"Yılbaşı alışverişini erkenden yapmayı severim." dedi Tyler karavandaki hediyelik eşyalara bakarken. "O sezonun ruhunu yansıtacak bir şeyleriniz var mı?"
"Şu kristallere ne dersin?" dedi Stan hemen yanındaki masanın üstünde bir kabın içindeki kırık camları eline alarak. Mabel' ın kırdığı yeni yıl kürelerinden geriye kalanlardı.
Tyler neşeyle güldü. "Daha çok kırık cama benziyor."
"Nesin sen, polis mi?" dedi Stan kaşlarını çatıp kırık camları geri yerine koyarak.
"Şu yeni şeyler de nedir?" dedi Tyler ve ilgisini çeken yeni gelmiş eşyalara ilerledi. Stan' in sabrı sınanıyordu.
O sırada karşısına Mason ve Mabel geldi. Mabel yanında havada duran birkaç çatal taşıyordu, tılsımı kullanmayı çok çabuk öğrenmişti.
"Biz açız!" dedi ikizler Stan' e bakarak.
"Sonunda!" dedi Stan ve ikizleri karavandan çıkardıktan sonra karavanı kilitledi. "Kim krep yemek ister?"
İkizler beraber büyük bir coşkuyla bağırdılar "KREP! KREP! KREP!"
*
Lokantaya geldiklerinde Mason' ın dikkatini restorantdaki başka bir şey çekmişti. "Erkekliği" ölçtüğünü iddia eden bir makine. Tamamen güce dayalı bir saçmalıktı ama bedava krep veriyordu.
Tembel Susan siparişlerini almak için geldiğinde Stan gülümsedi. "Tembel Susan! İşte benim küçük gün ışığım! Dün nerelerdeydin?"
"Otobüs çaptı." dedi Tembel Susan, garip bir şekilde mutlu bir ifadeyle. Stan bunu bir şaka olarak kabul ederek güldü. Susan da oldukça rahatsız edici bir şekilde duraksaya duraksaya güldü.
Stan menüye baktığında Mason araya girdi. "Susan şu saçma makine ne için var?"
"Kazananın krep alır, kaybedenin ise aşağılama alması için." dedi Tembel Susan tek gözüyle makineye bakarak. "Denemek ister misin genç adam?"
"Elbette hayır!" dedi Mason kaşlarını çatarak. "Ne kadar 'erkek' olduğumu bir makinenin ölçmesini istemiyorum."
"Yoksa koktun mu Pines!" dedi Manly Dan yan masadan. "Yeterince erkek değil misin?"
Restoranı fısıldaşmalar sardığında Mason kollarını doladı ve basitçe. "Hayır, değilim." dedi. Herkes bir an için sustu ardından ise kahkahalar duyuldu.
Mason sakince masadan kalktı ve makineye ilerledi. Restorandakiler merakla ona bakıyorlardı. Mason elini uzattı ve krep tabağın kapıp tüm hızıyla koşmaya başladı! "AÇIĞA KOYARSANIZ BİRİLERİ ÇALAR SİZİ ENAYİLER!"
Restorandakiler yorum bile yapmadan önlerine geri döndü. Stan eliyle yüzünü vurdu. "Aman be! Ben bununla nasıl akraba olabilirim ki?"
"Hadi ama Stan amca!" dedi Mabel tabağındaki krepi ağzına atarak. "Eminim derinlerde bir yerde senin de yumuşak bir tarafın vardır.
Stan alaycılıkla güldü. "Burada, soğuk, karanlık ve boş ruhtan başka bir şey yok."
Tembel Susan boş tabakları almak için geldiğinde ise donakaldı. "Teşekkürler şekerli pastam. Yani balım, arım, kediciğim, bebeğim." Alnında ter damlacıkları birikmişti. "Be- bebek inek."
"Sersem!" Susan güldü. "Sersem adam."
"Bu da neydi şimdi?" dedi Mabel Stan' e bakarak.
"Hiçbir şey." dedi Stan sırtını büküp kollarını dolarken. "Ben bundan bahsetmek istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gravity Falls Mafya Au -Bitti-
Fanfiction-Tamamlandı- Normalde bir Mafya Au var ama Billdip çöplüğüne dönüştüğü için ondan hoşlanmıyorum. Bu yüzden yeni bir Mafya Au yapma kararı aldım! Bu çok daha güzel ve direniş içeriyor >:) Bolca anarşizm içeriyor. Kötü örnek oluşturabilecek davran...