1| Değişim noktası

1.1K 34 15
                                    

Arkadaşlar kendi yazdığım ilk hikayem umarım beğenirsiniz elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağım

...

Her zaman ki gibi sıkıcı ve iğrenç hayatımın sanki güzel bir şeymiş gibi yeni bir sabahına daha uyandım. Yine yataktaydım, yine esniyordum ve yine saatin kaç olduğunu merak ediyordum aslında saat benim için o kadar önemli değildi çünkü hiç bir işim ve hiç bir zaman yetişmem gereken bir yer olmadığı için çok önemsemiyordum ama hep aynı saatte uyanıyordum.

'07:10'

Neden bu kadar erken kalktığımı bende bilmiyorum. Çok saçmaydı. İşi gücü olmayan bir insan uyumak yerine neden erkenden kalkar ki? Peki bu kadar erken uyanıp akşama kadar evde ne yapıyorum?
Yataktan çıkmam zaten bir buçuk saat sürdüğü için çok erken kalkmış olmuyorum. Yani, bence . Telefonumu elime aldım ve saat ilerliyordu artık kalkmam gerektiğini düşünüyordum. Ve sonunda başarmıştım, o yataktan kalkmıştım. Yatağımı çok fazla toplamam çünkü genelde zamanım orada geçer. Yüzümü yıkadım ve aynaya baktım. Daha 22 yaşımda olmama rağmen fazlasıyla çökmüş görünüyordum. Günlük rutin haline getirdiğim, bu halime sövme işlemini de tamamladıktan sonra kedimin mamasını ve suyunu tazeledim. O da benim gibi çok yemek yemiyordu, o da benim gibi yorgundu ama o hayatımda sevdiğim tek kişi olduğu için onunla her zaman ilgilenirim ve birbirimize iyi geldiğimizi düşünüyorum. Mutfağa gittim. Kendime her zaman yaptığım normal kahvaltı masamı hazırladım ve yemeğimi yerken kendimi sorgulamaya, daha doğrusu kendi halime sövmeye devam ediyordum. Saat durmadan ilerliyordu. Yediklerimi kaldırdıktan sonra küçük resim odama geçip, bir tablo alıp yeni şeyler denemeye başladım. En sevdiğim şeydir yeni tablo, yeni boyalar, yeni fikirler. Düşündüm, her zaman bir şeyler düşünürüm ama bu sefer daha dikkatli daha yoğun.
'Ne çizeceğim?' gözlerimi kapattım ve derin derin düşünmeye devam ettim en sonunda aklıma bir şey geldi ama gözlerimi açmadım, gözlerim kapalı, rastgele bir boya seçip aklımda ki parçaları bu yeni tabloda birleştirecektim. Zaman aktı geçti ve ben yaklaşık iki buçuk saattir orada resim yapıyordum.
'Sonunda bitti.'. Bir şey çizmiştim gözlerim kapalı hemde tek renk ile. Bu renk tabi ki ben seçersem en fazla neyi seçebilirdim? Bu renk siyahtı. Siyah çok güzeldi benim için ama çizdiğim şey sanki daha güzeldi siyahın yanında. Çizdiğim şey bir şey değildi, bir nesne, bir karalama değildi çizdiğim sey birisiydi ve bu birisi çok güzeldi.
'Bu ne?...' güzelliğin karşısında şaşkın, ağızım açık bir şekilde dona kalmıştım. Sanki kendi çizdiğim bir resime, hayır o birisine aşık olmuştum. Yeniden düşündüm bu sefer geçen seferkinden de derin bir şekilde.

'Ne çizdim ben? Bu kim? Neden bu kadar güzel? Neden birisini çizdim? İlk defa görüyorum.'

İlk defa bu kadar güzel birisini görüyorum. Halen şaşkınlıkla düşünüyorum.

'Acaba gerçekten böyle birisi var mıdır?'

Günümü bu şaşkınlıkla bitirdim. Gece yatarken tekrar ve tekrar düşündüm bildiğin çizdiğim resime aşık oldum. İnanamıyordum.

...

'Yine mi sabah olmuş?'

Bunu her sabah söylerim. Her zamanki gibi erken kalmıştım ama bugün resim çizmeyecektim çünkü o kişinin üstüne bir daha resim çizemem diye düşünüyorum. Dün o kadar düşünmenin içinde bir karar aldım.

'Bugün iş arayacağım'

Zaman ilerliyordu. Yataktan kalktım ve duş almaya gittim. Banyodan sonra uzun süre aynaya baktım genelde bu kadar bakmazdım. Çünkü bugün kendime bakım yapmak ve kendimi süslemek istiyordum. Üstümü giyindim ve tekrar aynaya gittim. Bakım kremlerimi kullandım, öncesinde maske bile yapmıştım. Dudağıma biraz lipbalm sürüp çıkmıştım artık. Çıktığımda derin bir şekilde oksijen aldım.

나의 모든것 ~Hyunlix (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin