Selaamss!
Önceki bölümü unuttuysanız kısaca göz atıp bu bölüme öyle geçin lütfen.
Yorumlar yaparak beni mutlu ederseniz sizi bölüme boğarmışım shausbjsns. Keyifli okumalar bal porsukları!
"Aptal orospu çocuğu ya..." Fatih, anlattıklarımı pür dikkat dinlerken savurduğu küfürleri keyifle dinledim. Ben sövemiyordum, benim yerime sövmesi hoşuma gidiyordu. "Pusat'tan sonra benden dayak yiyecek. Canı onu istiyor..."
"Lütfen Fatih," Başımı yana eğip ona baktım. "Pusat'ı zor sakinleştiriyorum zaten. Onun seviyesine düşmenizi istemiyorum. Amacı kavga etmeye çalışmak zaten."
"Boncuğum farkında mısın bilmiyorum ama bu şerefsiz seni tehdit ediyor." Fatih, masanın üstüne ellerini yaslayıp bana dikkatle baktı. "Onun yüzünden okulda yalnız kalamıyorsun. Özgürlüğünü kısıtlıyor. Buna rağmen sen, Pusat'la birlikte benim de sakin kalmamı istiyorsun."
"Biliyorum Fatih ama ne yapabilirim? Amacı zaten birilerinin ona bulaşması. Ben bunu istemiyorum." Kantinde bakışlarımı gezdirirken yakınlarımda olmadığına kanaat verip kendimi rahatlatmaya çalıştım. "Birkaç hafta sonra gideceğiz zaten. Koskoca İstanbul'da da beni bulacak hâli yok ya..."
"İstanbul'a giderken Pusat da seninle birlikte gelecek mi?"
"Evet."
"İyi bari. En azından seni orada da yalnız bırakmaz. Bu malın ne yapacağı belli olmaz."
"Orada bir şey yapmaya kalksa Pusat'tan önce Emre saldırır." Gülmeme engel olamadım. "Burada bile bana birinin bir şey yapmadığına inanmamıştı."
Yüzümdeki gülümseme her geçen dakika buruklaşırken kendime kızmadan edemedim. Emre'ye yalan söylemem başlı başına aptallıktı. O, bana kardeş olmaktan çok arkadaş gibi davranmıştı. Her derdimle beni dinleyip her zaman, elinden geldiği kadarıyla bana yardımcı olmaya çalışmıştı. Onu hayal kırıklığına uğratmış ve kalbini çok kırmış olmalıydım.
İşin kötü yanı ne ben onu aramaya cesaret edebiliyordum ne de o, beni affetmek için bir adım atıyordu. İkimiz de durduğumuz yerde sayıyorduk. Hiç büyümemiş gibi Ceyda annemden bizi barıştırmasını isteyemezdim. İkimiz de yetişkin sayılırdık. Artık bazı meseleleri konuşarak çözmemiz gerekiyordu.
Müsait olunca kendimi hazırlamalı ve Emre'yle aramı düzeltmeliydim. Onu özlemiştim.
Fatih'le konuşmayı sonlandırıp önümüzdeki notlara dalarken, ikimiz de ders çalışmaya çalıştık. Grubun iki tembelinin bile ders çalışmaya başlaması durumun vahim olduğunu gösteriyordu.
Ben kraker yerken Pusat'ın notlarımı gözden geçirip minik yıldızlar koyduğu, önemli gördüğü yerleri defalarca okudum. Daha önce de beni sınava o çalıştırmıştı. Dediği her yer çıkıyordu. Benden deneyimliydi ve bu deneyimi kullanmak istiyordum.
Notların arasında kaybolduğum dakikalarda yanağıma bırakılan ani öpücükle birlikte korkudan sıçradım. Panikle arkama döndüğüm o an Pusat'ın gülen suratıyla karşılaştım. Tek omzuna astığı siyah çantayı sarkıtıp masaya bırakırken arkadan bana sarıldı ve başıma peş peşe öpücükler sıraladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EV ARKADAŞI
Random"Dersim başlamak üzere, görüşürüz!" Çağla'ya seslenirken yere oturmuş olan grubun yanından aceleyle geçtim ve kendi amfime doğru adımladım. O sırada gözüme çarpan panodaki duyurulara bakarken duraksamama engel olamadım. Ev arkadaşı arayan bir sürü i...