Selaamss!
Eğer bu bölümde yorum sayısı biraz artış gösterip de beni tatmin ederse özel bölümü aradan çok geçmeden atabilirmişim :*
Hepinize keyifli okumalar diyorum ❤️
"Pusat, Atila'ya sorsak... Eğer izin verirlerse beni onların buz pistine götürebilir misin?"
Salonda oturup Romeo'yu sevmekle uğraşan Pusat'ın bakışları, salona giren bedenime anında dönerken ellerimde tuttuğum buz patenlerimle ona, dolu gözlerle baktım. Pusat, oturduğu koltuktan hızlıca doğrulup kaşlarını çatarken bakışlarımı ondan kaçırıp kapıya doğru çevirdim.
"Bu saatte başka bir yer açık mıdır, bilmiyorum."
"Hey," dedi Pusat, ne dediğime aldırmadan. "N'oldu sana?"
Hızlıca bana yaklaşırken birkaç adım uzaklaşıp başımı yan tarafa çevirdim ve ona bakmadım. Bakarsam ağlardım, ağlamak istemiyordum.
"Lütfen, gelme..." Pusat, anında dururken "Sadece Atila'ya benim yerime sor. Olur mu?" diyebildim. Pusat, telefonunu cebinden çıkarırken başını onaylar anlamda salladı.
Ayakkabılarımı giymek için yere otururken burnumu sertçe çektim. Hayatımda bir şey yoluna girmeden diğer şey bozuluyordu.
Önce Emre'yle olan kavgam, sonra Caner ve Azra'nın yırtık dondan fırlar gibi ortaya çıkması, şimdi de anneannemin gelmesi... Ben, mutlu olamayacak mıydım hiç?
"Atila, buz pistini kullanabilir miyiz? Turgut amcaya sorsan... Biraz acil."
Bağcıklarımı bağlayıp buz patenimi kucağıma doğru çekerken sıkıca sarıldım. Güçlü olmaya çalıştıkça her şey beni yaralamaya çalışıyormuş gibi geliyordu. Ben dik durmak için çabaladıkça sanki hayat, kırılmam için bana tekmesini sertçe geçiriyordu.
"Tamam, teşekkür ederiz." Pusat, telefonu kapatırken "Beni bekle." dedi. "Hemen üstümü giyinip geliyorum. İki dakika sadece!"
Dediği gibi, iki dakika bile geçmeden yanıma geldi. Üstüne aceleyle bir şeyler geçirmiş ve soluğu yanımda, ayakkabılarını giyerken almıştı.
"Motorumla gidelim mi? Daha hızlı götürürüm seni."
"Olur."
Oturduğumuz yerden kalkıp evden çıkarken Pusat'ın motoruna yerleştik. Pusat'a arkasından sıkıca sarılırken başımı yan çevirip akan yola baktım. Normalde bir yere gidiyor olsak ve Pusat bu kadar hız yapsa sanırım korkar, yavaş gitmesi için onu uyarırdım. Şu an umurumda bile değildi. İstediği kadar hızlı gidip beni buz pistine ulaştırabilirdi.
Birkaç defa geldiğimiz pistin önünde Pusat durdu. Önce kendi inip hemen sonrasında beni dikkatle indirirken kasklarımızı çıkardı. Buz patenlerim, yeniden kollarımın arasındaki yeri alırken "Seninle gelebilir miyim?" diye sordu sakince. "Yalnız kalmak istiyorsan dışarıda bekleyebilirim."
"Hayır, gel hadi." Bir elimi ona uzatırken Pusat beklemeden tuttu. Yan yana ilerlerken Pusat'ın birkaç defa başını çevirip bana baktığını ve yeniden önüne döndüğünü hissettim. Sonunda, "Dolunay..." diye mırıldanırken sesinin çaresizliği karşısında resmen ezildim. "Ben, istemediğin bir şey mi yaptım bebeğim? Ya da... Emre'yle aranızda kötü bir şey mi oldu? Benim yüzümden."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EV ARKADAŞI
Acak"Dersim başlamak üzere, görüşürüz!" Çağla'ya seslenirken yere oturmuş olan grubun yanından aceleyle geçtim ve kendi amfime doğru adımladım. O sırada gözüme çarpan panodaki duyurulara bakarken duraksamama engel olamadım. Ev arkadaşı arayan bir sürü i...