Selaamss!
Biliyorum yine çok beklettim. Bahaneler sıralıyormuş gibi olacağım ama bu sıralar hayatımda bazı olaylar üst üste geldi. Babamın ciddi bir ameliyat geçirmesi, ablamın kaza yapması, okulsal ve özel hayat sorunları derken yine yetişemedim ve buraya uğrayacak vakti gerçekten bulamadım. Son olmasını umuyorum. Umarım hepinizin hayatı normal düzende ilerliyordur.
Bölüme geçmeden önce unutmuş olduğunuzu biliyorum. Ufacık önceki bölümlere göz gezdirmenizi tavsiye eduyorum.
Beni hâlâ bırakmamış ve okumaya devam ediyorsanız hepinize keyifli okumalar diliyorum!
Oy verip yorumlar atarak yanımda olduğunuzu belli ederseniz beni çok mutlu etmiş olursunuz 😭🥹 Hepsini tek tek okuyacağım ❤️
"Bu telefon neden açılmıyor sevgilim?" Pusat'ın merak dolu bakışları yüzümde gezinirken kapanmak için yeniden can atan gözlerimi zorladım. "Uyuyordum. Yeni duydum aradığını."
"Ben aradığımda bu telefon iki elin kanda da olsa açılacak, tekte." Pusat, alaycıl bir şekilde keko gibi konuşurken gülümsedim ve aynı zamanda gözlerimi kocaman devirdim. Biliyordu ki derin bir uykuya dalan Dolunay'ı yeri geldiğinde kendisi bile kaldıramıyordu. Üstüme yol yorgunluğu ve karşılaştığım manzaranın ağırlığı yüklendiğinde kaçış yolu olarak ılık bir duş ve uyumayı seçmiştim.
"Moralin bozuk gibi, n'oldu?" Pusat merakla bana bakmaya devam ederken hala uzanmakta olduğum yerden doğruldum. Gözlerimi ovuştururken "Yarın kahvaltıya çıkalım mı?" diye mırıldandım. "Çok güzel bir yer biliyorum. Ne dersin?"
"Allah, derim!" Pusat hevesle bana baktı. "Zaten özlemiştim seni."
"Daha birkaç saat oldu, abartma tozu." Kıkırdamama engel olamazken Pusat öksürür gibi yaptı ve sesini düzeltti.
"Senin saatler dediğin şey gülüm
Benim için geçen ömür.
Seni görmediğim her an üzülürüm,
Sensizlikten olur kalbim kapkara bir kömür."Saniyeler içerisinde yazdığı şiire kahkaha atmama engel olamazken Pusat da bana eşlik etti. Arkaya Kurtlar Vadisi Pusu jeneriği koysak sırıtmazdı. Kendince şairdi. Tatlı bir şair.
"Senin bu şiirlerini toplayıp kitap bastırmak gerek. Senin gibi bir halk şairinden uzak kalmamalı toplumumuz."
"Benim şiirlerim sadece sana Dolunay. Tıpkı aşkım gibi."
Yüzündeki gülümseme daha da içtenleşirken başımı yastığa bir pelte gibi bıraktım. Bir gün bu çocuğun karşısında eriyebilirdim.
"Ailen bir şey der mi? Sonuçta eve döneli bir gün bile olmadı ama biz dışarıya kahvaltıya çıkıyoruz. Emre garipseyebilir. Sonuçta özlemişlerdir seni."
"Emre babamla işe gider herhalde. Ceyda annem, babamın işlerinin yoğun olduğunu söyledi. Aslında Ceyda annemi de yalnız bırakmak istemiyorum... Bebek fazlasıyla büyümüş. Karnı kocaman."
Pusat dikkatle beni dinlerken bir anda aklıma gelen fikirle birlikte gözlerim irileşti.
"Bize gelsene! Ben kahvaltı hazırlarım."
"Annenden utanırım. Tanıştık, biliyorum ama o zaman sadece arkadaştık. Yani, sadece değildi aslında. Sana duygularım vardı ama ne sen biliyordun onları ne de ailen. Bilmiyorum, garip olabilir. Gerildim biraz."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
EV ARKADAŞI
De Todo"Dersim başlamak üzere, görüşürüz!" Çağla'ya seslenirken yere oturmuş olan grubun yanından aceleyle geçtim ve kendi amfime doğru adımladım. O sırada gözüme çarpan panodaki duyurulara bakarken duraksamama engel olamadım. Ev arkadaşı arayan bir sürü i...