Soğuk ve serin havanın esintisi içerisinde arşiv odalarına ulaşan Omay ve Zenya sonunda Arat' a ulaşabilecekleri yollara daha yakın hissediyorlardı.Zenya arşiv odasına ilerlediği anda duvarda asılı olan kızıl alev tablaları tozlu yolu aydınlatıyordu. Yerler ve duvarlarda bulunan süslemeler kraliyet saraylarındaki gibi gayet nizamik ve düzgün işlenmişti fakat ne kadar düzgün olsada zamana bağlı olarak eskiyen yerler aşikardı. Yavaş ve emin adımlarla ileriye doğru yürüyordu. Az biraz yürüdükten sonra koridorun sola doğru döndüğünü gördü. Oradan saptığı anda ise normal kapılardan daha büyük ve süslü işlemelerle donatılmış bir kapı onu karşılamıştı. İnanılmaz inci işlemeleri ve büyük taç yapraklı çiçek motifleri bulunuyordu. Çiçeklerin tam orta noktasında ise yakut benzeri kızıl taşlar göz kamaştırıyordu. Tam kapının önüne geldiği vakit büyülenmiş bir halde kapıyı incelemeye devam etti.
Zenya: Vay canına ne kadar güzel...
-Pekala şimdi bunu nasıl açacağız?
Kapının bir kulpu bulunmuyordu yalnızca süslenmiş bir bariyer gibiydi. Zenya ne kadar sarssada açmayı başaramamıştı. Çiçeklerin taç yaprakları o kadar dikkat çekiyorduki en sonunda iki elinide en büyük olan çiçeklere yapıştırdı ve döndürmeye çalıştı. Tam o esnada irkitici bir ses ve toz gözgözü görmeyecek şekilde küçücük koridoru esir aldı. Etraf toparlanmaya başladığında ise kapının geniş bir alanına oyulmuş devasa bir çiçek deseni boy gösteriyordu. Tam orta noktasında ise bir çukur vardı.
Zenya: Voahh inanamıyorum, buranın tasarımcısıyla tanışmalıyım bu da ne böyle?!
-Çevirdiğim demir çiçekler küçüldü fakat daha büyük oyulmuş bir çiçek oluştu...
-Ortasındaki deliğin boyutu....
-Ah, evet aynı yüzüğünkü gibi!
Zenya bunu farkeder farketmez hızla elini yumruk yaparak oyuğa doğru yerleştirdi. Az bir kuvvet bastırdıktan sonra kapı aniden toz halinde yere dökülmeye başlamıştı. Sanki ters çevirilmiş bir kum tanesi gibi kapı yok oluyor ve arka odanın aydınlığı etrafı kaplıyordu.
Zenya: K-Kapı, kapı kum oluyor!
-Umarım yanlış bir şey yapmadım!
-İçeriye atlama vakti!
Kumun artışı Zenya'yı korkutmuştu gittikçe yükseliyor ve dizinin boyunu geçmeye başlamıştı. Bu nedenle kapının ardındaki odaya hızla geçmeye karar vermişti. Odaya atlar atlamaz arkasını döndüğü an kapının tekrardan eski haline döndüğünü görünce şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktı. Onun için oldukça korkunç ve anlamsız bir durumdu.
Zenya: K-Kapı...Düzeldi...
-Hah artık hiç bir şeye şaşırmamam gerektiğini ne zaman anlayacağım acaba?
-Konuşan köpeğim bile var bu ne ki hah. Korkmadım bile.
Zenya toparlanıp üstünü başını silkeledikten sonra etrafa göz atmaya başladı. Orta boyutlarda boy boy kitaplıkların dizildiği bir odaydı. Yanan şöminen karşısında koyu kırmız tekli bir koltuk ve aynı renge ait duvar boyası ile vintage bir hava sergiliyordu. İşlemelerin üzerinde hafif altın süslemeler odanın zenginliğini ve asilliğine ufak dokunuşlarda bulunuyordu. Eski görünümüne rağmen oda koridor gibi tozlu veya zamana yenik düşmüş bir halde görünmüyordu. Tam tersine yenice temizlenmiş gibiydi şöminen yanması ise çok şüpheli bir hava katıyordu.
Odanın duvarlarında ise asılı bazı tablolar bulunuyordu. Zenya yavaş yavaş onlara doğru ilerlediğinde kalbi ağrımaya başlamıştı. Bunalıyordu ama merak da ediyordu. Odanın aydınlığı duvarın o kısmını karanlıkta bırakıyordu. Bu nedenle şöminenin üzerinde bulunan mumu yakarak ilerledi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESTATÜR
Fantasy"Geçmiş ve şuanki hayatların trajik hikayeleri aynı döngü içerisinde tekrar ediyor. Farklı boyutların insanları "Anı taşıyıcılarını" seçiyor.Taşlar durmadan parıldıyor ve efendilerini bekliyor.Bu tekerrür ne zaman son bulacak ve toz tutmuş eski anıl...