Bölüm geç geldiği için üzgünüm ailevi sebeplerden dolayı buraya pek uğrayamadım.
Ayrıca watty'de bir problemmi var bana bildirim göndermiyor alt tarafı bir ay girmedim 579 bildirim gelmiş...
Neyse iyi okumalar💕💕--------------------------------
Anlatıcı: Dazai Osamu
Sonunda sakinleşmeyi başarabildim. Sanırım bu konu hakkında Chuuya ile konuşmam lazım çünkü onun gözünde bir hiç olmak çok kötü bir his. Chuuya'nın ofisine gitmek için asansörü bekliyordum gelmesi niye bu kadar uzun sürdü? Ayrıca Chuuya'ya kendimi nasıl affettirebilirim? Acaba ayaklarına kapanıp yalvarsam mı ya da mafyanın terasına çıkıp "ya beni affedersin ya da burdan atlarım" mı desem gerçi öyle birşey yaparsam bana kalmadan Chuuya beni aşşağı atar , ugh bunu sonra düşünürüm. Sonunda asansör gelmişti içeri girdiğim zaman Ena'nın da burda olduğunu gördüm.
Daz: Selam chibi-chan.
Cevap vermedi. Kafasını aşşağı eymişti.
Daz: Bir sorunmu var ufaklık? Sana chibi dedim diye kızmıyorsun.
Ena: Çünkü kızmak istemiyorum.
Daz: Kızmak mı istemiyorsun? Ne biçim cevap bu böyle neyse , niye kızmak istemiyorsun?
Ena: Kızınca herkez benden korkuyor.
Daz: İyide ben hiç korkmadım.
Ena: Çünkü sana hiç gerçekten kızmadım.
Daz: Belki kızm- bir dakika sen ağlıyormusun?
Yavaşça ona yaklaştm hâlâ bana bakmıyordu. Cebimden bir mendil çıkarıp göz yaşlarını silmek için ona yaklaştım fakat elimi ittirdi.
Daz: Konuşmak istermisi?
Ena: Hayır.
Daz: O zaman seni bir yere götürmeme izin verirmisin?
Ena: H-hayır istemiyorum.
Daz: Eminmisin? Hem seni götürmek istediğim yer neresi biliyormusunki bu kadar çabuk ref ediyorsun?
Ena: Bilmiyorum ve hayır bilmekte istemiyorum.
Daz: Tüh bu kötü oldu bende seni gençken ne zaman üzgün olsak Chuuya ile birlikte gittiğimiz bir yere götürücektim ama istemiyorsan...
Ena hâlâ göz yaşları akarken , gözlerini kısıp bana şüpheyle baktı. Ona güven vermek için gülümsedim.
Daz: Yani benimle gelicekmisin?
Kafasını yavaşça onaylarcasına salladı. Gülümseyip önünde tek dizimin üzerine çöküp göz yaşlarının ıslattığı yüzünü sildim. Daha sonra elisini tutup mafyadan ayrıldık ve gençken Chuuya'nın bana oyuncak ayıyı verdiği küçük tepeye doğru yola çıktık. Önceden burda çok vakit geçirmiştik ne zaman üzgün ya da moralimiz bozuk olsa buraya gelirdik. Burası küçük bir barış tepeside sayılabilir çünkü burda kavga etmezdika veya laf dalaşına girmezdik.
.
.
.Anlatıcı: Nakajima Atsushi
Akutagawa ile bahsettiğim tatlıcıya geldiğimiz zaman o incirli tart almıştı ben ise karemelli ve ballı sufle aldım ve evet tadını pek beğendiğim söylenemez. Tanrım bunun içindeki şeyde ne fındık falanmı gerçi fındığada hiç benzemiyor tadı gerçekten çok kötü bir dahaki sefere normal pasta alıcam bu ne ya böyle.(Evet bu yaşandı merakıma yenik düşüp ballı ve karemelli bir sufle denemiştim tadı çok kötüydü ve içine fındık değil taş koymuşlardı sanki gerçekten çok iğrençti. Belki bu adamlar güzel yapamamıştır bilemiyorum bir ara gidip daha düzgün bir yerde deneyeceğim.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Regret -Soukoku-
Genç KurguDazai söylediklerinden çok pişmandı. Asla sahip olamayacağı şeyleri elinin tersi ile itmişti. Peki şimdi ne yapıcaktı?