"Kainler geçmişi veya geleceği biliyorsa neden kendilerinin idamını durmadı yüce bilgin ve hatta her şeyi biliyorlarsa neden her şeyi yoluna koymadılar. Artık dayanamıyorum ben uyanmak istiyorum."
Kainler bilirler görürler ama müdahale etmezler çünkü o zaman zamanın akışı bozulur. Herkes uyanmak ister ama uyanmak sadece uyuyanın elindedir.
Ne olduğunu ne anlayabilmiştim nede bir tepki gösterebiliyordum. Gözlerimi açtığımda odamdaydım, başımda yoğun bir ağrı vardı. hızlıca ayağa kalktım. B-benim başımda sargı vardı. üzerime koltuğum üzerinde duran pelerini takıp çıktım. Koşar adımlarla Daniş'in odasına gittim. kapıyı hafifçe tıklattım. Daniş'in sesi oldukça umutsuz, donuk ve titrek bir biçimdeydi "girebilirsin, müsaidim." dedi. Açıkçası kötü bir şeyler olmasından korkarak yavaş adımlarla içeri girdim. Arkası dönüktü ve daha konuşmamıştım bile derin bir nefes alıp heyacanlı bir sesle "Mayda (Hızlıca ayağa kalktı ve tam karşıma geçti) sen gerçeksin, uyandın. Sen uyurken neler neler oldu bir bilsen , senle son gece konuştuğumuz sırlar defteri işini hallettim Barlas ve Vera yı topladım okumaya başladık, Çağın ekibe katılmayı kabul etti. Ablan ve Afşin, Afşin güçlerini kaybetmesin diye evlendiler ve sonrasında b-" sözünü kestim. Ben devam ettirdim "Annemgil baskın yaptı. Afşin, Feray, Barlas yaralandı ve Barlas uzun süre rahatsız. İyileştikten sonra ablamla yemek masasında kavga ettiler. Sonra Barlas annesini çağırdı. Tam onu hançerleyecekken sen onu durdurdun ve Çağında Kadını bu diyarlardan kovdu değil mi ?" dedim. Gözleri kocaman olmuştu kekeleyerek "Gerçekmiş, sen uyurken ben dedemin kitabında bir yazı gördüm can taşı diye bir taş varmış o taş ikiye bölünüm ruhen birbirine bağlı iki kişiye takılırsa uyuyan yani yaralı kişi onun bilincine duyduklarına sahip olurmuş. Ben sadece senin de beni sevdiğine inanarak bunu denedim. İnanılmaz." dedi. Gülüşümü saklayamadım hafif bir tebessümle gülümsedim tam konuşacakken başım döndü ve sendeledim.
O anda Daniş panik ile " Halen ayakta duruyorsun, konuşma bir şey yapma sadece otur ( yatağına götürdü) burada bekliyorsun ben şifacıyı çağırıyorum kontrolünü yapıyor ve ne gerekiyorsa onu yapıyoruz tamam mı? Sonrasında herkese haber veririz olur değil mi?" dedi. Zaten konuşmaya pek halimde yoktu evet manasında başımı salladım, dik durmaya pek halim yoktu az önce fazlaca konuşmuştum ve bu beni oldukça yormuştu. Dik duracak gücüm bile kalmamıştı kendimi hafifçe geriye çekip yatak başlığından destek alarak oturmaya başladım. Daniş benim oldukça bitkin olduğumu görünce tahminimce beni yalnız bırakmak istemediğinden olsa gerek, Pera'ya şifacıyı çağırması konusunda emir verdi ve yatağın hemen yanına bir sandalye çekti. Tam karşıma oturdu. Kendimi topladım zorlukla da olsa "Sen buraya ışınlanmış olamazsın ben neden sonrasında ne olduğunu hatırlamıyorum, sonrasında ne oldu Barlas toparlandı mı ?( Hafifçe eline dokunup avcunu çevirdim dikiş yapılmıştı) Acıyor mu ? Vera ablama bir şey yaptı mı ? Baha ne yaptı bu süreçte o iyimi nasıl? " dedim ama bende bittim. Daniş cevap verecekken içeri sarayın şifacısı girdi Daniş hızlıca ayağa kalkıp kenara çekildi.
Şifacı bir süre muayene ettikten sonra Daniş ile birlikte dışarı çıktılar. Bir süre sonra Daniş içeri girdi. Yanıma oturdu ve " Durumun iyiymiş ama bir süre kendine yüklenmemen gerekecek. Seni kendi odana yollayıp tehlikeye atmayacağım Burada kalacaksın, ben gidip bizimkilere haber vereyim daha doğrusu haber verdirteyim. Uzan dinlen sen." dedi tam gidecekken kolunu sıkıca tutup kavradım kendimden emin ve sert bir tavırla "Sorularımı cevaplamadın. Bekliyorum cevaplarını." dedim. Derin bir nefes aldı ve "Barla iyimi dersen toparlandı biraz, Vera ablanın boğazına hançer dayamış, birlikte geldiler Akel özür diledi ve Barlas ve Vera'yı savaş baş komutanı ilan etti. Harekete geçmek için senin uyanmanı bekledik. Bu süreçte binlerce şövalye yetiştirdiler . Baha ise ben kolyeyi taktım takalı kolye ile yanına gittikçe oldukça iyiydi. Kolye olmayınca seni özlüyor gibi davranıyordu. Anladığım kadarıyla kolyenin enerjisini hissediyordu. Şimdi iznin ile herkesi uyandığından haberdar edeceğim." dedi. ve koşar adımlarla dışarı çıktı kapıda Pera'yı gözünü üzerimden ayırmaması için tembihledi ama benim Baha'nın yanına gitmem lazımdı. Benim enerji kaynağım baha ve ben onun görmeden kendime gelemezdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ejder Yolu
FantasyEjder adasında bir macera. "hepimiz birbirimizden farklıyız ama hepimizin ortak bir isteği var yaşadığımız diyarda savaş olmaması. Bu yolda kimi zaman yara aldık, kimi zaman zindanlara düştük. Kimi zamansa kayıplar verdik. Ama en sonunda Diyarımız s...