"Buyrun efendim"
'Nasıl ya??...'
- "Bak bu Hyunjin. O da seninle aynı gün başladı işe. Yani bugün ikinizde ilk iş gününüz."
Gülümsedi.
"Merhaba ben Felix... İyi misiniz?"
Şaşkınlıkla yüzüne bakıyordum. Hiç bir şey demiyordum. Ama sonrasında qkendime geldim.
"Ah.. Bende Hyunjin"
"Tanıştığıma memnun oldum."
"Bende.."
- "Siz tanışın ben de mutfakta neler oluyor bir bakayım."
"Tamamdır"
"Siz neden işe başladınız."
"Ah, çünkü artık bir yerden başlamam gerekiyordu. Bende ilk olarak işten başladım. Peki sen?"
"Paraya ihtiyacım vardı."
"Borca mı girdin??"
"Aslında-..."
O anlatıyordu ben sadece ona uzun uzun bakıyordum. Çünkü ben bu daha bugün ilk defa gördüğüm kişiyi nasıl önceden çizdim????
Gözlerim kapalı siyah renk ile çizdiğim birisinin tıpa tıp aynısı duruyordu karşımda."- o yüzden.."
"Anladım"
Minho gitmişti. Sadece ikimiz vardık orada. Uzun süre sustuk. İkimizde aramızdaki sessizliği bozmuyorduk. Aslında ikimizde birbirimizi bekliyorduk. Ama mutfaktan gelen ses sonunda sessizliği bozmuştu.
"Hadi. Artık başlama vakti."
...
İşlerimiz verilmişti. İkimizde mutfakta soğan doğrayacaktık. İş dağılımı yapıldıktan sonra önlüklerimizi takıp hemen başladık.
Soğan doğal olarak ağlatıyordu. Ama neden onu etkilemiyordu??
Kafamı havaya kaldırıp gözlerimi kırpıştırdım. Daha çok ağlamaya başladım. Ellerim ile gözlerimi kapattım."Ağlamayı sevmiyorum." diye söylendim.
"Bir yerde görmüştüm. Soğanları kesmeden önce suda biraz bekletmeliymişiz."
"Oh öylemi. Neden başta söylemedin ki??"
"Biliyorsunuz diye düşünmüştüm.."
"Ağhhh. Çok acıyor."
"Durun. Dokunmayın."
Dedi ve bir bez parçasını hafifçe ıslatıp yavaş dokunuşlarla gözlerimi sildi.
"Biraz daha iyi misiniz?"
Çok güzel.
"Evet şimdi biraz daha iyi. Teşekkür ederim."
"Bunu da bir yerde görmüştüm." dedi ve kıkırdadı. Bende gülümsedim. Benim doğrayacaklarımı aldı ve suya koydu. Ben soğanlarımı bekliyorken o da kendininkileri doğramaya devam ediyordu. Bende onu izliyordum.
"Artık alabilirsiniz."
Ona olan seyrimden çıkıp kendi soğanlarıma döndüm.
...
"- Bugün iyi iş çıkardınız gençler. Artık gidebilirsiniz."
"Sonunda." demiştik aynı anda. Ve o an birbirimize baktık. Bana gülümsedi. O gülümsemeye bende eşlik etmiştim. Sonunda önlüklerimizi çıkarıp kendi kıyafetlerimizi giymiştik.
"Felix.. eve nasıl gidiyorsun?"
"Oh.. yürüyeceğim."
"Bu soğukta mı??"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
나의 모든것 ~Hyunlix (+18)
FanfictionHer zaman hayatımın sıkıcı ve iğrenç olduğunu düşünürdüm ta ki onunla karşılaşana kadar.