Mason kasetlerle uğraşmaya devam ediyordu, dinlediği kaset yarım kalmış işlerli olan sorunlu kişilerle alakalıydı. "Mabel, hayaletlere inanıyor musun?"
Mabel Gideon' un ona bıraktığı tılsım ile oynuyordu. Karavanın önünde her şeyi kaldırıyor ve indiriyordu. Hoşuna giden taşlarla oynuyor, hoşuna gitmeyenleri uzaklara fırlatıyordu.
"Senin koca bir ahmak olduğuna İnanıyorum." dedi Mabel alaycı bir gülüşle ve yerdeki taşlardan birini Mason' a fırlattı.
Mason yana çekilerek taştan kurtuldu ve ayağa kalkıp Mabel' ın elinde oyuncak ettiği tılsımı aldı. "Şu tılsımı düzgün işlere kullanmayı öğrenene kadar bende kalıyor." dedi ve tılsımı cebine attı.
"Hey! Büyük kardeş benim küçük Çam Ağcı!" dedi Mabel somurtarak. "Gideon onu bana verdi."
"Bil bakalım bu benim umurumda mı?" dedi Mason gülerek.
Stan o sırada karavandan dışarı çıktı. "Wendy! İkizler! Benim ve Soos' un gizli bir işi var o zamana kadar başınıza bela almayın." dedi Stan yanındaki Soos ile hızlıca ilerlerken.
Bu sefer erken gelen Wendy mırıldanarak onayladı ve onlar gözden kaybolunca okuduğu gazeteyi kenara bırakıp ikizlerin yanına koştu. "Çocuklar, ben ve arkadaşlarımla takılmak ister misiniz? Sizinle tanışmayı çok istiyorlar.
"Geçerli bir neden ver." dedi iki çocuk aynı anda. Ardından beşlik çaktılar.
"Çünkü beni kırmazsınız!" dedi Wendy ve arkalarına geçip kollarını omuzlarına koydu. "Hadi ama çocuklar! Sizi getireceğimin sözünü vermiş olabilirim. Ama merak etmeyin, arkadaşlarım en az sizin kadar havalıdır!" dedi Wendy ikizleri konuşurken bir yandan sürükleyerek.
"Azmini sevdim genç!" dedi Mason ve Wendy' nin kolundan kurtuldu. "Not defterimi ve birkaç kağıdı alıp geliyorum."
Mason hemen koşar adım kulübeye girdi.
"Havalı ufaklık!" dedi Wendy gururlu bir gülümsemeyle. "Benden öğrendi!"
"Mason aslında havalıymış gibi davranır ama o sadece emo bir inek." dedi Mabel kollarını dolayarak. "Başkalarını etkilemeyi neden bu kadar kafasına takıyor anlamış değilim!"
"Taktir toplamak istiyordur." dedi Wendy gülümserken. "Bu güzel bir şey sonuçta, bunu ben de seviyorum."
"Sen kimsin, kayıp ablamız falan mı?" dedi Mabel şüphelenmiş bir ifadeyle. Ardından iki kız buna güldürler.
Bir araba onlara yaklaşırken Mason da hızlıca içeriden çıktı, tılsımı özenle boynuna takmıştı. Yüzünde heyecanlı bir gülümseme vardı ama gençleri görünce bunu sildi. Mabel buna gözlerini devirdi. İnek.
"N'aber gençler!" dedi Mabel kollarını kaldırarak. Sarışın ve onun yanındaki esmer dövmeli bir çocuk Mabel' ın ellerine beşlik çaktılar.
"Merhaba madam Pines!" dedi sarışın olan alaycılıkla.
Mabel cebinden bir çatal çıkardı ve sarışın çocuğun yakasından çekerek çatalı tehditkarca boğazında gezdirdi. "Bir kez daha bana madam dersen seni öldürür ve bu çatalla çiğ etini yerim."
Ardından bıraktı ve çok sevimli bir şekilde gülümsedi. "Merhaba gençler."
Sarışın çocuk geri düştü ve telefonlu bir kız elimdeki fotoğraf makinesiyle onu çekti. "Albüme gidiyor."
"Hey, sakin olun!" dedi Wendy anı bozmak için. Mason yanlarına ilerlemişti, suratı biraz asıktı. "Çocuklar, bunlar Mason ve Mabel Pines!"
Tambry çocukların resmini çekti ve fotoğrafı kendine gelmesi için sallamaya başladı. "Albüme bir fotoğraf daha."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gravity Falls Mafya Au -Bitti-
Fanfiction-Tamamlandı- Normalde bir Mafya Au var ama Billdip çöplüğüne dönüştüğü için ondan hoşlanmıyorum. Bu yüzden yeni bir Mafya Au yapma kararı aldım! Bu çok daha güzel ve direniş içeriyor >:) Bolca anarşizm içeriyor. Kötü örnek oluşturabilecek davran...