y i r m i s e k i z

191 11 7
                                    

2 yıl sonra.

Önümde ki boy aynasından kendime baktım.
Saçım, makyajım, çiçeğim, gelinliğim ve yerinden çıkmak üzere olan kalbim. Hazır gibiydim. Ellerim heyecandan buz gibi olmuştu. Korkuyor muydum? Belki. Ama kalbim her şeyin üstesinden gelebilecekmişcesine çarpıyordu.

Tıklanan kapı ile kendimi incelemeyi bıraktım.

"Gel!"

Gözde, göz alıcı siyah elbisesiyle içeri girdi.

O beni, ben ise onu inceliyordum.

"Ece, çok güzel olmuşsun.."

Üzerimde fazlasıyla sade bir gelinlik olmasına rağmen gerçekten güzel olmuştum. Balık model gelinlik hevesimi içerisinde rahat edemeyeceğimi fark edince kırmıştım. Saçlarımda salık bir model tercih etmiştik. Kafamdaki taşlı taç ve duvak bu gelinliğin tamamlayıcı parçaları olmuştu.

"Teşekkür ederim Gözde'm, sende çok güzel olmuşsun."

Kapı çalınmadan pat diye açılınca korkmuştum.

"Yazdınız mı?"

Burcu'nun söylediği şeyi anlamamıştım.

"Neyi yazdık mı?"

Burcu, Gözde'ye döndü.

"Ya Gözde ben seni buraya lak lak yapmaya mı gönderdim, hani ayakkabının altına isimleri yazacaktın."

Bu söylediğine gülmeden duramadım.

Şimdi belli olmuştu karın ağrısı.

"Yazacağım zaten. Korkma seni en çok silinen yere yazacağım, evde kalmayacaksın."

Herkesin derdi farklı tabi.

Gözde, topuklu ayakkabımın altına isimleri yazarken ben fotoğraf çekiyordum. Hayatımda kaç kere gelin olacaktım sanki.

Her şey tahmin ettiğimden çok daha güzel ilerliyordu. Kapı tıklatıldıktan sonra odaya giren babama kaydı gözlerim.

"Biz bi dışarı çıkalım."

Gözde, Burcu'yu kolundan tutup dışarı sürükledi.

"Kızım... Çok güzel olmuşsun."

Sesi titremişti.

"Teşekkür ederim babacım."

Belli etmemeye çalışsa da gözleri doluyordu.

"Benim miniğim hangi ara büyüdü de evleniyor.."

Titreyen sesini düzeltmek için yutkundu.

"Olur da gittiğin yerde kendini mutlu hissetmezsen veya Altay seni üzecek bir şey yaparsa gelebilecek bir evin olduğunu unutma."

Babam kollarını açıp bana sarıldı. Dışarıdan gelen ses nedeniyle sarılmamız çok uzun sürmemişti.

"Ne demek içeriye giremezsin!"

Altay'ın sesiydi.

"Cimrilik etme boşalt ceplerini."

Gözde kapıyı açtırmıyor ve para koparmaya çalışıyordu.

Dışarıdan gelen seslere babamla birlikte kıkırdadık.

"Yemin ediyorum Kahveci ailesi olarak beni bugün soyulmuş soğana çevirdiniz."

Altay yaklaşık 2 saat önce beni arayıp sevgilim bugün evlenmeyeceğiz galiba demişti. İrfan abi para almadan berberden çıkartmamış. Mükemmel bir karı-koca uyumları vardı gerçekten..

farklı dünyalar | altay bayındırHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin