Selamın aleyküm canlarım, nasılsınız? İnşallah iyisinizdir uzun süre olmuş gibi hissediyorum sizede öyle geliyor mu?
Lafı çok uzatmak istemem ancak buraya kadar gelmişken yorumlarınızı bekliyorum :)
İyi okumalar 🩶
🩶
Kuzey Yılmaz'dan.
Tekrar'dan buralara gelmek varmış, seni hâlâ özlemedim İstanbul ama bakıyorumda sen bana hasret kalmışsın.
Hastane'nin giriş kapasından girdiğimde gözlerim Aras'ı aradı telefonda sesi fazlasıyla endişeli geliyordu.
"Kuzey Abi, gelmişsin." Gülümseyen yüzünü görmemle kollarımı Arasa açtım. Gülümseyip Sarıldığımda "Annem nasıl? Neden rahatsızlandı" Dedim.
"Evde baş dönmeleri sıklaşmıştı, doktorda hepimizle konuşmak istedi." kafamı salladım etrafa bakınarak "Abim geldi mi?" Kafasını iki yana salladı.
"Yok Dilay Yengem'i eve bırak gelecekti." Kafasıyla giriş yerini gösterdi "geldi zaten." Abim beni görünce kaşları hava kalktı.
Sırıttım "Bana öyle bakma iş annem olunca Sakarya'dan bile gelirim." Elini omzuma koyup kafa salladı "hoşgeldin." Bende elimi sırtına koyup "hoşbulduk." Dedim.
Aras "Doktorun yanına mı gitsek?" Dedi, Aras önümüzden yürümeye başlayınca bizde onu takip ettik.
Doktorun odasına giderken Aras, Abime açıklama yapıyordu kapısını tıklayıp içeri girdik, Abim "Rukiye yılmaz'ın oğullarız bizimle görüşmek istemişsiniz." Doktor kafasını sallayıp elliye koltukları gösterdi.
"Buyrun oturun." Koltuklara oturduğumuzda, "Annemin durumu nedir?" Dedim. Doktor annemin dosyalarına bakıp bakışlarını bize çevirdi.
"Şöyle söylemem lazım ki annenizin artık dinlenmesi lazım, bundan bir sene önce gittiğiniz doktorun dosyaları vardı sistemde kontroller geciktirilmiş.
Keşke gitseydiniz, Annenizin Safra kesesinde iltihap oluşmuş ve nerdeyse bu bütün bedenine yayılmaya başlamış en kısa sürede ameliyat olması lazım.
Baş dönmeleride sebebinde demir eksikliği olduğu için anneniz artık yediklerinize biraz dikkat etmesi lazım vitamin değerlerinde düşüktü." Dedi.
Benim güzel annem, kendine bakmaktan bize bakmaktan kendine mi bakabildi sanki?
Aras "İlaç tedavisine mi başlıyoruz." Doktor kafasını salladı, "burdan çıktıktan sonra tekrar gelin randevu oluşturalım ameliyatı en kısa sürede gerçekleştirelim."
Tekrardan kafasını bilgisayarana çevirdi bir şeyler yazıp yazıcıdan çıkan kağıdı bize uzattı. Kağıdı elinden alırken "Annemizi görebilir miyiz?" Dedim.
Kafasını salladı "Tabi 58. Numaralı odada." Dedi.
Odadan çıktığımızda bulduğum ilk sandalyeye oturdum. "İlaçları ben alırım." Abimde yanıma oturdu, Aras önümüze eğilip "Ne yapacağız şimdi?"
Doğru ne yapacağız? Derin nefes aldım "Yapmamız gerekeni yapacağız." Dedim, ayağa kalkıp annemin odasına doğru ilerledim.
Aras'ın arkamdan kısık sesini duydum "Hâlâ ne yapacağımızı söylemedi." Hafifçe gülüp annemin odasını aramaya başladım.
Kafamı kaldırıp etrafa baktığımda buldum odanın önünde durdum, kapı çalıp içeri girdik. Annem "Eymen sen mi geldin?" İlk ben girdiğimden alınırcasına Anneme baktım.
"Hep Eymen ne demiyorsun ki yakışıklı kuzeyin canım oğlum gelmiştir diye." Annemin şaşkın gözleri üzerimdeydi, Abim içeri girip acıtmayacak şekilde kafamı vurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Uzaktan Uzağa
Ficción Generalİnsanlar ne hale girmişler? Daha doğrusu ne hale girdiğimizi görüyor musunuz? Eskiden hiçbir şey böyle değildi. Acaba düşünüyor musunuz eskiden nasıl olduğumuzu ya da şimdi nasıl olduğumuzu? Belki de aklınıza hiç gelmiyor bile. Ş...