Birkaç saat sonra kenedimi toparladım zar zor olsa da ayağa kaktım. Şifahanenin kapısına birkaç kere vurdum ama kimse çıkmadı. Halen Mayda'dan bir haber gelmemişti. Artık bir karar almam gerekiyordu ya gece yarısında herkesi kaldırıp bu durumu söyleyecektim yada birkaç saat daha bekleyip sabah kahvaltısında söyleyecektim. İçimde derin bir sancı vardı yüreğim yanıyordu. Kendimde şuna bu olanları açıklayacak kudreti bulamadım ve sabahı beklemeye karar verdim. Sabah kadar yani 3 saat sonra kahvaltı saatinde yeniden ayağa kalktım. Son bir güçle tekrar şifahanenin kapısına vurdum bu sefer kapı aralandı geç bir şifacı çıktı bana baktı ve " Daniş bey, Mayda hanım siz getirdiğinizde yeniden beyin kanaması geçiriyordu. Bu yüzden dolayı müdahale odasına alındı. 4 saatlik bir uğrası sonrası kanaması tamamen durduruldu fakat bahsettiğimiz süre çok uzun bir süre bu sebepten ötürü Prensesin uyanması kendini toparlaması birkaç gün veya bir hafta sürebilir. Birde bunu şuanda söylemek ne kadar doğru bilmiyorum ama beyin çok uzun süre uzullara karşı yetkisiz kaldı uyandığı zaman bazı uzullarında geçici felç durumu gözlenebilir. Tekrar geçmiş olsun." Dedi ve içeri girdi dünyam başıma yıkılmıştı. Bunu nasıl Akel'e açıklardım. Bir an dizlerimin bağı çözüldü yere düştüm. Birkaç dakika sonra kendime geldim. Tek başıma bunu yapamazdım en mantıklısı Barlas'a gitmekti.
Son gücümü kullanıp Barlas'ın odasında gittim. Kapıya vurdum. Uykulu bir ses tonuyla "gir" dedi. Bende bunu duyunca içeri girdim. Barlas beni görünce elindeki kılıç kılıfını yere bıraktı ve bana "Ne oldu Daniş? Neyin var rengin solmuş, gözlerin şişmiş (kolumdan tutup koltuğa oturttu ve bana bir bardak su uzattı) iç bunu sonrada ne olduğunu anlat hadi kardeşim." Dedi. Bana verdiği sudan bir yudum içtim ve "Dün saat iki gibi Mayda'nın yanına gittim. Ona neden yetki vermediğimi anlattım bana kırıldıysa diye af diledim. O da beni affetti ama sonrasın da bayıldı ( Barlas korku ve şaşkınlıkla derin bir nefes aldı) ben onun o an beyin kanaması geçirdiğini düşünemedim. Odama gidip ilaç almaya karar verdim o anda aklıma geldi. Hemen şifa haneye götürdüm 4 saat müdahale ettiler ve anca durdurmuşlar.( Barlas'ın gözünden yaş süzüldü ve kendini toparlamak için ayağa kalktı.) Daha kötüsü şu Barlas uyanması birkaç gün veya bir haftayı bulabilirmiş. Uyandıktan sonrada uzulularında geçici felç durumu yaşanabilirmiş." Dedim Barlas son lafımı duyunca çok hızlıca bana döndü ve " Ne saçmalıyorsun sen Daniş ne geçici felci. Bana bunu neden daha erken söylemedin olum, (o anda hiçbir şey demedin sadece ona bakıp ağladım.) Sakın ağlama kalk kahvaltıya gidiyoruz Akel ve Vera'ya durumu açıklayacağız sende güçlü dur." Dedi. Sonra üzerine alelacele bir şeyler giyindi ve odadan ayrıldık.
Yemek odasına doğru giderken bir anda durdu ve bana dönüp "Mayda 'yı kim taşıdı, yaralı Halide sen taşımadın değil mi ? ( cevap vermek yerine gözlerimi kaçırdım. Elini yarama koydu eline bir miktar kan bulaştı.) Sana inanmıyorum ( zırhının iç kısmından bir kumaş çıkardı bana uzatıp) sar. Hadi oyalanma." Dedi sakince başımda bekledi bende yaramın üstüne o bezi sarıp hazır olduğumu başımla onayladım. Oda hızlı adımlarla yemek odasına doğru ilerlemeye başladı.
Yemek odasına geldiğimizde ise ise herkes masadaydı ve bizi bekliyorlardı. Bizi görünce Akel "Bu ikilide geldi geriye bitek Mayda kaldı. Oda gelsin başlayalım." Dedi. Biz bunu duyunca birbirimize baktık ve yerlerimize oturduk. Barlas Akel'e baktı " size bir şey anlatmamız lazım." Dedi bunu duyunca Akel "Dinliyorum." Dedi . Barlas' da olanı biteni benim ona anlattığım biçimde anlatmaya başladı, merdivenlere yakın duruyorduk merdivenin basamağına çöktüm. Barlas anlattı be ağladım, Barlas'ın cümlesi bittiği anda Akel hızlıca ayağa kalktı. Şifa haneye doğru birkaç adım attı ve yere düştü. Onun yanına direk Afşin gitti. Akel düştüğü yerde bağırarak "Mayda" diye birkaç defa söyledi. Sonrasında olduğu yerde sızlanarak ağlamaya başladı. O sırada Vera halen masada öylece oturuyordu dona kalmıştı. Barlas hızlıca yanına gitti. Sonrada "Vera, bir tepki ver hadi lütfen bir şey söyle böylece kala kalma beni de korkutuyorsun." Dedi. Vera başını Barlas'a çevirdi sonra içten bir şekilde ağlamaya başladı. Barlas hem onu teselli ediyordu bir yandan da kendi de ağlıyordu. Feray ve Çağın sadece oldukları yerde suskun bir şekilde ağlıyorlardı. Bense kendi yarattığım manzara bakıyordum. Bu durum yaklaşık olarak 1 saat sürdü sonrasında ise Akel güçlükle ayağa kalktı " ben kardeşimi görmeye gideceğim. Vera sende benle gel. Feray, Çağın sizde kendinizi toparlayın sonrada Bahaya durumu söyleyip Ardil'e mektup yazın. Daniş, Barlas ikinizde bu diyarın en iyi şifacılarını buraya getirin." Dedi. Hepimiz dediklerini yapmaya başladık. Barlas'a döndüm ve "Hadi gidelim." Dedim. Barlas bana baktı "Tamam yola çıkacağız ama önce bak masada yiyecek bir şeyler bir şeyler atıştır. Gece boyu aç durmuşsun. ( minik bir sandiviç hazırlayıp bana uzattı.)Al hadi." Dedi. Canım hiç istemiyordu ama yine de aldım sonrada Diyarın her yerini gezip şifacı aramaya başladık.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Yolu
FantasyEjder adasında bir macera. "hepimiz birbirimizden farklıyız ama hepimizin ortak bir isteği var yaşadığımız diyarda savaş olmaması. Bu yolda kimi zaman yara aldık, kimi zaman zindanlara düştük. Kimi zamansa kayıplar verdik. Ama en sonunda Diyarımız s...