GLADE

(LORD FIRTINASI)

Espacio'ya vardığımızda saat neredeyse gece yarısına geliyordu. Odamıza çıktığımızda yorgunluktan bitik bir haldeydik. Dolabıma gidip kendime üst baş aldım. Mümkün olduğunca ses yapmamaya çalışıyordum. Çünkü Fredy horlaya horlaya uyuyordu.

Kıyafetlerimi alıp banyoya gittim. Sıcak suyu açıp küvetin dolmasını bekledim. Bu esnada aynada kendime bakıyordum. Yorgunluktan yüzümün rengi gitmişti. O kadar yolu yürüme mesafesi diye yürümüştük. Ayaklarım şişmişti. Suyun dolduğunu gördüğümde kendimi sıcak suyun şevkatli kollarına bıraktım.

Çikolatalı duş jelimden lifime sıkıp iyice köpürttüm. Önce kollarıma ardından bacaklarıma ve sonra tüm vücuduma sürdüm. Çikolata kokusunun verdiği mutlulukla bir süre suda bekledim. Sonra durulanıp çıktım sudan. Şeker pembesi bornozuma sarılıp güzelce kendimi kuruladım. Üzerimi giyinip saçlarıma bir havlu sarıp banyodan çıktım.

Odaya göz gezdirdiğimde bütün kızların uyuduğunu gördüm. Onları uyandırmamak adına parmak ucumda yürümeye başladım. Yatağıma vardığımda başımdaki havluyu çıkarıp yastığımın üzerine serdim. Saçlarımı kurulamadan kendimi yatağa bıraktım.

Gözlerimi açtığımda sabah yeji oluyordu. Henüz çatlak megafon bizi uyandırmaya gelmemişti. Yatakta dönüp gerinmeye başladım. Yataktan kalkıp dolabıma gidip üzerimi değiştirdim. Fredy'nin yanına gidip onu dürttüm.

"Heyy! Ölmemişsindir umarım."

Gözlerini yavaş yavaş aralayan Fredy beni tanımamış gibi bakıyordu. Onun bu hali beni güldürmüştü.

"Bu kadar uyunur mu?"

"Sen erken kalkmış olabilir misin?"

"Bugün ilk sınavın son bölümü. Artık bitsin diye yalvaracak hale geldim."

"İkinci sınav daha zor olacak ama."

"Sen sınavlar hakkında bilgin var değil mi?"

"İyi denemeydi küçüğüm. Şimdi dolabı terk et."

Fredy'nin bana küçüğüm demesi ile aklıma o gizemli yabancı gelmişti. Sinirlerim yine bozulmuştu. Bugünkü sınavdan korkmaya başlamıştım.

"Ne oldu? Enerjin emilmiş gibi."

"Dün bir yabancı adam ile karşılaştım."

"Eee."

"Bana ona layık olmamı istedi ve sınavda dikkat etmemi istedi."

"Bu yabancı adam senin sevgilin falan olabilir mi? Baban veya tanıdık biri?"

"Olsa tanırdım her halde. Değil mi?"

"Burası Espacio. Burada her şey mümkün."

"Ama bu mümkün değil. Onun benimle hiçbir ilgisi yok."

"Bak tatlım. Burada biçim değiştirebilirsin ama sesini asla. Sesler kişinin benliğine aittir ve hiçbir büyü, sihir onu onu değiştiremez."

"Hayır. Sesinide tanımıyorum."

"O zaman kafana takmana da gerek yok. Delinin biri de olabilir. Daha önce de öğrencilere bu şekilde söylemlerde bulunanda olmuştu."

"Nedeni neydi peki?"

"Bilemiyorum. Deli işte."

Fredy'nin haklı olmasını umarak konuyu kapattım. Üzerime açık gri bir elbise giyinip dolaptan çıktım. Kızlar hala uyuyordu. Onları rahatsız etmeden odadan çıktım. Saat çok erkendi ve kahvaltıya da çok vardı. Dışarı çıkıp kasabayı keşfetmeye karar verdim. Bu kadar zamandır burada olupta buraları bilememek olmazdı elbet.