12-Dedikodu

296 27 45
                                    

Dazai ve Atsushi giden Akutagawa'nın arkasından şokla baka kalmışlardı en sonunda kendini toplayan Atsushi neden bu kadar çok şaşırdıklarını sorguladı. Sonra bunu boşvermeye kara verdi ve hala yerde diz çökmüş bir halde olan akıl hocasına döndü.

A: Dazai-san artık yerden kalksanızya. Hem ajansa gitmemiz gerek.

Fakat Dazai şuan transa girmiş gibiydi. Ne birini duyuyor ne de hareket edebiliyordu. Gözleri dolu bir şekilde küçük kızın 15 dakika önce durduğu yere bakıyordu. Onun bu halinden dolayı Atsushi yavaştan endişelenmeye başlamıştı. Ne yapması gerektiğini bilmiyordu biraz düşündükten sonra Yosano'nun onlar şoka girdiği zaman uyguladığı taktik aklına geldi. Dazai'ye doğru yaklaştı ve tam önünde durdu.

A: Özür dilerim Dazai-san.

Deyip elini yavaşça havaya kaldırdı ve olabildiğince sert bir şekilde ona tokat attı. Fakat gereğinden fazla kuvvet uyguladığı için Dazai'nin kafası yanlarında bulunan dükkanın kapısına çarptı.

A: DAZAİ-SAN!!!

Anlatıcı: Dazai Osamu

Hem sağ yanağımda hemde yüzümün sol tarafında hissettiğim acı ile kendime gelmiştim tabi bunu ambulans sireni gibi sesler çıkaran Atsushi'de sağlamış olabilir.

(Benim erkek kardeşimde ağladığında siren sesi gibi sesler çıkıyor😞 yemin ederim sinir krizi geçirmeme sebep oluyor sırf bizi sinirlendirmek için ağlıyor oç 😡 )

Kısa sürede kendimi toparlayıp ayağa kalktım.

A: Dazai-san iyimisiniz? Özür dilerim.

D: Evet Atsushi-kun endişelenme. Hadi ajansa gidelim bizi bekliyorlardır.

A: Dazai-san eminmisiniz? Yüzünüz kanıyor ve birazda şişmiş gibi! Gerçekten çok özür dilerim!!

Önümde eğilip özür dilemeye devam eden Atsushi ile iç çekip onun gömleğinin yakasının arka kısmını tutup ilerlemeye başladım. Bir nevi onu sürüklüyordum çünkü başka türlüsü işe yaramayacaktı. Fakat hala özür dilemeye ve anlamadığım birşeyler gevelemeye devam ediyordu. Kafam çok karışıktı ne yani Chuuya bebeği aldırmamışmıydı?

Ben Pm'den ayrıldığım zaman onun çocuğu aldıracağını düşümüştüm. Gerçi içimden bir ses bunu asla yapmayacağınıda söylerdi çünkü o insanların canının çok kıymetli olduğunu ve birinin sahip olabileceği en değerli şeyin yaşamak olduğunu söylerdi.

Pm'den ayrıldığım zamanlarda eğer bebeği kabul etseydim nasıl olur diye çok düşünmüştüm. Hiç gerçek bir ailem olmamıştı annem ve babam ben çok küçükken beni terk etmişlerdi , benim için tek ailem olan Chuuya ise benim ona olan duygularımı öğreneceğinde benden daha fazla nefret eder diye ondan uzaklaşmıştım gerçi ona söylediklerimden sonra bu konu için endişelenmeme gerek yok sonuçta artık benden herkezden ve her şeyden daha çok nefret ediyor. Ve ayrıca abim olarak gördüğüm Odasaku'da öldürülmüştü.

Aslında bebeği kabul etmeme sebeplerimden biride buydu nasıl seviceğimi bilmiyordum. Sevip değer verdiğim herkesi kaybediyordum. Ayrıca o zaman sırf mafyada kalmam için yaptığı gerçeği çok zoruma gitmişti. Fakat düşünmeden de edemiyorum ya orda kalsaydım nasıl olurdu? Belki Chuuya'nın da bana karşı birşeyler hissetmesini sağlayabilirdim. Ayrıca onlarla birlikteyken belkide sevmeyide öğrenebilirdim. Bunun hakkında çok kafa yorardım ve bazen kendime hakim olamayıp ağlamışlığımda olmuştu. Ben düşüncelerim içinde kaybolmuş iken kafama atılan kitap ile kendime geldim.

Kk: Dazai seni salak bırak artık şu veledi!

Ancak o zaman ajansa geldiğimizi fark etmiştim. Atsushi-kunu bırakıp masama doğru ilerliyordum ki Ranpo-sanın bana seslenmesi ile durdum.

Regret -Soukoku-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin