Daddy Issues

26.Bölüm: ''Living With Jungkook Jeon''

hatırlatma;

Taehyung'u yatağa bırakıp yeniden ayakta dikilmeye başladığında ellerini göğsünün altında birleştirmiş, ne açıklama yapacaklarını düşünüyordu. Taehyung'u nasıl uyandıracağı da onun için bir merak konusuydu çünkü oldukça derin bir uykuda gibi görünüyordu.

Tüm bunların dışında aklından tek bir şey geçiyordu, o da; kelimenin tam anlamıyla sıçmış olduklarıydı.

*

26.Bölüm:
''Living With Jungkook Jeon''

"Şimdi ne yapacağım?" diye mırıldandı Jungkook kendi kendine. Taehyung'u bir şekilde uyandırması gerekiyordu, ayrıca içerideki adama ne açıklama yapacakları da onun için büyük bir bilinmezdi. Tanrı aşkına, on dakika öncesine kadar Taehyung'un bir amcaya sahip olduğunu bile bilmiyordu! Beyni şaşkınlıktan dolayı mantıklı düşünmeyi reddediyordu.

Jungkook birkaç dakika sonunda az da olsa kendine gelebildiğinde, yatağın kenarındaki komodinde duran sürahi ve bardak ilişti gözüne. Sanırım Taehyung'u bu şekilde uyandırabilirdi. Bu yöntemin işe yaramasını umuyordu, çünkü aksi halde ne yapacağını hiç bilmiyordu. Komodine yönelip boş bardağa su doldurdu ve hızlı adımlarla Taehyung'un yanına ulaştı. İçinden geçirerek Taehyung'dan birazdan yapacağı şey için özür diledi ve suyu deyim yerindeyse uyuyan oğlanın yüzüne boca etti.

Taehyung tam çığlığı basacaktı ki Jungkook bunu öngörüp eliyle onun ağzını kapattı. Jungkook'un eli Taehyung'un çığlığını yutarken Jungkook bir yandan bunun işe yaramasına sevinmişti. Bir anda doğrulan Taehyung şoktan iri iri olmuş gözleriyle Jungkook'a baktı. Jungkook onun çığlık atmayacağından emin olduktan sonra ağzına kapanan eli çekti. Taehyung bir eliyle yüzündeki suyu silerken yüksek bir sesle konuştu.

"Bunu neden yaptın?" Jungkook içinde bulundukları duruma rağmen gözlerini devirdi. "Çok açık değil mi?"

"Neden uyumama izin vermedin ki?" dedi Taehyung dudaklarını büzerek. Tanrı biliyordu ya, başka bir zamanda olsaydı Jungkook bu dudakları öpmeden duramazdı ama şu an daha önemli bir sorunları vardı. "Amcan, içeride." dedi bir çırpıda Jungkook. Taehyung ona birkaç saniye boş boş baktı. "Hiç komik değil, biliyorsun değil mi?" Jungkook kafa salladı ciddiyetle. "Evet, bence de hiç komik değil. Çünkü amcan büyük ihtimalle içeride ikimizi birden öldürme planları yapıyor."

Taehyung ona inanmadığını belirtircesine baktı. Jungkook'un söylediğinin doğru olma ihtimalini düşünmek bile istemiyordu. "Kapa çeneni, Jeon. Şaka yaptığını biliyorum."

"Taehyung, beni uğraştırma. Böyle bir konu hakkında şaka yapmayacağımı biliyorsun." Genç oğlan yerinde iyice doğrularak Jungkook'un gözlerinin içine baktı ve o an inanmak istemediği şeyin doğru olduğunu gördü.

"Siktir.." diyerek ayağa fırladığında gözleri kararmıştı fakat bunu umursamadı bile. Jungkook'un karşısında dikilmeye başladığında Jungkook ona üstten bakıyordu. Konuşmuyorlardı fakat bakışları birbirlerine çok şey anlatıyordu. Taehyung birkaç saniye sonra yerinde kıpırdandı. Olduğu yerde duramıyordu "Şimdi ne yapacağız? İçeride mi? Ben kesinlikle bittim.." Taehyung odanın içinde volta atmaya başladığında bu sefer Jungkook Taehyung'un kalktığı yere oturdu ve yüzünü ellerinin arasına aldı. Sahiden, şimdi ne bok yiyeceklerdi?

Jungkook yeniden ayağa kalktığında bu sefer daha toparlanmış haldeydi. Taehyung, Jungkook'un yanından geçip odayı turlamaya devam edecekti ki Jungkook onu omuzlarından yakalayıp durdurdu. Taehyung bir şey söyleyemeden o güzel yeşil gözlere baktığında Jungkook konuştu. "Şimdi, tek yapmamız gereken sakin ve dürüst olmak. İçeride tek bir konu haricinde asla yalan söylemeyeceğiz ve ayrıc-" Jungkook'un ağzından çıkanlara karşılık gözleri fal taşı gibi açılan Taehyung onun lafını keserken bir an bile düşünmedi. "Ne yani, öğretmenim olduğunu da mı söyleyeceğiz?" Jungkook normal bir şeymiş gibi kafa salladı.