Dışarıda yağmurlu bir hava vardı. Gök gürültüsü tüm şiddetiyle etrafı aydınlatıyordu, kara bulutlar gökyüzünü kaplamıştı, yağmur tüm şiddetiyle yağmaya devam ediyordu. Mabel ve Mason yatakların üstünde kutu oyunu oynuyorlardı. Stan onlara seslendi.
"Çocuklar çabuk gelin! Buna benimle beraber gülmenizi istiyorum!
"Kimdir şirin ve her zaman dostunuz olan?" Televizyonda Gideon' ın reklamı vardı. "Küçük G-I-D ve E-O-N!" Gideon göz kırptı. "Göz kırpıyorum!"
"Küçük Gideon." dedi dış ses.
"GİDEON!" dedi Mabel ve Mason aynı anda.
"Benim minik tavşanım, onu uzun süredir görmüyoruz." dedi Mabel üzgünce.
Stan ve Mason kaşlarını çatmış halde yumruklarını sıkıyordu. "O küçük ucubeden nefret ediyorum!"
"Ama kabul etmelisiniz beyler, onun verdiği tılsım çok işe yarıyor!" dedi Mabel boynundaki tılsımı tutarak.
"Bunu neden sana verdiğini anlamış değilim, bu açıkça bizi daha güçlü kılıyor." dedi Mason şüpheci bir sesle.
"Ve Mabel' ı da çok daha tehlikeli kılıyor." dedi Stan ve Mabel' ın başını okşadı. "Bir kez da normal bir kız olamaz mısın Mabel."
"Ben diğer kızlar gibi değilim...seni öldürüp sonra da kazayla olmuş gibi gösterir sonra da cenazende ağlayıp, herkesin hakkımda kötü hissetmesini sağlayabilirim!" dedi Mabel ruhsuzca.
Stan yavaşça elini Mabel' ın başından çekti. Mabel ardından şirince gülümsedi. "Şaka yaptım Stan amca! Bana öyle bakma, seni asla öldürmem." dedi Mabel.
Stan güldü ve Mabel' ın başını yumuşakça okşadı.
Bu tanıdıktı...
"O küçük bücür, her zaman Gizemli karavanı ele geçirmek için beni kandırmaya çalışıyor!" dedi Stan tekrar homurdanarak.
"Onda şüpheli bir şeyler olduğuna eminim! Bir şeyler karıştırıyor gibi ve bundan kesinlikle hoşlanmadım. O kapitalist domuzcuğun teki!" dedi Mason öfkeyle.
"Onu nemlendiricimi çalmaya çalışırken yakalamıştım." dedi Wendy Stan' in yanına gelerek.
"Ve yine ona olan nefretimiz bizi bir arada tutuyor." dedi Soos Wendy' nin yanına geçeerek.
"Haydi sizde gelin." dedi dış ses. "Küçük Gİdeon' un telepati çadırına!" Ardından ekranda Karavanın üstüne çöken bir telepati çadırı vardı. "Yakında bu mekanda açılacak."
"Bu konuda endişelenmemiz gerekir mi?" dedi Mason kaşlarını çatarak. "Ben kesinlikle endişendim."
"Yapma, Gideon' ın karavanı ele geçirmesinin tek yolu karavanın şu anda içinde bulunduğu arazinin tapusunu içeri sızıp çalmak olacaktır." dedi Stan umursamazca.
Ardından cam kırılma sesi geldi ve Gideon hemen yanlarına düşmüştü. "Bir kulübe falan alamaz mıydın Pines!" dedi Gideon homurtuyla üstünü silkerlerken. "Merhaba güllü lokumum!" dedi Gideon Mabel' a el sallayarak.
"Soos, av tüfeği."
"OHA! Ben sadece çocuğum dostum!" dedi Gideon kulübeden dışarı kaçarak. "En azından süpürge falan kullansaydın!"
"Defol buradan!" dedi Stan Gideon' un başına silah dayayıp uzak tutarak. "Arazimden defol!"
"Sözlerime kulak ver Pines! Bir gün o şifreyi çözeceğim ve o tapuyu çaldığım zaman bir daha asla k-"
"Tamam tamam, zırvalama." dedi Stanley ve kapıyı sertçe kapattı.
Stan içeri girip kasadaki tapuyu kontrol etti. Yerindeydi. "Bu kasanın şifresi öyle bir yerde ki, Gideon onu asla bulamaz, beynimde!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gravity Falls Mafya Au -Bitti-
Fanfiction-Tamamlandı- Normalde bir Mafya Au var ama Billdip çöplüğüne dönüştüğü için ondan hoşlanmıyorum. Bu yüzden yeni bir Mafya Au yapma kararı aldım! Bu çok daha güzel ve direniş içeriyor >:) Bolca anarşizm içeriyor. Kötü örnek oluşturabilecek davran...