farklı dünyalar | altay bayındır

y i r m i ü ç

Sol elimde ki cetveli sıkıca tutup sağ elimde ki kalemle çizgiler çizdim. Aynı işlemi bir kaç kere hem sağa hem sola tekrarladıktan sonra kolumda ki saate baktım.

Saat 4 olmuştu.

Eğer saat 6'da başlayan cinsiyet partisine yetişemezsem Gözde'den yiyecek olduğum trip anlık olarak gözümün önüne geldi. Düşünmek bile tüylerimi diken diken yapmıştı.

Masamın üzerinde ki eşyaları toparlayıp, bilgisayarımı kapattım. Siyah ceketimi de üzerime giyip odadan çıktım.

Eve uğramadan direkt Gözde'lere geçecektim. Belki bir yardımım dokunurdu, karnı burnunda her şeye yetişmeye çalışıyordu ve ona kıyamıyordum.

Elim boş gitmemek adına pastaneden bir şeyler aldım.

Arabamı İrfan abinin arabasının yanına park ettim.

Kapıyı çaldığımda açan kişi Gözde olmuştu. Giydiği beyaz elbise ve kafasına taktığı taç ile o kadar güzel gözüküyordu ki..

"Gözde'm, çok güzel olmuşsun."

Gözleri parlıyordu.

"Gerçekten mi! Ece çok heyecanlıyım.."

İçeri girdim. Elimde ki paketleri mutfak masasına bıraktım.

"Yalan söyleyemeyeceğim, bende çok heyecanlıyım."

Salona geçtiğimde İrfan abi elinde ki pompa ile balonları şişiriyordu. Henüz kimse gelmemişti.

"Ece, hoşgeldin abim."

"Hoşbulduk abiciğim."

Konsepte bakmak için kış bahçesine çıktım. Organizasyon burada olacaktı. Siyah renklerinin hakim olduğu bir konsept vardı.

Mavi renkli muffinler bana gülümserken karnımın acıktığını hissettim.

Gözde çalan kapıyı açmaya giderken eş zamanlı olarak bende İrfan abiye seslendim.

"Abi ben şimdi burada ki muffinlerden bir tane çalsam ne olur?"

Hâlâ balonlarla uğraşan İrfan abi minik bir kahkaha atmıştı.

"Allah için Gözde görmeden bir tane de bana getir."

Elime aldığım muffinlerin birisi pembe diğeri ise maviydi.

Kış bahçesinden çıkıp tekrar salona girdim. Elimde ki muffinlerden pembe olanını İrfan abiye uzattım.

"Bence erkek olacak."

Isırdığım muffin belki de yediğim en güzel muffindi.

"Bende öyle hissediyorum, Gözde duymasın."

O da elinde ki muffinden ısırmıştı.

Gözde salona döndüğünde arkasında ki uzun boylu ve kıvırcık saçlı kişiyi tahmin etmek çok da zor olmamıştı.

Suratını gördüğümde istemsizce gülümsemem solmuş, ağzımdaki lokma boğazımdan geçmemişti.

"Siz muffin mi yiyorsunuz!"

İrfan abiyle göz göze geldik. Yakalanmıştık.

"Gözde'm valla kahvaltı yapmadım, onları da oraya koymuşsun gel beni ye diye bağırıyorlar."

Gözde, gözlerini benden çekip İrfan abiyi radarını aldı. İrfan abi benim suçum yok dermişcesine ellerini havaya kaldırmıştı.

Gözde'nin arkasında ki Altay, İrfan abiyle sarılmış ve tekli koltuğa oturmuştu.