Evdeki Korkunç Sürpriz

13 0 0
                                    

Gözkapaklarımın ardından süzülen bulanık dünya, ıslak ve kapalı bir perspektifle karşıma serildi. Gözlerim yaşlı ve doluydu, ağlamaların izlerini taşıyarak uyanışımı gölgelemişti. Hızla elime ulaşmak istedim, ancak ellerim hala bağlıydı. Bedenimdeki bu kısıtlılık, içimdeki endişeyi daha da derinleştirdi.

Kapının ardından gelen hafif ayak sesleri, kalbimin atışlarını hızlandırdı. Kapıdan giren kadın, bembeyaz elbiseleriyle sanki bir melekten fırlamış gibiydi. Uzun saçları, ışığın altında parlarken, yüzü adeta bir tabloya yakışır bir güzellikteydi. Yaklaştığında, sesiyle bana tanıdık gelen bir melodiyle "kızım, geldim" dediğinde, annemin o eşsiz günlüğündeki satırlar canlandı gözlerimde. 

Onun gözlerindeki derinlikte kaybolmuştum, parlayan yeşil gözlerinde kendimi bulmuştum adeta. Yaklaştıkça hissettiğim o sıcaklık, yıllar sonra ilk defa bir annenin sevgisini tattığımı hissettiriyordu. Ellerimdeki bağlar çözülürken, gözlerimizin iç içe geçtiği bir an oluştu aramızda.

Dudaklarımdan dökülen kelimeler, yılların birikimiyle titrek ve duygulu bir tondaydı.

"Anne... Seni çok özledim."

İlaçların hafif sersemletici etkisi altında, her şey bulanıklaşmıştı etrafımda. Ama onun gülümsemesi, o sıcaklık hissi tüm bu bulanıklığı dağıtıyordu. Gözlerim doldu, bir damla yaş yanağımı ıslattı. İlk defa böylesine bir sevgiyle, böylesine saf bir duyguyla tanışıyordum ve bu, tıpkı masallardaki meleklerin güzellikteki anlatımları gibiydi.

Ellerim bağlardan kurtulduğunda ani bir hareketle ayağa fırladım, ama annemin hafifçe sıktığı eliyle yerime çöktüm. "Bende seni seviyorum canım kızım," dedi, sesindeki sıcaklık bütün odanın soğukluğunu silip götürdü.

Annemin sarılışıyla içimde bir huzur dalgası başladı. Onunla birlikteyken, yılların özlemini bir nebze olsun dindirebileceğimi hissettim. Annemin kokusuyla doldum, o tanıdık, güven veren kokuyla. Gözyaşlarımı silerken, annemin yumuşak dokunuşları beni geçmişin acı anılarından arındırıyordu. Bu an, yıllardır beklediğim bir anın sonunda gerçekleşen bir buluşmaydı. Gülüyordum fakat acının acı tebessümüydü bu.

"Artık yanında olacağım," dedi ve elimi tuttu. Beraber yürümeye başladık.

O an, her şeyin nasıl değiştiğini fark ettim. Bir zamanlar kanla lekeli yatak, şimdi temiz ve bembeyazdı. Bizi içeri aldıkları koridoru geçtik, odamıza vardık. Bağlı olduktan sonra beni içeri attıkları oda, artık yengemlerin evine dönüşmüştü. Ama bu yer, artık benim için bir cennet gibiydi.

Odamın kapısının önünde durduk. Annem gözleriyle odamı işaret etti. Odaya baktığımda annemin ellerini bıraktım ve saçımı tarayacağı anı hayal ettim. Koşarak gidip tarak ve tokayı aldım. Annemin ellerinde hissettiğim o sıcaklık, içimi bir huzur dalgasıyla doldurdu. 17 yaşındaydım ve masum hayallerim vardı.

Arkamı döndüm ve annemin kapıda olmadığını fark ettim. Gözlerimde bir anlık boşluk, o beklediğim güzel anın hüsranı içinde kayboldu.

Yüzümdeki gülümseme bir anda silindi, içeri koştum. Odaları dolaştım ama annemi bulamadım. Etrafa çılgınca bakınıyor, çığlıklarım yankılanıyordu. Elimde tarakla donakalmıştım. Birden yengemin çığlıklarını duydum. Sesin yönüne doğru hızla ilerledim, ancak kimse yoktu; yine de sesler devam ediyordu. Kapının tıklatılma sesini duymaya başladım. Korku içindeydim.

Ellerimi kulaklarıma götürüp kulaklarımı sıkıca kapatarak yan yatıp ağlıyor, "Anne, anne..." diye çığlık atıyordum. Çığlıklarım her yerde yankılanıyordu. Ardından siren sesleri duymaya başladım. Polislerin veya ambulansın geldiğini düşündüm, ama korkudan ne gözlerimi açabildim ne de ayağa kalkabildim.

ACININ ACI TEBESSÜMÜ : 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin