Merhaba merhaba günlük hatırlatmamızı yapayım oy vermeyi unutmayın ATEEZ'ee
________________________________
"Hadi uykucular, uyanın. Öğlen oldu saat nerdeyse." Demişti Yeosang, koltukta uyuyan ikiliyi uyandırmak için.
"Yeosang-ah saçım nasıl?" Demişti San kalktığı gibi. Saçları kafasının ortasında birleşmiş horoz gibi duruyordu.
"Hayır." Demişti Yeosang kısaca. Wooyoung da San'a gülüyordu. "Hadi hadi gelin artık çaylar soğuyacak." Demişti Jongho'da mutfaktan seslenerek.
Yeosang'ın evi ne çok büyük ne de çok küçüktü. Bir tane asıl yatak odası, bir tane misafir odası ve mutfak ile bağlantılı bir salonu vardı. Mutfakla salonu ayıran tek şeyse büyük bir mutfak adasıydı. İç dizaynı da çok güzeldi eh çünkü iç mimarlık okuyordu Yeosang.
Dördü de mutfak adasının etrafına dizilmiş sessizce yemeklerini yiyorlardı.
"Um" Wooyoung elini ensesine atmıştı . "Şey, dün başınıza iş açtığım için özür dilerim." Demişti.
"Wooyoung yeter artık özür dileme, biz arkadaşınız ki olmasak bile orda o şekilde bırakmazdık seni. Ayrıca hiç de teşekkür etmeye kalkışma yeter." Demişti Yeosang çıkışarak. Ardından sarılmıştı bu ikili. San ve Jongho sadece birbirlerine bakakalmışlardı.
"Yah bana bu kadar çok sarılmıyorsun." Demişti Jongho şakayla. Artık masanın atmosferi değişmişti. Herkes gülüyordu. Bir süre sonra telefonu çaldı San'ın.
"Efendim hyung. Hıhı uyandı uyandı. Imm bir sorayım haber veririm ben." Demişti telefonda karşısındakiyle konuşurken. Ardından telefonu kapatıp:
"Wooyoungie, Hyunglar da gelmek istiyormuş ama seni rahatsız ettirmek de istemiyorlarmış. O yüzden sana sormamı istediler." Demişti konuştukları konuyu açıklamak amacıyla.
"Şey gelsinler tabii ki. Ben de tanışmak istiyordum zaten." Demişti Wooyoung da. Bunun üzerine San, Seonghwaya mesaj atmıştı.
"Ah San ve Jongho gidip tatlı bir şeyler alır mısınız?" Demişti Yeosang. Bahsedilen ikili biraz şaşırsalar da Yeosang'ın Wooyoung ile konuşmak istediğini anlayıp kabul etmişlerdi.
Şu an evde sadece ikisi kalmıştı. Yeosang Wooyoung'u kolundan tutup koltuğa oturttup:
"Wooyoung, burada benimle kalmak ister misin?" Dedi. Yeosang hızlıca gelmek istediği noktaya gelerek.
Wooyoung böyle bir teklif beklemiyordu.
"Hem yaşın da 19'dan büyük annen ve baban isteseler de hak iddia edemezler hem de artık bu kadar dazla işte çalışmana gerek kalmaz." Demişti Yeosang karşı tarafı daha da ikna etmek için.
"Şey, Yeosang ben, şey sana da yük olmak istemem." Demişti Wooyoung kafasını eğip.
"Yah, ne demek yük olmamalıyım, duymayayım bir daha böyle bir şey. Yük olacak olsan neden böyle bir teklifle geleyim ki? Başka adam akıllı bir itirazın yoksa yarından itibaren benimle yaşayacaksın!" Dedi Yeosang. Arkadaşı için gerekirse kurşun atar kurşun yerdi.
"Yeosang ben, ben çok isterdim ama Kyungmin var, o olmadan ben buraya gelemem ki." Demişti Wooyoung gözyaşlarını içeriye akıtmaya çalışarak. "Abim, bakıyor Kyungmin'e ama hala haftasonları ailesiyle beraber geçirmek zorunda. O zamanlarda onu orada tek bırakamam." Diye de devam etti, sesi titriyordu artık. "Hem, ben söz verdim ona. Koruyacağım onu." Artık sayıklamaya başlamıştı.
Yeosang paniklemişti Wooyoung'u böyle görünce. "Woo, lütfen sakin ol. Bak ben buradayım. Kimse Kyungmin'e zarar vermedi. Her şey yolunda." Demişti Wooyoung'un ellerini tutup. "Hadi gel birlikte nefes alıp verelim sakince hadi Woo." Demişti Yeosang.
"Nefes alıyoruz." Huuhh "Veriyoruz." Huuu. Diye tekrar ediyordu Yeosang. Bir süre sonra Wooyoung kendine gelmişti.
"Polise şikayet edelim, lütfen bak onlar bir çaresini bulurlar." diye devam etti Yeosang, Wooyoung'un sakinleştiğini anladıktan sonra.
"Olmaz Yeosang, bulurlar beni, Kyungmin'i olmaz yapamam." Demişti Woo sessizce.
"Peki, o zaman burada kalıp arada bir para yollamaya ne dersin?" Demişti Yeosang, elindeki bütün nedenleri bitirmiş şekilde.
"O-ol-olur" demişti Wooyoung ağlamamaya çalışarak.
Yeosang bunun üstüne sıkıca sarılmıştı Wooyoung'a. Wooyoung uzun bir süre sonra kendini bir evde hissetmişti. Güvenli ve sevgi dolu bir ev...
________________________________
Wooyoung gerçekten hızlı güveniyormuş gibi gelebilir ancak bunlar bir günde olmuyorrr
💗🌸💗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The letter
Fanfiction"San-ah size çok teşekkür ederim. Siz olmasanız ne olurdu bilmiyorum." Demişti Wooyoung, San'ın boynundayken. San ise fazla bir şey dememiş sadece elini Wooyoung'un bacağına koyup 'ben buradayım' demek smacıyla sıkmıştı. "Düşünme artık bunları. Bak...
