Eve geldiğimde parti için hazırlanmama sadece iki saatimin kaldığını gördüm hızla duşa girdim. 15 dakikalık bir duşun ardından hazırlanmaya başladım. Dalabımın önüne geçip ne giyebileceğime baktım uzun bir gözden geçirişin ardından mavi bir gömlek ve kırmızı bir takım seçtim. Aksesuar olarakta bir vücut kemeri. Gömleğin ilk üç düğmesini açık bıraktım kemeri de takınca işim bitmişti ardından saçımı yapmak içinde aynanın karşısına geçtim. Uzamış olan saçlarımı taradıktan sonra açık bırakmanın en iyisi olacağını düşündüm ve sadece bir iki toka takıştırdım. İşim bittiğinde kendimi süzdüm evet her zamanki gibi mükemmelim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evden çıktım ve bu sefer bir değişiklik yapıp arabama bindim. Mafya binasına doğru yavaş bir şekilde ilerledim çünkü daha bir saat vardı. Mafyaya vardığımda direkt Ane-sanın odasına ilerledim onunla vakit geçirmeyi seviyorum o benim için bir abladan farksız. İçeri girmek için kapıyı çalıcaktımki kapı açılmıştı. Karşımdakinin Akutagawa olduğunu görünce tebessüm ettim.
C: Merhaba Aku nasılsın?
A: İyiyim Chuuya-san, siz?
C: Ben de iyiyi saol. Ane-san müsaitmi?
A: Evet Chuuya-san.
Önümde eğilip gitmek için izin istedi saçlarını okşayıp içeri girdim, bu davranışıma karşı gülümsediğini biliyordum çünkü her ne kadar belli etmesede ona ilgi göstermem hoşuna gidiyordu. Bunu anlamak o kadarda zor değil çünkü benimle arkadaşça sohpet etmesi için onu zorladığımda Dazai köpeğinin ona neler yaptığını anlatmıştı ve o zamandan beridir ona karşı dahada ilgili davrandım. Bu durumun onu mutlu ettiğini biliyorum ne kadar çabalasada o hala sevgiye ve ilgiye aç bir çocuk tıpkı benim gibi.
K: Oo~ birileri bu gün için fazla özenmiş gibi.
Yüzündeki kocaman gülümsemeye yakışır bir tebessüm ettikten sonra konuştum.
C: Sadece partnerime uygun bir kavalye olmak istedim.
K: Bak bak kimmiş bu şanslı kişi?
Önünde hafifçe eğilip elimi ona doğru uzattım
C: Kabul ederseniz siz~
Küçük bir kahkaha atıp uzamış saçımı eline alıp sevdi. Ardından koluma girdi ve birlikte partinin olucağı büyük salona doğru ilerledik. Koridorda yürürken bütün mafyanın pembe ve kırmızıyla süslendiğini fark ettim.
C: Sanırım Elise-chan dediğini gerçekten yaptırdı.
Kõyõ-san onaylamaz bir şekilde kafasını salladı sonuçta kim yüzlerce hatta binlerce kişinin ölümüne sebep olan şahsın küçük bir çocuk için köle olduğunu bilmek isterdiki. İç çekip partinin yapılacağı alana geldik. En azından burası daha iyi dekore edilmişti. Ane-san ile oturucak bir masa bulduğumuzda birşey içip içmiceğini sordum henüz içmek istemediğini dile getirince bende tam karşısına oturdum. Biraz havadan sudan konuştuk ama üzerimdeki bakışlara daha fazla katlanamayıp kafamı yavaşça sağ çevirdim. İçeri adım attığımdan beri beni süzen kahveliye sorarcasına bir bakış attım. Herzamanki takımı içerisinde tek kişilik siyah deri koltuğa yayılmıştı ve fazla dağınık görünüyordu.
