7| "Sende çok güzelsin sevgilim.."

254 17 14
                                    


Olmamalıydı. Bu olmamalıydı. Daha yeni söylemişken, daha yeni bulmuşken birbirimizi böyle olmamalıydı. Neden baba, neden olmadık zamanlarda çıkıyorsun karşıma beni rahat bıraksan olmuyor değil mi...

Babam elimde kalan tek şeyi de benden alacaktı. Gerçekten mutlu olmamı istemiyor, bana çok görüyordu kısacık mutluluğu. 

+82****** VE FELİX TELEFON KONUŞMASI

Felix:

"Nerdesin?"

+82******:

"Sanırım asla bulamayacağın bir yerdeyiz"

"Şu aptal oyunlarına bizi katmadan yapamıyorsun değil mi??? Zaten bizsiz oyun olur mu"

"Sen böyle konuşmaya devam ettikçe hiç görüşemezsiniz gibi duruyor"

"Ona bir şey olduğunu duymayayım"

"Duyamayacağını biliyoruz kendini kandırma

Duysanda bana ne yapabilirsin

Babana ne yapabilirsin oğlum?"

"İğrençsin...Gerçekten iğrenç bir insansın

"Haddini aşma"

"Aaa ne tesadüf... Sanırım buldum sizi

"Nasıl?.. Hayır imkans-"

Bu numarayı engelledin 


Binanın önüne gelmiştim. Hızlıca arabadan inip. İçeriye Hyunjin'i bulmak için koştum. Nerede bunlar bulamıyorum. Telefon neden burada çekmiyor. 

'Telefon çekmiyorsa o pislik burada değil o zaman' diye düşündüm. Düşüncem gayet güzel geldi ve bunu dışarıya vurarak söylendim.

"Güzel" Nerede? kim bilir ne yaptı sevgilime pislik. Her yeri aradım ama yok bulamıyorum. O upuzun binanın hepsinde koşarak arandım. En son en aşağı kata gitmediğimi fark ettim. Buraya çok küçükken gelmiştim. Ama az çok hatırlıyordum. En aşağı, karanlık kata indiğimde bazı sesler duyuyordum. Sesler çok şiddetli ve anlaşılmadığı için biraz durup dinledim en sonunda Hyunjin'in bağırdığını duyduğumda kalbim durmuştu sanki. 

'Hayır hayır travması var hayır olmaz orası olmaz' diye söyleniyordum gözyaşlarımla birlikte.

"Hyunjin!" diye bağırmıştım. Krize girecektim çok belliydi. Adım atamıyordum.

"Hayır şimdi olmaz. İyiyim ben bir şeyim yok" Kahrolur bir şekilde bacaklarıma vurmaya başladım. Sonunda hareket edebilmiştim. Baba benim şuan bu durumda olmamın hepsinin sorumlusu sensin. Seslerin olduğu yere koştum ama karanlıktan kapıyı göremiyordum. Şuan kapının önünde olduğumu bile Hyunjin'in bağırmasıyla anladım. Bu binanın kapıları oldum olası çürük neden şimdi açılmıyordu ki. 'Tanrım neden hiç olmayacak zamanda olmayacak şeyleri veriyorsun?' 

İçerisi çok büyük ve havalandırmadan gelen küçük ışık hariç kapkaranlıktı. Hiç bir şey göremiyordum. Kalp atışlarım hızlandı. Ağlama sesleri geliyordu. Duraksadım. Nefes alışverişlerim hızlandı.

"Hyunjin?" ağlama sesleri yükseldi.

"Felix buradayım yardım et lütfen." Sesin geldiği yere ilerledim. Telefonumun şarjının az olmasını umursamadan feneri yaktım. Hyunjin bacaklarını kendine çekmiş, kollarını bacaklarına sarmış ağlıyordu. Çok sert nefes alıp veriyordu. Gözlerini kısarak ışığa baktı.  Beni gördüğünde gözlerindeki ışıltı büyüdü. Hızlıca ayağa kalkıp bana sarıldı. İkimizde ağlıyorduk. Kokusunu içime çektim. Günlerdir yalnızlığını çekiyordum. Burun buruna gelecek şekilde bedeninibedenimden ayırdım.

"İyi misin? sana bir şey yaptı mı?"

"Lütfen evimize gidelim."

"Onu öldüreceğim."

"Felix lütfen." Elini tuttum ve çıkışa doğru ilerledik. Binadan çıktığımız an telefonum kapandı. 

Hyunjin's pov

Sonunda evimizdeydim. Felix'i ne kadar özlediğimi anlatmaya gücüm yetmez. Uyumuştuk uzun bir süre. Yemeklerimizi de yemiştik. Bu sırada her şeyi konuşmuştuk neler olduğunu, bana ne yaptığını. Hepsini anlattım. Her şey bittiği için artık sakin ve rahat hissediyorduk. Felix banyodaydı. Çıktığında onu yakalamıştım. Kapı sesi duyduğumda yavaşça yerimden kalkıp odaya adımladım. Havlu ile saçlarının ıslaklığını gideriyordu. Arkasından sarıldım. Duraksadı. Belinden kavrayıp kendime çevirdim.

"Heyy!" Burunlarımız birbirine dokunuyordu.

"Çok güzelsin." yüzünde o güzel tebessüm oluştu. Ve gülüşünden öptüm onu. Ayrıldım. Ayrılmayı uzun sürdürmemişti. Beni kendine çekti ve günlerin özlemini yitirmek adına buluşturdu dudaklarımızı. Güzelliği, ayrılmadan kucağıma aldım ve yatak başlığının yakınına yerleştim. Benden ayrılıp sırtımı yaslamam için zaman tanıdı. Zamanı bittikten sonra tekrar buluşturdu dudaklarımızı. İçindeki üzüntüyü, korkuyu, duygularını öpüşüne yansıtıyordu. Sürtünmesi işimi daha da zorlaştırıyordu. Baskı uyguladıkça dudaklarımdan hafif bir inilti çıkıyordu. Çok heyecanlıydı. Ama gerçekten bu heyecanı dışarı yansıtması beni gerçekten zorluyordu. Minicik uzaklaştı dudaklarımdan. Nefes nefese;

"Sende çok güzelsin sevgilim.."

****

Dın dın dın dınnnn...

Nasıl ilerliyor???

Bölüm biraz kısa oldu ama diğer bölüm smut yapacağım için kısa kestim.

Umarım hoşunuza gidiyordur...

Lütfen yorumlarda belirtin.

_______

_______

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


나의 모든것 ~Hyunlix (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin