4| Thank U (친구)

27 7 0
                                    


Kafede Yeosang ve Wooyoung kalmıştı. Bir süre geçen sessizlik sonrası Yeosang "Wooyoungie sessiz duruyorsun ne oldu?" Diye sordu. Wooyoung tebessüm etti arkadaşına. "Ah evdeki sorunlar işte modum düştü biraz." Dedi sevdiği arkadaşına çok da yalan söylemek istemeyerek.

Yeosang anladım manasında kafasını salladı. "Ah anladım, bana anlatabileceğin bir şeyse Wooyoungie lütfen çekinme benden çıkmaz bir şey." Dedi hafif dalgalı hafif de aegyolu söyledi güven vermek için. Wooyoung'un gözleri dolu bir şekilde baktı karşısındakine, içine atmaktan yorulmuştu ve karşısındakinin güven verici gözlerine inanmak istiyordu. Derince bir nefes aldı; "B-bir süredir y-yaklaşık 10 yıldır b-babam demeye bin şahit isteyen bir a-adamdan-" diye anlatmaya başladı. Bir süre sonra anlatması bittiğinde hem Yeosang hem de Wooyoung ağlıyordu.

Yeosang sandalyesini Wooyoung'un yanına çekmiş sarılmıştı. Bir yandan da sırtını okşuyordu. Sakinleşmesini bekledikten sonra hafifçe:

"Wooyoungie bana içini açtığın için minnettarım, ne zaman bir sorun olursa unutma ben her zaman buradayım ve her daim olacağım bundan sonra en yakın arkadaşın benim!" Demişti Wooyoung, Yeosang'tan bunları duyunca güzelce gülümsedi gözlerindeki yaşlara rağmen ve hızlıca sarıldı Yeosang'a. Bir süre konuştuktan sonra kalkmaya karar verdiler. Yolda ilerlerken Yeosang tıp fakültesine de uğramak istediğini söyledi. "Ah şey olur tabii ki" dedi Wooyoung. Kalbi hızlı atmaya başlamıştı sarı saçlı çocuğu göreceği için. Dışarıdan sessiz ama iki çocuk içinde kalp atışlarının hızlarına yetişemedikleri bir yoldu.

Kafede kalkmadan önce Yeosang Jongho'ya mesaj atmıştı geleceklerini ve San'ı da getirmesini söylemişti. Bu yüzden fakülteye vardıklarında ikisini de görmüş olacaklardı. Ayrıca kızılın sarı saçlı olana iyi geleceğini de biliyordu, aynı şekilde sarı saçlının da kızıla bu yüzden ne kadar fazla birbirlerini görürlerse o kadar çabuk birbirleriyle kaynaşacaklarını düşünüyordu. Bu düşüncelerle varmışlardı fakülteye.

"Yeosang-ah şey ben gelmeyeyim istersen sevgilin ile aranıza girmek gibi olmasın." Dedi Wooyoung tereddütle. "Hayır hayır hem San da orada olacak ikimiz kenara çekilirsek o da yalnız kalır gel lütfen." "Ah tamam öyleyse." Dedi Woo, Jongho ile San'ın gelmelerini söyledikleri yere gittiler. Jongho karşıdan gördüğü sevgilisine doğru hızlı adımlarla geldi ve sarıldı sıkıca. Okul sınırlarında oldukları için azıcık sakin olması gerekiyordu. Ani sarılmasına karşılık Yeosang'ın yanakları kızardı.

"Hoş geldiniz." Dedi San gülümseyerek. 'Hoşbulduk' demişti hızlıca Yeosang. Dörtlü bir yandan yürüyor bir yandan da havadan sudan konuşuyorlardı. "Ben demiştim sana o kız sorun çıkartır diye dinlemedin ki ama." Demişti Jongho. Sadece Yeosang anlamış gibi duruyordu. "Ah Jongho şey daha söylemedim ben San'a" dedi Yeosang, bunun üstüne Jongho dilini ısırmıştı. Wooyoung ve San anlamamış bir şekilde bakıyorlardı birbirlerine. "Eh şey Wonyoung bugün senin ile konuşmak istediğini söylemek için yanıma geldi." Diye başladı Yeosang eli ensesindeydi. "Ben şey sana sormadan iş yapmak istemedim bu yüzden başımdan savmak için farklı şeyler söyledim o da Jongho'yu bulmuş. Birazcık tehdit vari konuşmuş ama cidden sorun yok. Hem benim sevgilimi hangi tehdit yıldırabilir ki." Demişti.

San bunun üstüne içinde öfkenin kaynadığını hissetmişti. Konuyu bilmeyen Wooyoung ise etrafa bakıyordu anlamaz gözler ile. Bu durumu anlayan San hafifçe Yeosang'a baş işareti yaptı. Birbirlerini uzun süredir tanıyan arkadaşlar oldukları için Yeosang bu hareketin anlatabilirsin demek olduğunu biliyordu.

"Wonyoung eskiden tanıdığımız birisi. Taa lise döneminden kalma, kısaca anlatılacak olursa 'Saninin hatası olan' eski sevgilisi." Hatası kısmına vurgu yapmıştı bunun üstüne San'dan öldürücü bakışlar almıştı. "Gençlik getirisi ile yapılmış bir hata düne kadar unutmuştum bile." Diye çıkıştı San bir yandan da Wooyoung'a dönük bir şekilde her şeyin yanlış olduğunu anlatmak için ellerini hayır dercesine sallıyordu. "Ah anladım." Dedi Wooyoung hafif kırılmıştı ama ne yapabilirdi ki.

"Gerçekten hiçbir şey yaşamadık sadece ilk sevgilimdi o kadar." Diye devam etti San kendini Wooyoung'a açıklamaya çalışır gibi. Yeosang bu hallerini tatlı bulmuştu. Eskilerden gelen en yakın arkadaşı olan kot ceket giymiş geniş omuzlu ve  bugün hakkında öğrendiği şeyler sayesinde en yakın arkadaşı olmayı başarmış olan kapüşonlu çocuk birbirlerine çok iyi gelecekti hissediyordu.

_________________________
Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ana karakterlerimize daha fazla alan ayırmak için hızlandırılmış bölümler okuyacaksınız bu da onlardan biriydi yazım yanlışları varsa affola kontrol etmeden atıyorum, yeni bir bölümde görüşmek üzere hoşçakalınn

💗🌸💗

The letter Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin