ÖLÜ RUH

57 19 2
                                    

"Kar tanesi "

Oğuz elinde tuttuğu kar tanesi şeklindeki kolyeye bakıyordu. Diğer avcunu açıp diğer kolyeye baktı. Bu kolyede de güneş vardı. Burukça gülümsedi iki kolyeye bakıp.

Kolyeleri geri cebine koyup ayağa kalktı. Hastane odasından çıktı ve koridorda yürürken ağlama ve bağrışma sesleri dikkatini çekti. Adımlarını oraya doğru yönlendirdiğinde bir adam doktorun yakasına yapışmış bağırıyor ,diğer kişiler ise ağlıyordu. Adamı oradakiler doktordan ayırınca Oğuz göz devirip ilerliyordu ki doktor ile göz göze geldi. Doktorun gözlerinde gördüğü zevk ile Oğuz doktora göz kırpıp hastaneden ayrıldı.

~~~

Berfu'dan

Duvara yaslanarak dizlerimi kendime çekmiş öylece boşluğa bakıyordum. Beni nereye getirdiklerini bilmediğim başka bir yere getirmişlerdi.

Tek dileğim buradan çabucak kurtulmaktı. En son aynadan kendime baktığımda göz altlarım çökmüş , oldukça  zayıflamıştım.

"Bu kadar hüzün fazla değil mi Berfu ? Biz son derece misafirperverizdir oysa. "

Bir anda odaya hala adını öğrenemediğim doktor girince bakışlarım ona döndü.

"Bugün biz buradan ayrılıyoruz. Ama sen kalıyorsun. "

"Fazla sessiz insanlardan hoşlanmam. Çok sinsi olurlar ,kafalarındaki düşünceler kendileri kadar sessiz değildir ama. Kendilerini pek açık etmezler. Çok sinir bozucu değil mi ? "

Cevap vermeden dik dik ona bakıyordum.

"Cevap yok. Sen normalde fazla sessiz bir kız değilsin. Fazla asi ,herkese cevabını veren. Ama Gizer 'in dedikleri seni nasıl korkuttuysa dilini yutmuş gibisin. "

Karşımda kahkaha atması ile sinirle gözlerimi kapatıp derin nefes aldım.

"KES SESİNİ " diyerek sesimi yükselttim bir anda.

"Sakin ol fazla sinir sağlığa zararlı. Bu arada duygularını kontrol etmelisin Berfu. Gördüğün gibi seni konuşturmak istedim ve konuşturdum. "

"Neyse ben artık gideyim. " dedi ve kapıya doğru gitti. Tam çıkacağı sıra ;

"Yeni kurbanlarında başarılar."

Dedi ve arkamdan kapıyı kapatıp çıktı.

Vücudum ve ruhum o kadar yorgundu ki tepkisizce öylece arkasından baktım.

○○○

Kaç saattir buradaydım bilmiyorum ama gözlerim kayıyor ,başım dönüyordu. Her an bayılacakmışım gibi hissediyordum. Odaya ne gelen vardı ne de giden . Dediği gibi gerçekten gitmiş olmamalılardı.

Odanın dışından duyduğum seslerle dikkatimi oraya verdim.

"Berfu neredesin ?"

Oğuz...

Yaşıyordu. Üstelik beni kurtarmak için gelmişti.

"Buradayım." Dedim sessiz bir şekilde. Sesimi bile çıkarmaya gücüm yetmiyordu.

Kapının sert bir şekilde açılması ile karşımda gördüğüm Oğuz ile heyecanlandım. Oğuz hızlı adımlarla yanıma kadar gelip eğildi. Elleri ile yüzümü avuçlayıp ;

"Berfu..." dedi ve beni göğsüne çekip sarıldı. Başımın dönmesi artmış etraf bulanıklaşmaya başlamıştı.

"Oğuz.. " dedim fısıldar gibi.

1-0 ÖNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin