"Dersim başlamak üzere, görüşürüz!" Çağla'ya seslenirken yere oturmuş olan grubun yanından aceleyle geçtim ve kendi amfime doğru adımladım. O sırada gözüme çarpan panodaki duyurulara bakarken duraksamama engel olamadım. Ev arkadaşı arayan bir sürü i...
Bölüm Şarkısı Levent Yüksel-Yeter Ki Onursuz Olmasın Aşk
Hem bunun şerefine hem de Dolunay'ın doğum günü olduğu için yeni bölüm geldi.
Güzel, sevimli ve saf kızım; iyi ki doğdun. Yaşadığın -yaşatmak zorunda kaldığım- acılarına rağmen dik duruşunla ve kocaman gülüşünle iyi ki doğdun. Hayatımın her yerinde sana ve saf neşene ihtiyacım var 🐣❤
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sınır konusunda gelen yorumlar canımı sıktığı için bu durumu kaldırıyorum. 12. sınıf olduğum için eskisi gibi yazamıyorum. Bölümleri yazdığımda yayımlarım, yeni bölüm sorularına cevap vermeyeceğimi şimdiden belirtiyorum.
Keyifli okumalar!
Kendimi, bilmemem gereken bir şeyi yanlışlıkla öğrenmiş gibi hissediyordum. İçimdeki duygular öyle karmakarışık bir hâl almıştı ki, Fatih'e sarılmak ama bir yandan da bizden bunu sakladığı için ona kızmak istiyordum.
Beni hâlâ görmemişti. Pusat, yanıma doğru yaklaşıyordu. Yani her an onu görebilirdi.
Ne tepki vereceğini bilmiyordum. Kızar mıydı? Anlayışlıydı ama içinde olduğumuz durum ona ters de gelebilirdi. Fatih'in gay olduğunu -tam olarak anlayamasam da- öğrenirse bunu bizden sakladığı için çok kızardı. Belki de kırılırdı. Ben bile onlarla bu sene arkadaş olmuştum ama Fatih'in bizden bu durumu saklamasına kırılmıştım.
Ayrıca, Pusat söylemişti. Hani o Çağla'dan hoşlanıyordu? Her sene yaptığı sevgililer ve gözüne kestirdiği kadınlar yalan mıydı yoksa Fatih biseksüel miydi?
Kafam, öyle dağınıktı ki gözlerimi kapatıp bir saniyeliğine de olsa düşündüm ve bana mantıklı gelen şeyi yapıp tuvaletin kapısını kapattım.
Pusat, yanıma gelip kapattığım kapıya şaşkınlıkla bakarken yüzümden bir şey olduğunu anlamaması için silkelenmeye çalıştım.
"İçeride bir adam vardı da, telefonla konuşuyordu. Erkek sesi duyunca korktum biraz. Dışarı çıkınca tuvaletleri karıştırdığını söyleyip özür diledi."
Pusat'a yalan söylemek içimi kan ağlatırken söylediğim yalanın arkasında durmayan çalıştım.
"Seni rahatsız etmedi, değil mi?"
"Hayır hayır! Özür diledi, birazdan çıkacakmış. Neyse, hadi gel biz gidelim."
Pusat'ın koluna girip onu tuvaletin önünden çekiştirdim. Pusat, şaşkın bir şekilde bana eşlik ederken kafamdaki düşünceleri atmaya çalıştım. Tamam, bu durumu müsait olunca Fatih'le konuşabilirdim. Evet, konuşabilirdim.
