(İÇİMİZDEKİ CASUS)

7 0 0
                                    

"Beynim zonkluyor. Bu nasıl bir baş ağrısı."

Sabah uyandığımda sanki üzerimden tır geçmişti. Yataktan kalkacak halim bile yoktu. Her yerim ağrıyordu.

"İyi misin?"

Sorunun sahibi Toprak'tan başkası değildi. Üzeri giyinmiş ve yatağı da derli topluydu. Yatağının üzerine oturmuş beni izliyordu.

"Başım ağrıyor. Çok yorgun hissediyorum."

"Farklı bir evrene geçiş yaptın. Bünyen alışmaya çalışıyor olabilir."

"Belki."

Yatağımdan kalkıp banyoya doğru yürüdüm. Kapıyı arkamdan kilitleyip sıcak suyu açtım. Elbiselerimden kurtulup kendimi suyun altına bıraktım. Sıcak suyun etkisiyle vücudum kendine gelmeye başlamıştı. Sanki gittikçe canlanıyordum.

Yaklaşık yarım saat suyun altında kaldım. Suyu kapatıp bornozuma sarıldım. Aynanın karşısına geçip saçlarımı kurulamaya başladım. Gözüm aynaya aldığında gözlerime inanamadım. Aynaya yaklaşıp gözlerimi incelemeye başladım. Gözlerimin rengi değişmişti. Tozpembe bir hal almıştı. Geri çekilip gözlerimi ovaladım. Tekrar yaklaşıp baktığımda gözlerimin renginin tekrar kahverengi olduğunu gördüm.

"Benim iyice ruh halim bozuldu."

Kendi kendime söylenip saçımı kurutmaya devam ettim. Aynada son bir kez kendime bakıp banyodan çıkıp dolabıma gittim.

"İyi misin sen?"

"Fredy'im ben iyi değilim galiba."

"Banyoda az önce gözlerimi tozpembe gördüm."

Hem üzerimi giyiniyor hem de Fredy'e cevap veriyordum.

"Emin misin? Bu pek mümkün değil gibi."

"Biliyorum ama son zamanlarda değişik ruh hallerim var."

"Nasıl?"

Fredy'nin karşısında duran koltuğa attım kendimi. Cennet Koyu'nda olanları, odamda olanları... Hepsini tek tek anlattım Fredy'ye. Beni bölmeden dinledi Fredy.

"İlk defa böyle bir şey görüyorum. Profesör Røg'a söyledin mi?"

"Hayır. James ile kütuphaneye bakacaktık."

"Bakamazsınız."

"Neden?"

"Çünkü sizin yani öğrencilerin oraya girmesi yasak."

"İyi de kütüphane öğrenciler için değil mi?"

"Orada çok gizli evraklar var. Siz giremezsiniz."

Fredy'nin dediklerini kafamda tartmaya başladım. Oraya girmenin bir yolu olmalıydı.

"Boşuna düşünme. Oraya giremezsiniz. Siz oraya adım attığınız anda çimenler rapor verecek Profesör Røg'a."

Fredy'nin son cümlesi benim tüm unutlarımı bitirmişti. Üzerimi giyip hemen dolaptan dışarı attım. Fredy arkamdan seslendi ama onu duymamazlıktan geldim.

Dolabımdan çıktığımda Toprak hala bıraktığım yerde oturuyordu. Yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı.

"Daha iyi misin?"

Kıvılcım'ın bu sorusu ile şaşırmıştım. Tuhaf bir şekilde yüzüne baktım.

"Toprak söyledi. Öyle öcü gibi bakma bana."

"İyiyim."

Kızlarla birlikte odadan çıktık. Sonay, Hale, İcy ve Mahidevran koridorun sonunda bizi bekliyordu. Hızlı adımlarla onların yanına gittik. Beraberce dışarıya gitti. Cennet Koyu'nda ders yarım kaldığı için bugün derse devam edecektik. Kapıdan çıktığımızda James ve Rain'in yanında iki kişi daha bizi beklediğini gördüm.

GLADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin