sıkıldıkça onlarla vakit geçiririm. Her zaman onlarla takılmaktan keyif alırdım.'Çok geç oldu annecim uyu artık.' dedi ve uykuya çekildi annem. Ben de direkt yatağıma yatıp telefonumu elime aldım. Mehmet Burhan'la buluşma saati ayarladıktan sonra iyi geceler ve seni seviyorum konul mesajlarımızı yazıp uyumaya çekildik. Onun kokusunu düşünüp uyumak şimdiden mutluluk vermeye başladı. Ama yine de çok fazla aşık olup ona bağlanmak istemiyorum. Ne kadar güvensem de bırakmayacağı kesin değil ve ikinci bir terk edişi kaldıramam. Ben böyle düşünürken gözlerim kapanmaya başladı bile. Daha çok kendimi yormamak için kendimi uykuya bıraktım.
