Omay: GÜNAYYYDIĞINN SEVGİLİ AİLEMM.
Dinas: Günaydın Omay yine ne bu heyecan.
Sevila: Dikkat çekmek için yapıyor anne.
Omay: Çekiyor muyum dikkat? Evet, çekiyorum. Maşallahım var kıskananlar ağlayarak günlüğüne yazabilir.
Sevila: Salak.
Omay: Muhteşem yakışıklı yeşil gözlerinde kaybolduğum dalgalı saçlarıyla ömürüme ömür kattığım eşsiz kokusunda huzur bulduğum sıcacık ellerinde güvende hissettiğim biricik abim mi dedin?
-Ay teşekkür ediyorum kerata utandırıyosun beni.
Sevila: Anne sen buna hamileyken ne yaşadın çok merak ediyorum.
Dinas: Tamam, sabah sabah yeter bu kadar. Yiyin şunları sonra okula.
Omay: Gördün mü Sevila, canım annem beni nasıl seviyor.
Sevila: He tabii.
Yuho: Ne bu tantana?!
Omay: Ah geliyor bizim bunak.
Yuho: Sevila git sigaramı getir.
Dinas: Ben getireyim çocuk okula gidecek.
Yuho: Ben sana mı dedim Sevila'ya mı?
Dinas: Tamam ben getiririm dedim bir şey demedim ki.
Yuho: Ha, birde karşılık veriyorsun?
Omay: Anne...
Dinas: Durun siz orada.
-Yuho çocuklar var, saçma sapan davranma.
Yuho: Ne yapacaksın ha?
-Senin dilin iyice uzamış bakıyorumda!
Omay ve Sevila'nın anneleri derin bir iç çekmişti. Her sabah sarhoş bir şekilde gelen bu pis adamdan bıkmış haldeydiler fakat...
Yuho elini kaldırdığı o anda...
(PAATT)
(ÇATT)
Yuho: ÖĞHK ÖĞHK!
-Dinas yeter! tamam özür dilerim!
Dinas: YETER Mİ?!
-GERİZEKALI HAYVAN HERİF BU AZ BİLE!
-Sen kime el kaldırıyosun seni parça parça eder köpeklere yem ederim anladın mı beni?!
Yuho: A-anladım anladım tamam.
Omay: Annee tamam tamam yeter!!
-Sakin ol!
-Her yeri parçalandı zaten sen yoruldun biraz dinlen sonra yine döversin yorulma bu kadar.
Sevila: Abi baya iyi yatıştırıyorsun tebrikler.
Omay: Tabii efendim ne demek ;)
Babam ve annem birbirlerini severek evlenen iki çatlak birey babam konusunda ne diyeceğimi pek bilemiyorum boş insanın teki neden annem kadar mükkemmel birisi onu seçmiş asla anlayamıyorum. Kendisi de şuan bin pişman ama ayrılmıyorlar da her vakit kafası bir karış havada olan babam, anneme ahkâm keser zaten ona diş bileyen annem ise bu halini tavrını görünce kafayı yer, çoğu zaman elinden zorla alırız. Babamın helvasını kavuracağımız gün çok uzak değildir diye düşünüyorum.
Annem zor şartlarda büyüyen küçük bir bakkalın kızı. O zamanlar dedem tarafından analı kızlı şiddet gördükçe kendini geliştirmiş ileride hiç bir erkeğin kendine ve sevdiklerine el kaldıramaması için o elleri kırmayı bir güzel acı tecrübeyle öğrenmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESTATÜR
Fantasy"Geçmiş ve şuanki hayatların trajik hikayeleri aynı döngü içerisinde tekrar ediyor. Farklı boyutların insanları "Anı taşıyıcılarını" seçiyor.Taşlar durmadan parıldıyor ve efendilerini bekliyor.Bu tekerrür ne zaman son bulacak ve toz tutmuş eski anıl...