(KIRILMIŞ DÜŞLER)

7 0 0
                                    

Espacio'ya geldiğimizde saat akşam üzeriydi. Neredeyse beş saat o adamla kalmıştık. Meydan'a geldiğimizde herkes bize bakıyordu. Bizde koşup acı çekenlerin yanına gittik.

"Siz iyi misiniz?"

"İyiyiz ama o an çok canımız yandı."

Yeşil şaçlı kız ağlamaya başladı. O adamdan korktuğu çok belli oluyordu. Kim olsa korkardı zaten. İleri çıkıp kıza sarıldım. Kız bana sarılarak daha çok ağlamaya başladı. O kadar içten ağlıyordu ki benimde gözlerim dolmaya başladı. Boğazıma bir yumru oturmuştu resmen.

"Odama kadar gelir misin?"

Profesör Ørken'ın sesi gökyüzünde yankılanmıştı. Herkes dönüo baktığında ne olduğunu anlamadım der gibi omuzlarımı silktim. Kızları orada bırakıp Profesör Ørken'in odasına doğru yürümeye başladım. Herkesin gözünün üzerimde olduğunu hissediyordum. Meydan'ı hızlıca geçip Profesör Ørken'in odasının önüne geldim. Derin bir nefes alıp kapıya vurdum.

"Gel."

İçeriden gelen ses ile kapıyı yavaşça ittim. Önce başımı içeri uzatıp baktım. Profesör Ørken kitapları incelemekle meşguldü.

"Orada öyle durma. İçeri gel."

Profesör Ørken bana bakmadan demişti bunu. Içeri girip hemen arkasında durup beklemeye başladım. Profesör Ørken hala bana bakmadan kitaplara bakıyordu. Hava asılı beş kitabı birden inceliyordu. Kitaplardan biri yükselerek benim önüme geldi. Önce Profesör Ørken'a döndüm. Sonra önümde duran kitaba baktım. Kitaba bakınca yutkunma gereği duydum.

"Bardan döndüğünüzde karşılaştığın kişi buydu değil mi?"

O adam yine bir şekilde karşıma çıktı. Ben onu tanımıyordum ama sürekli karşıma çıkması beni rahatsız ediyordu.

"Kim bu?"

Sesim biraz titrek çıkmıştı. Kendi kendime söylenip Profesör Ørken'e odaklanmaya çalıştım.

"Bu adam Lord Andhera Myrkur. Temnota adlı karanlık diyarın hükümdarı. Kendisi ona Kötülükler Lordu denmesini seviyor."

Bu isim bana zerre tanıdık gelmiyordu. Adında bile meymenet yoktu. Bir insan kötülüğü nasıl sevebilirdi.

"O gün sana ne söyledi?"

Profesör Ørken artık bana dönmüştü. Gözleri neredeyse alev saçıyordu. Korkmaya başlamıştım.

"Bana sınavda dikkatli olmamı söyledi ve..."

"Ve?"

"Ona layık olmamı istedi."

Profesör Ørken'in bakışları birden değişmişti. Artık daha da sinirli bakıyordu. Birkaç adım atıp tam karşıma geldi.

"Bunu bana nasıl söylemezsin."

"Bizimle dalga geçen biri sandık."

"Sandınız? Neye göre bu karara vardınız peki?"

Buna verecek bir cevabım yoktu. Profesör Ørken anlamadığım bir şekilde çok sinirlenmişti.

"Burada hiçbir şey saklı kalmaz Nazenin. O yüzden bir daha benden bir şey saklama."

Başımla anında onayladım profesörü. Beni baştan aşağı süzdükten sonra gitmem için eliyle işaret yaptı. Bende hemen odadan çıkıp bizimkilerin yanına koştum. Hızlıca Meydan'a ulaştım. Çoğu kişi dağılmıştı. Geriye meraklılar ve bizimkiler kalmıştı.

"Ne dedi Profesör?"

"O adam hakkında birkaç şey sordu. Daha önce gördün mü falan."

"Sadece sana neden sordu ki?"

GLADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin