EV ARKADAŞI •KOLYE•

14K 882 253
                                    

Selaamss!

Bölüm Şarkısı
Pegasus-Gökkuşağı

Bu şarkıyı dinlediniz mi daha önce bilmiyorum ama ben dinlerken Fatih'i içinde buldum. Siz de bulun istiyorum. Fatih'i bulun, Fatih'i ayrıştırıp kalp kırmadan sevin ve Fatih'i anlayın.

Bölümü geç atmamın sebebi dün Samsun'dan Kayseri'ye ailemin yanına geldim. Samsun'da depremin etkileri pek hissedilmiyor ama Kayseri gerçekten öyle değil. Yol yorgunu olmayı geçtim, ailemi uzun zaman sonra görmek ve depremi hissetmek beni gerdi. Anlayışlı olacağınızı düşünüyorum.

Umarım hepiniz iyisinizdir, herkese geçmiş olsun. Nasıl olacak pek bilmiyorum ama hepinize keyifli okumalar!

Fırından taze aldığım simitleri de dilimleyerek masaya yerleştirirken her şeyin hazır olduğuna emin olup mutfaktan yavaşça çıktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Fırından taze aldığım simitleri de dilimleyerek masaya yerleştirirken her şeyin hazır olduğuna emin olup mutfaktan yavaşça çıktım. Koridora ilerleyip dün gece yalnız uyuduğum odaya girdim ve üzerimi değiştirdim. Yüzüme bakmadan odadan çıkarken bileğimde duran tokayla komik durduğuna emin olduğum ama beni gün boyunca idare edecek topuzu yaptım.

Berbat görünüyordum. Sabaha kadar gözlerime uyku gitmemişti.

Hazırladığım sırt çantasını koridora bırakırken mutfağa son kez baktım.

Pusat'la dogru düzgün konuşacağımız bir kahvaltı masası hazırlamak istemiştim. Gün doğmadan hemen önce gözlerimin acısına dayanamayıp kirpiklerimi kapatmıştım. Kısa bir uykuya dalsam da uyandığımda Pusat'ı evde bulamamıştım. Romeo ve Juliet buradaydı ama o, yoktu.

Gelmesi umuduyla hazırlanıp markete gitmiş, ona kahvaltı hazırlamak için birkaç bir şey almış, tüm bunlar yetmezmiş gibi Romeo'nun tuvalet ihtiyacını gidermesini sağlamıştım. Dışarıda fazlaca oyalanmama rağmen eve döndüğümde onu hâlâ bulamamıştım.

Umudumu yitirmemeye çalışarak hazırladığım kahvaltıya katılmayacağını anladığımda sırt çantamın içine buz patenlerimi ve cüzdanımı yerleştirmiştim. Kafamı dağıtmam gerekiyordu.

Eğer biraz daha eve gelmemeye ve benimle konuşmamaya devam ederse kafayı yiyecektim. Ciddi anlamda.

"Neyse, gelince aç kalmaz en azından."

Portmantoya uzanıp siyah ceketimi alırken çantamın üstüne attım. Uzun süre buz pistinde duracak gibiydim, terleyip hasta olmak istemiyordum.

EV ARKADAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin