"Amına koduğumun..."diye gürledi esmer hırsla.
"Hay senin zürriyetini ,evveliyatını sikiyim...."
Ellerine pranga gibi dolanmış anahtarlık o kadar şiddetli şıngırdıyordu ki ! Sanki kapının kilidini açacak olan anahtarı bulamamak üzerine beddua almış ,lanetlenmişti. Dışarıda deli gibi kopan fırtına zerre umrunda değildi. Sadece saçları berbat halde alnına yapışmıştı ve boncuk boncuk yüzünden alnından süzülen yağmur taneleri gözlerine akıyordu.Mahallenin girişinde tam on iki tane it saymıştı. Değil itten korkmak,Kerem hiç bir şeyden korkacak biri değildi.
İs kokusuyla sarmalanan mahallede mazgallara yağmur suları akarken Kerem motoruyla asfaltı sıyırmıştı. Hızı severdi. Hızlı yaşamayı da çok severdi.Ancak motorsiklet görünce kıçına dinamit sokulmuş gibi ürüyen itlerden haz etmiyordu. Motoruyla mahalleden tozu dumana katarak geçmek istese de çevresini saran lanet itler buna engel oluyordu.Şayet bir orospu çocuğu olsa onları incitip geçmesi saniyeler sürmezdi. Lakin onlar sadece sürü psikolojisiyle sağa sola musallat olan akılsız ve aç ,aciz yaratıklardı.
Zaten Kerem de sadece insanların canını okumayı seviyordu.
Tıknaz,sigara içmekten ciğerleri perte çıkmış olan o emlakçıyı anımsadıkça sinirleri tepesine vuruyordu. Adamın bir altmış dolaylarındaki tıknaz bedenine tezat enlemesine bir göbeği vardı. Kancalı çarpık bir burnu ve tütün kullanımından sebepli "gün batımı" turuncusuna çalan bıyıkları vardı. Bu bıyıklara bir de umumi tuvalet fayanslarına dönmüş "altın ışıltılı" dişler eşlik ediyordu. Adamın polo yaka kazağını,bel kemerini anımsıyordu. Bel kemerine sokuşturduğu dandik telefonunu ve bel kemerine bağladığı sallantılı anahtarlıkları da.
"Hacı." idi ismi.
Şayet telefonlara çıkıyor olsaydı bu sikik evde ne kadar tadilat varsa not alıp hepsini depozitodan düşürecekti Kerem. Ancak adamla kira sözleşmesi yaptıkları günden beri adama ulaşamıyordu. Bir ara dolandırıldığını bile düşünmüştü fakat anahar kendisindeydi.
Bu çöplüğe düşüş hikayesi trajikomikti. Kadıköy'de Moda sahilinde dünyanın en elit ve tarihi apartmanlarından birinde dünyaya gelmişti. Bugün değeri milyonlar eden o binada ünlülerin avukatı olan annesi Nevşin Saruhan,tüm finansçıların danışmanlığını yapan babası Ekrem Saruhan ve küçük erkek kardeşi Erim Saruhan ile birlikte kusursuz bir hayata sahipti.Ta ki erkek kardeşini öldüresiye dövene ve onun canını almaya çalışana dek sürmüştü bu saadet dolu tabloları.Erim'in okuldan bir oğlanla "biraz fazla" yakın arkadaş olması Kerem'i tamamen çileden çıkarmıştı. Erkek kardeşinin bir oğlanla hatalı yakınlaşmasını önce göz dağı vererek aşmaya çalışsa da Erim bunu savunmaya devam edince Kerem oğlanın elini yüzünü kanatana kadar dövmüş,aile saadetlerine kocaman bir balta indirmişti.
Eşcinsel eğilimleri gösteren erkek kardeşi Erim'e tüm aile çanak tutmuş,ona sevgi pıtırcığı olarak yanaşmış ve bu zorlu süreci hep beraber aile terapistleriyle halletmeye karar vermişlerdi.Bu kadar değildi. Bu kadar olamazdı! Bu aptallığı çanak sokacak hali yoktu. Çomak sokabileceği kadar sokmuş olsa da şiddet eğilimlerinden sonra ailesi kibarca Kerem'i kapı dışarı koymuştu.
Anahtarı çevirmiş ve pek de elit bir muhitte sayılmayan yeni öğrenci evine merhaba demişti. En azından Kerem kendi düzenini oluşturmak için de bir bahaneye sahip olmuştu.Artık üniversiteliydi ve kızlar eve gelip gidebilsin diye boşluk kovalamaktan yorulmuştu. Her ne kadar ailesiyle arası bozulmuş olsa da hayra vesileydi,sikik bir evde tek başına krallar gibi keyfini çatacaktı!
Balkona ayrı banyoya girerken ayrı evin içine ayrı terlik kullan Kerem. Odanda sigara içme Kerem,alkolü çok kaçırma Kerem! Kerem evden ayrılmadan önce "Küçük oğlunuza sahip çıkın önce."diyerek kapıyı çekip çıkmıştı.
Yeni evi biraz küf kokmuyor değildi. Bir oda olması sıkıntılıydı. Küçük bir salonu vardı ve o da mutfakla bitişikti. Kerem sıkıntıyla birlikte valizini kenara bırakırken kapının üzerinden anahtarını çekmişti. Güzel bir duşa ihtiyacı vardı. Tüm günün yorgunluğunu atmak istiyordu. Emlakçıyı defalarca kez arasa da Hacı isimli herif bir an olsun telefonlara dönmüyordu.
"Anahtarı ananın amına sokmadın ya."dedi Kerem mırıldanarak. "Ev hala benim,kira günü de ben senin telefonuna çıkmayayım! Aldı tabi peşin nakitleri it!"
Kerem duşa girmek üzere valizinden havlu çıkarmaya çabaladı. Çabalamıştı zira sinirle evden ayrılmadan önce ne bulduysa tıkıştırmıştı eşyalarını,bir çoğunu annesi daha sonra kargolayacaktı. Kardeşine zarar vermesinden korkulup adeta aileden afaroz edilmişti.Havluya uzanmış ve duşa adımlamak üzere duraksamıştı. Lakin bir tuhaflık vardı,içeriden su sesi geliyordu üstelik şampuan kokusu ve buhar yükseliyordu.Kerem evinde ve duşunda sezdiği garip anormali ile birlikte havluyu kavrayan elini yumruk haline getirmiş,bir anda kapıya abanarak sertçe ittirmişti. Kapı boylu boyunca savrulmuştu.
Kaynar suyla duş almakta olan masmavi saçlara sahip oğlan anadan üryandı. Çığlık savurup fayanslarda kayarak ellerini kendi bedenine siper etmiş,erkekliğini örtmeye çalışarak çığlıklarıyla banyoyu gürletmişti.
"NE İŞİN VAR EVİMDE!"diye gürlemişti ikisi de aynı anda ve devam ettiler.
"ASIL SENİN NE İŞİN VAR!"
O an Kerem özür mırıldanarak arkasını dönmüş ve mavi saçlı oğlan ise utançla havlusuna uzanıp dudak dişlemişti.
İkisinin de bildiği tek şey vardı ; emlakçı bir puşttu ve oğlanları fırına atmadan keklemişti.
--------
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuki
Romance"Şttt,lan Kukii ödül maması da veriyor mu manitan ?" Ev arkadaşının kafasına kumanda fırlatarak haykırmıştı. Bu çocuk sevgilisinin süs köpeğiydi adeta. Kerem bu velede biraz erkeklik öğretmeye ve alfalık nedir dersi vermeye kararlıydı.