GLADE

(SİHİRLİ TAŞLAR)

Gözüme vuran güneş ışığı ile gözlerimi kırpıştırdım. Uykumun benden koşarak uzaklaştığını fark edince uyanmak zorunda kaldım. Gözlerimi açtığımda Mahidevran, Yıldız, İcy ve Sonay'ın bana Azrail gibi baktığını gördüm. Derin bur nefes alıp sormaya korktuğun sorumu sordum.

"Ne oldu kızlar?"

Kızlar ellerini göğüslerinde birleştirmiş beni izliyorlardı. Yatağımda doğrulup oturdum. Oda arkadaşlarım İvy, Kıvılcım ve Toprak kendi yataklarında beni süzmekle meşguldü. Onlarda meraklı gözlerle cevap bekliyorlardı.

"Böyle odama dalamazsınız. Arkadaşlarım rahatsız olabilir. Değil mi kızlar?"

"Bizim için problem yok. Biz her zaman entrikaya açığız."

Kıvılcım'ın bu sözü üzerine kızlar kendinden emin şekilde başlarını kaldırdılar. Bir tane normal insan beni bulmaz zaten.

"Sizinle uğraşmak isterdim ama malum ders bekler. Hazırlanmam lazım."

Yataktan hızla kalkıp dolabıma koştum. Kapıyı açmak için zorladığımda bunun olmadığını fark ettim. Tekrar tekrar denedim. Ama kapı Nuh diyor peygamber demiyordu.

"Fredy'nin sana selamı var. Seni seviyormuş."

Kapıya yumruk atıp banyoya yöneldiğim andan Sonay önüme geçip kapıyı tuttu. Hınzır bir gülümseme yerleştirip yüzüne öylece bekledi.

"Anlat ve kurtul."

En sonunda teslim olup yatağıma geri oturdum. Kızların hepsi bana bakıyordu. Bu vampirlerden kaçış yoktu.

"Ne öğrenmek istiyorsunuz?"

Kızlar istediğini almanın verdiği huzurla etrafımı sardılar. Yüzlerinde otuz iki dişlerini gösteren gülümsemeler vardı.

"Sen akşam o Bay Ukala ile nereye gittin?"

"Yorulmuştum. Bana odama kadar eşlik etti."

"Tam olarak odanın neresine kadar eşlik etti?"

"Girişe kadar."

"Odaya da kucağında mı girdin?"

"Hayır tabiki de. Ayaklarıma ayakkabı vurunca beni taşıdı saolsun."

"Rahat mıydı kucağı?"

"Ne alaka? Adam kibarlık etti."

"Dans ettiğin yakışıklı kimdi?"

"Çocukluk arkadaşım."

"Ben hatırladım. Bardaki arkadaşın değil mi?"

"Evet o."

"Biz niye hatırlamıyoruz."

"O ara kafanız karışmış olabilir. Malum çok içtiniz."

"Merak etme hatırladık kim olduğunu. Sen devam et anlatmaya."

"Neyi anlatayım size?"

"Ukala ona neden kızdı öyle? Ondan başlayabilirsin anlatmaya."

"Bilmiyorum."

"Sence senden hoşlanıyor mu?"

"Hayır."

"Bir daha buluşacak mısınız?"

"Bilmiyorum. Ve bu kadar ahiret sorusu yeter."

Yatağımdan çıkıp kendimi banyoya zor attım. Ardımdan kapıyı kilitleyip kapıya yaslandım. Kızların saçma sorularını arkamda bırakarak küvete yöneldim.

"Bu kızlar kafayı yemiş. Yemin ediyorum normal değiller."

Kendi kendime söylenip durdum sıcak suyu açarken. Kendimi sıcak suyun şevkatli kollarına bıraktım. Suyun bedenime masaj yaparcasına vücudumdan kayip gitmesi beni kendime getiriyordu. Gözlerimi kapatıp kendimi suya bıraktım. Dakikalar sonra sudan çıktığımda adeta yenilenmiş gibiydim.