Gobblewonker Efsanesi

30 5 36
                                    

Mason' ın morali bozuktu. Stan kasetleri ve kaset çaları ondan almıştı ve bir şekilde geri alması gerekiyordu! Daha o kasetlerin hiçbirine bakmamıştı, önemli bir şey olabilirdi.

"Mason, bu kadar suratını asma." dedi Mabel ranzanın üst tarafındaki Mason' ın yanağına çatalla dokunarak. "Hiçbir şey yapmayacak mıyız?"

"Ne yapabiliriz ki Mabel!" dedi Mason ve çatalı kardeşinin elinden aldı. "Stan bize bildiklerimizi öğreten kişi, onun bize öğrettikleri ile yenemeyiz!" dedi Mason ve ranzadan aşağı atladı. "Ondan üstün olan yönlerimiz var mı?"

"Senin planların!" dedi Mabel kollarını iki yana kaldırarak.

"Şu an onlardan birini yapıyoruz. Başka bir şey lazım."

"Benim rahatsız ediciliğim!" dedi Mabel kollarını tekrar kaldırarak.

"Stan' in buna bağışıklık kazandığına eminim. Başka?"

"Yok!" dedi Mabel ve kollarını yine iki yana kaldırdı. "Oh- bu kötü.

"Of! O kasetlerde ne olduğunu bilmeliyiz Mabel!" dedi Mason ayağını öfkeyle yere vurarak.

"Yavru kedi gibi sinirleniyorsun!" dedi Mabel gülümseyerek.

"MABEL!" dedi Mason kollarını dolayarak. "Şirin olursam kimse benden korkmaz."

"Zaten kimse senden korkmuyor." dedi Mabel ama sonra yüzünü ciddileştirdi. "Oh- bu kötü."

"ÇOCUKLAR! DIŞARI GELİN!" dedi Stan onlara seslenerek. 

Mason öfkeyle elinde sıktığı  çatalı Masanın üstündeki Stan resmine sapladı ve karavandan dışarı ilerledi. Mabel da çatalını geri alıp kardeşini takip etmeye koyuldu. Stan iki elinde balıkçı şapkaları ile bekliyordu.

"Ta-da! Balık avı sezonu başladı!" dedi Stan ve karavanın kenarına dayalı oltaları çıkardı. 

"Balık avı mı?" dedi Mabel başını yana eğerek

"Ne iş çeviriyorsun ihtiyar?" dedi Mason kaşları çatık bir şekilde. "Sen aile aktivitelerinden nefret etmiyor musun?"

"Onu da nereden çıkardın Mason?" dedi Stan yüzü düşerken.

"Çünkü hiç böyle bir saçmalık yapmadık!" dedi Mason Stan' in halini göstererek, bir balıkçı gibi giyinmişti. "Komik görünüyorsun, bu utanç verici. Northweast' lere biraz daha benzeyemez misin?" dedi Mason kollarını dolayarak, alaycılıkla gülümsüyordu.

Northweast ailesi ile kıyaslanmak Stan' i çileden çıkartırdı, Mason' ın amacı da buydu. Stan' in yüzü bir anda o kadar asıldı ki Mason geri adım atmayı düşündü ama yapmadı. Daha da ileri gitmeliydi. "Gleeful' lar bu halini görse sana gülmekten düşmanlığımızı unuturlardı Stan."

İşte bu son noktaydı. Stan elinde tuttuğu oltaları öfkeyle kırdı. Şapkaları yere attı, ayaklarıyla ezdi ve öfkeyle karavana girip kapıyı kapattı. "Gidin dışarıda oynayın!"

Mason ve Mabel birbirlerine baktılar. Mabel gülmeyi kesmiş ciddiyetle kardeşine bakıyordu. Çatalı Mason' ın yanağına batırdı. "Aptal! Şimdi o kasetleri asla alamazsın!"

"Umurumda değil!" dedi Mason ve Mabel' ın elindeki çatalı sertçe alıp yere fırlattı. "Zaten vermeyecek, Stan bu. Her zamanki işe yaramaz, uyuşuk ve sersem ihtiyar! Hiçbir işe yaradığı yok, buraya gelişmek için geldik ama o bir ayak bağı. Ondan kurtulmak istiyorum!" 

Mason öfkeyle yere bakıyordu, Mabel ise hiçbir şey söyleyemiyordu, ağzı bir karış açık kalmıştı. Mason hiç bu kadar ileri gitmemişti. Onu biliyordu, bunlar hissettikleri değildi, sadece öfkeden söylüyordu ve gece bu yüzden pişmanlıktan uyuyamayacaktı. Yine. 

Gravity Falls Mafya Au -Bitti-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin