ÖKÜZSÜN!

739 211 40
                                    

"Hale'nin en sevdiği renk?" diye soran Serap'a hata vermiş bir bilgisayar ekranı edası ile bakan Ateş, içinde bulunduğu duruma neredeyse sesli bir şekilde küfredecekti. Düğün esnasında, Hale'nin aile üyelerinden biri çıkıp geldiğinde ona ' heyy sen Hale'nin en sevdiği rengi biliyor musun?" diye bir soru soracak mıydı? yada, hangi yemeği sevdiğini, hangi parfümü kullandığını, en sevdiği müziği falan? Bu kadar yıldır istihbaratta çalışıyordu. Sayısız gizli görevde bulunmuştu ve hiç bu kadar ince soruyu sadece 4 gün içinde soran ekip ile karşılaşmamıştı. Genelde, nasıl tanıştınız? Nasıl birbirinizi sevdiğinizi anladınız? Ya da nasıl evlenme teklif etti? soruları öncelikli olurdu. Onun için derin bir nefes verdi ve

"Lila rengini seviyor, çayını ve kahvesini şekersiz içiyor, kedi köpek kuş aşığı, sarı gülleri çok favorisi. Portakal çiçeği duş jelini kullanıyor. Genelde etek, elbise ve düz ayakkabılar giyiyor. Ayrıca harika bir topuklu ayakkabı koleksiyonu var. Sosyal medyayı hiç kullanmadığı gibi fotoğraf çekiminden de hiç anlamıyor. Genelde salata, yulaf ezmesi tercih ediyor. İçki olarak şarap ve bira tercih ederken çok çabuk sarhoş oluyor. Ayrıca sarhoş olduğunda yaşadıklarını kesinlikle hatırlamıyor" diye sıraladığında karşısında duran ve ona dillerini yutmuş gibi bakan üç güzel kadına sadece gülümseyerek,

"Sakin slov ve eski pop şarkılarını dinlemeyi, onları söylemeyi seviyor. Üstelik aklını kaçırmışçasına kayalıklardan atlayabildiği gibi ciddi yüzücü olduğunu biliyorum. Öğretmenlik yapıyor, aşk romanları okuyup, saçma sapan gereksiz aşk dizileri izliyor. "Dediğinde ise her biri donup kalmıştı. Buna hemen yanında oturan ve sanırım iki saniyedir nefes almayan Hale'de dahildi. Ateş, her biri ile göz göze geldikten hemen sonra,

"Hanımlar ben istihbarattan Ateş Dağ. Benim işim istihbarat toplamak. Lütfen" dediğinde Hale, derin bir nefes verdi. Kendi ona yaklaşık 1 aydır milyon tane soru sormuştu. Fakat şu anda bu kadar bilgiyi anında sayamazdı. Ateş ise sadece 3 günde kadının bütün özelini, karakterini, yaşamını saymıştı. Kesinlikle korkutucuydu. Bunların hepsini yapmışsa bile nasıl oluyor da bu kadar dikkatli olabiliyordu? Her gördüğünü hafızasına nasıl kaydedebiliyordu? Asena sessizliği bozarak,

"Tamam alıştırma sorularını es geçme zamanı geldi." Dedi ve yerinde doğrularak,

"Nasıl tanıştınız?" diye sordu. Ateş ve Hale bunun için konuşmuşlardı. Salda barda, Hale şarkı söylediği esnada Ateş ondan çok etkilenmişti. Ortak arkadaşları olduğu için tanışmaları kolay olmuştu ve Hale bir anda ona âşık olmuştu. Sadece bu kadarı bile ailesi için yeterliydi. Fakat Ateş sırıtarak,

"Rahatlamak adına kayalıklardan atladığında onu kurtarmak adına peşinden gittim ve kollarımda bayıldığında onu odama götürdüm. Sonra bir anda ban..." dediği anda Hale hızla Ateş'in ağzını kapattı ve ona sert bir şekilde bakarak,

"Barda şarkı söylerken benden etkilendin ve ortak arkadaşlarımız sayesinde tanıştık. Sen, bana ben, sana âşık oldum ve birlikteyiz" dediğinde üç kız arkadaşı kahkahalar ile gülmeye başladı. Bu durumdan nefret ediyordu. Ateş'ten de nefret ediyordu. Ateş ise kahkaha atan arkadaşlarına katılırken

"Öyle diyorsan" diyerek gülmeye devam etti ve Hale net bir şekilde çıkan sesi eşliğinde

"Öyle!" dediğinde herkes kendini toparlamaya çabaladı. Bu sorgulama bitmeyecekti. Hale en sonunda çıldıracağını falan düşünüyordu ki henüz işkencesinin bitmediğini

"İlk ne zaman öpüştünüz?" diye soran Nazlı kanıtladı. Hale, derin bir nefes alarak,

"Kızlar düğün yemeğinde, kına geçesinde ve düğünün hiçbir anında ailem bu soruları sormayacak. Hele Ateş'in yanında veya Ateş'e bu sorular kesinlikle sorulmaz. Bu işkenceye bir son versek mi artık?" diye sorduğunda Serap,

GÜVEN BANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin