(CENNET KOYU)

6 0 0
                                    

Gözlerimi açtığımda Toprak ile göz göze geldim. Başımda azrail gibi bekliyordu.

"O ne lan öyle?"

Korkudan kendimi yataktan aşağı attım. Derin nefes alıp ayağa kalktım. Toprak'ta mimik oynamadan beni izliyordu.

"İyi misin Toprak?"

Durup bana bakmaya devam etti. Başını sağa yatırıp gözlerini gözlerime dikti. Hafifçe tuhaf bir gülümsemeyle gülümsemeye başladı.

"İyiyim."

"Korkuttun beni."

"Özür dilerim."

"Önemli değil."

Ayakta birkaç hareket yaparak vücudumu germeye çalıştım.

"Sana bunu aldım."

Toprak bana kırmızı renkli bir kolye uzatmıştı. Kolyeyi elime alıp incelemeye başladım. Etrafı pırlantalarla çevrili yakut bir kolye gibi duruyordu.

"Umarım sahtedir."

"Evet."

"Ama hiç gerek yoktu."

"Sana yakışacağını düşündüm."

"Teşekkür ederim."

Toprak bana gülümseyip yatağına geri döndü. Bende yatağımı toparlayıp dolabıma giyinmek için gittim. Fredy hala horlayarak uyuyordu.

"Günaydın."

"Erkencisin."

Fredy esneyerek kendine gelmeye çalışıyordu.

"Uyandım işte. Bana bugün nasıl bir kombin önerirsin?"

"Hımm. Bir düşünelim bakalım."

Fredy'nin emri ile elbiseler etrafta uçuşmaya başladı. Önce elbiseler ve etekler elendi. Ardından tişörtler ve triko kazaklar elendi. Fredy benim için koyu renkli bir kot pantolon ve üzerine v yaka bir bluz seçti. Yanına da bir şapka ile kombini tamamladı.

"Şapka konusunda emin misin?"

"Kasket tarzı, modern bir şapka. Giyin bak sana nasıl yakışacak. Bana güven."

Fredy'ye güvenip kıyafetleri giydim. Fredy'nin karşısına geçtim. Fredy aynaya döndüğünde kendime baktım.

"Sen bu işi biliyorsun Fredy."

"Beni şımartıyorsun."

"Sana bir şey sorabilir miyim?"

"Ahh. Bende diyorum bu kız neden iyi bugün. Sor bakalım."

"Alakası yok ya. Sadece aklıma geldi."

"Sor. Sor. Bekliyorum."

"James Carter. Onun benim hakkımdaki düşüncelerini nasıl öğrenebilirim?"

"Sorarak."

"Ciddi olamazsın."

"Bunu başka türlü öğrenebilir misin? Biliyorsan bana da söyle. Lazım olur belki."

"Merak etmiştim."

"Ondan hoşlanıyor musun?"

Ondan hoşlanıyor muyum? Güzel bir soruydu. Bunu bende bilmiyirdum ki. Bazen bana iyi davranıyor, beni önemsiyor gibi ama bazen de sanki düşmanıymışım gibi bakıyor. Beni görmezden geliyor. İstemsizce gülümsedim. Ne düşündüğünü bilmesemde bu hali bile beni güldürüyordu.

"Hoşlanıyorsun."

Fredy'nin kahkahası ile kendime geldim. Yüzümün aldığı şekli aynadan görünce hemen kendimi toparladım.

GLADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin