Selamın aleyküm nasılsınız? İnşallah iyisinizdir.
İlk bölümü sonunda sizinle kavuşturabildim çok şükür yorumlarınızı bekliyorum oy vermeyi de unutmayın.Başlama tarihlerinizi buraya yazabilirsinizz
İyi okumalar.
—
"Bu çiçekler nereye ablacığım?" Adamın elindekilere baktım diğer yönden etrafa baktım, "Sol tarafa koyabilirsiniz." Adam bir şey demeden elindekileri koydu.
"Kolay gelsin, ödemeyi toptan hesap yapınca alırız"
Kafamı salladım "Eyvallah, sağolun" adam çıktıktan sonra ayağa kalkıp koyduğu lavantaları paketlerinden çıkardım.
Bodrumdan onlara uygun saksılara koydum, burası benim dükkanım girdiğinizde sizi çiçekler karşılıyor renk renk mis gibi kokulara sahipler.
Lavantaların kokularını bir nefes çektim bütün ciğerlerim nefes doldu.
"Dışardaki pis havada nasıl bu kadar temiz kalabildiniz ki?"
Çiçekleri yerlerine yerleştirip dış kapıdan baktım girişin tam karşısında benim masam vardı. Arkada bodruma giden bir kapı.
Yanlarımı kaplayan birden fazla çiçeklerim, duvarların renklerini papatyaların renklerine boyadım.. beyaz hem sade hemde temiz.
Zemin ona uysun diye açık kahve döşedim, bu dükkanı yeni açmadım 6 aydır burda iş yapıyorum.
Çok şükür iş yapıyorum ve müşterilerde burdan memnun.
Telefonu elime alıp seneme yazdım, bahçede kızlarla kahve içmek çokta güzel olurdu.
Çok değil 10 dakika sonra hepsi buradaydı, dört kişiden oluşan arkadaşlarım vardı.
Hepsinin işi birbirinden farklıydı mesela Senem 23 yaşında tıp okuyor ve fazlasıyla da zorlanıyor ancak halinden mutlu hayatta ki enerjisini kaybetmiyor.
Cemre 23 yaşında hayali bir pastane açmaktı ancak daha ailesiyle bu durumu halledemedi, oda enerjisini kaybetmez ancak senem kadar deli dolu değil.
Melin 24 yaşında okulunu bitirdikten sonra annesinin yanında olmayı tercih etti, en sakinleri ben ve Melin diyebilirim.
Cemre masaya iki tıklattı "Dilay? Burda mısın kızım sen daldın gittin?"
Gülümsedim "yorgunum bugün"
Melin "Bir sıkıntı mı var?"
Senem "varsa söyle çekinme"
"Yok hayır bugün etrafı toplayınca biraz yorgunluk düştü"
"Hadi abiciğim biraz hızlı ama ya" adamın sesi bütün yeri kaplamıştı sanki kızlar merakla gözlerini sese gelen yere çevirdi.
"Tamam abi on tane kolumuz yok ya" belli ki karşıya birisi taşınıyor ve adam onları epey bıktırmış.
Senem "Hayırdır niye bağırıp duruyor atı mı kaçıyor?"
Melin "Kim bu? Tanıyor musunuz?"
Cemre "Arkadaşımın abisi uzun süredir kafe için mekan arıyordu burayı bulmuş."
"Kafe mi açılacakmış?"
Cemre "Niyetini o yüzden açsında ilk müşteri olarak gidelim."
Tek kaşım hava kalktı "sebep?"
Cemre omuz silkti "Yardım amaçlı"
Kafamı salladım "Bakarız da gitmeye niyetim yok"
Senem "Rahat etmen için arkalarda otururuz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzaktan Uzağa
Ficción Generalİnsanlar ne hale girmişler? Daha doğrusu ne hale girdiğimizi görüyor musunuz? Eskiden hiçbir şey böyle değildi. Acaba düşünüyor musunuz eskiden nasıl olduğumuzu ya da şimdi nasıl olduğumuzu? Belki de aklınıza hiç gelmiyor bile. Ş...