Ellerinde kanlar sızıyordu,yerde kardeşinin acı dolu suratı bir çare debeleniyordu. Bu camlara yumruk atmakla aynı histi. Hem onu kırıp yok ediyor hem de kendi canını yakıyordu. Elleri acıyana kadar yumrukladığı kardeşi gür bir sesle sözde "erkek arkadaşı" olan lavuğa gitmesini yalvarıyordu. Kerem kardeşini kandırıp aklını çelen fırsatçı orospu çocuğunun üzerine de yürümüş olsa da araya giren ailesi iki genci birbirinden uzağa yollamıştı.Böyle tipleri bilirdi Kerem. Günlük,dünyevi,uçkurkeyfine harcanan günler için aptal Erim'i günden güne yok edecek ve onu bu hastalıklı dünyaya maruz bırakacaktı. Lise sona giden erkek kardeşinin aklı beş karış havadaydı ve bu manipülasyoncu şerefsiz kesinlikle oğlanın yumuşak yüzünden faydalanıyordu.
Kerem uykusundan hırsla kalkmıştı. Rüyasında bile sinirliydi,yumrukları ve dişleri sıkılıydı. Tadı tuzu kaçmıştı adeta. Zihninde durmadan kardeşiyle olan kavgası yankılanıyordu. Aptallık etmişti,kardeşinden önce onu sarmalayan ve pis emeller güden oğlancı ergen irisini tokatlamalıydı!Saat öğleden sonraydı ve Kerem'in üniversitede önemli bir sunumu vardı. Bu hafta boyunca sunumuna hazırlanması gerekiyordu.Daha da beteri sunuma kafasını veremeyecek kadar yorgundu. Okulun kütüphanesine gidip arkadaş grubuyla bir şeyleri telafi etmeye çabalayacaktı.
Kalçalarına kadar uzanan tişört haricinde çıplak cılız bacaklarıyla dikilen oğlana baktı. Kısık sesle de olsa müziksiz duramıyordu. Bass versiyonlu bir şeyler açmış,kafa sikiyordu alenen! Çarpık,cılız ve süt rengi bacakları vardı. Dizleri o kadar cılızdı ki kürdana benziyordu. Diz kapakları oraya tükürükle yapıştırılmış gibi duracak kadar çarpıktı.
Kerem oğlana tersçe bir bakış atmış ve kahve yapmak üzere "kıç" kadar olan mutfaklarına adımlamıştı.
"Goodmorning Voldemort!"diye mırıldandı Volkan yalancı bir tebessümle.
"Ne?"
"Günaydın Kerem Abicim." Oğlan elindeki krep tavasını havaya fırlatıp döndürürken sevimli bir tebessüm kondurmuştu suratına. "Pankek ve akçaağaç şurubu , ayrıca kahvatlılık gevrek ve ılık süt var,sever misin ?"
"Sen baya baya yerleşmişin eve."diye mırıldandı Kerem tek kaşını havaya kaldırıp. "Kaç gündür buradasın."
"Bir haftayı geçti."diye yanıtladı oğlan ıslık çalarak tekrar krep tavasını döndürmüştü.
"Senin pederle valide Los Angeles havasahanında yaşamıyorsa pankek ve şurup olayını fazla Amerikanvari özentisi olarak görüyorum."diye yanıtladı Kerem. Sigarasını dudaklarına kondurmuş masanın üzerindeki yiyecek bile denemeyecek aburcuburlara ters bir bakış yollamıştı. Oğlanın nasıl ve niçin bu denli çubuk krakerimsi bir formata sahip olduğuna şaşmamak gerekirdi. Bunların besin değeri sadece beş yaşında bir çocuk için kreşte oyun arası enerji sağlasın diye yeterli gelirdi zira. Bu apaçıktı.
"Aslında ben Kürt'üm."diye yanıtladı Volkan dalgınca omuz silkip. "Büyük bir aşiretin ağası gibi bir şeyim hatta. Köy benim,arazilerim var. Dönümlerce arsa ve hayvanım da var."
Kerem burnundan kahveyi çıkarana kadar gülmüştü ve esmer o kadar alaylı bir ifadeyle birlikte Volkan'ı süzmüştü ki sigarasını küllüğe bırakmak zorunda kalmıştı. "Ata Demirer,Cem Yılmaz ve Şahan Gökbakar sonrası en komiğim diyorsun ha?"
"Tabi."dedi Volkan tebessümle.
"Güzel şakaydı çocuk bir daha olmasın."
"Tabi."dedi Volkan umursamazca. "Eh,pankek yemiyosun o halde?"
"Serpmeye gideriz arkadaşlarımla,eyvallahsın genç."diye yanıtladı Kerem. "Ben gece geç gelirim,kapıyı kilitleme."
"Yani öğleden sonrası boyunca evde yoksun?"dedi Volkan irileşen gözleriyle.
"Yokum?"
"Yani akşam da olmazsın muhtemelen."diye yanıtladı Volkan hevesle.
"Geceye kadar dedik ya. Hatta belki sabaha kadar." Kerem sigarasını söndürüp kahvesinden uzun bir yudum almıştı. "Niye ki ?"
"H-Hiç.."dedi Volkan şirin bir kıkırtıyla. "Immm,ona göre yani ben de ders çalışacaktım da dağınık çalışırım biraz! Teşekkürler,bence iyi ev arkadaşı olduk ne dersin abicim ?"
"İyi olan cennete gitsin. Hacı denen elemanı bulup,düz yatırıp yandan sikecem."
"Yaparsın."dedi Volkan dudak dişleyerek. "Elbette!"
"Yazı mı tura mı?"diye mırıldandı Kerem tebessümle. Tebessüm etmişti zira Erim ile bir şeye karar vermek hususunda sıklıkla uyguladıkları metod buydu. Makarna mı yenecekti,neyli sipariş edeceklerdi ? Hepsini yazı tura mantığıyla birlikte totemleyerek yapıyorlardı.
"Ehm,tura?"
"Yazı geldi."diye mırıldandı Kerem sinirle. "Gece televizyon senindir."
"Yani.Ne geldiğini bilmiyordum istersen değiştirebilirsin ,televizyon yine senin olur?"
"Yalancı mıyım lan ben götlük yapma."diye buyurdu Kerem. "Kapıyı kitleme,evi de bok etme.Hala senden çok daha fazla söz hakkım var çöp evimizde."
"Peki.."
-----
Of Goodmorning Voldemort muhabbetini sadece kendim bildiğim için kendim güldüm galiba.
Durun.
Bellatrix cosplay yapan manyak bı ablamız Goodmorning Voldemort diye bir şarkı yazmıştı fi tarihinde.Ben de sabah alarmım yapmıştım.
Sanatsal ve rafine zevklerim üzerine tartışmaya kapalıdır.
Artık siz de bileceksiniz.
You are nottttttt Tommm Riddleeee annnnymoorreee!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kuki
Romance"Şttt,lan Kukii ödül maması da veriyor mu manitan ?" Ev arkadaşının kafasına kumanda fırlatarak haykırmıştı. Bu çocuk sevgilisinin süs köpeğiydi adeta. Kerem bu velede biraz erkeklik öğretmeye ve alfalık nedir dersi vermeye kararlıydı.