Ödül Maması?

1.4K 116 15
                                    

Volkan o gece sabaha karşı eve geldiğinde mutfak masasına yaslanmış,içi dışına çıkana dek hıçkırmıştı. Dipleri cayır cayır acıyan pembe saçlarıyla birlikte o gece canlı müziğe çıkmıştı. Bir güzel alkol kokteyleri midesine indirmiş,dans edip herkesi coşturmalı bir partinin ana kahramanı olmuştu.

Büyüdüğü konakta herkes ona "Küçük Ağa!"diye hitap ederken kuramayacağı kadar enfes düşlerdi bunlar. Taştan konağın etrafında onu yerlere eğilerek selamlayan ve elini eteğini öpmek için sıraya giren "insancıklar" olmadan normal bir biçimde eğlenmek lükstü. Hele gecenin ilerleyen saatlerinde köpük partileri,güzel kızların sahneye geçişi büyüleyici zaman dilimlerini kapsıyordu.

Ta ki Emrah ile tartışma yaşayana dek sürmüştü bu büyülü saniyeler. Volkan o gece öpüşmelerinin dozunu arttırıp bir ara Emrah'ın kucağına doğru yerleştiğinde Emrah biraz sert çıkışmıştı.Yani Volkan bunu sokak ortasında yapmıyordu,yatak odalarında ise hep yapıyordu. Anlam vermesi güç ve karmaşıktı. Arkadaşları ve onları bilen insanların yanında öpüşmek ve temastan vebalı gibi kaçmasına anlam veremiyordu! Lise zamanlarına geri dönmüş hissediyordu. Tenhalarda adını inleyerek titreyen oğlanların okul koridorlarında onu bal gibi görmezden gelme hissi gibiydi.Emrah ağır abi takınan bir tip değildi,niçin bunu fobik bir ağır abi gibi yorumlamıştı anlaması güçtü!

Üstelik Volkan henüz ona yabancı ve iki gündür bile tanımadığı bir adamla ev arkadaşı olduğu gerçeğini söylememişti. Üstelik öyle eciş bücüş bir tip de değildi Kerem yontulmamış bir öküz gibi davranmasının yanı sıra oldukça çekici biriydi. Yine de Volkan ona "Voldermort" ismini uygun görüyordu. Gençlik hali Tom Riddle'a benzediği için bir göndermeydi lakin daha çok yılansı ve burunsuz Voldermort hallerini anımsatan ruhsuz bakışlara sahipti.  

Kerem acaba ruhunu yedi parçaya bölüp hortkuluk bıraktığı için mi bu kadar ruhsuz bir tipti? Yoksa doğuştan mıydı bilmiyordu.

Volkan bir kaç hafta içerisinde ev bulmak veya bir an önce sevgilisini ikna ederek birlikte yaşama hevesi kuruyordu. Onun için İstanbul'a kadar gelmişti. Artık bir olmak istiyordu. Telefondan aylarca konuşmuşlardı,şimdi her saniye onu yanında istemek bencillik değildi !Kimi kandırıyordu ki Emrah oldukça flörtöz biriydi. Gözdesi ve aşkı kesinlikle Volkan idi. Onu uykusunda sayıklayacak kadar oğlana yanıktı. Ancak bu demek değildi ki flörtöz halleri Volkan'ı deli etmiyordu,çileden çıkarmıyordu ya da kafayı yemesine neden olmuyordu.

Volkan bu gece herkesin içinde onun kucağına oturmuş ve dudaklarına yapışmıştı zira üniversiteli gençlerden biri durmadan Emrah'ı süzüyor, Emrah da istemem yan cebime koy tavırlarıyla oğlana pas vermese de hoşuna gidercesine bıyık altı gülüyordu. Volkan tekti ve bitaneydi,eşi benzeri yoktu ancak aldatılmadığı gerçeği Emrah'ın ilgiden hoşlanmadığı anlamına gelmiyordu işte!

"Oğlanın kahverengi gözleri acaip parlakmış."

Volkan gece yarısı eczaneden bulduğu en dandik ama  denemelik lensi almıştı. Kehribar -sarı  tonlarındaki gözlerini kopkoyu kahverengi harelerle kapatırken kahverengi gözlerin kendisine daha çok yakıştığına neredeyse emindi. Ağlayarak lens batan ve kuruyan gözlerine solüsyon damlatıyordu zira  lens ters dönmüş ve göz arkasına doğru kaçıvermişti.

"Napıyosun sabah sabah mutfakta?"

Saat sabahın altısıydı şafak söküyordu ve patlıcan moru renkteki gökyüzü ile birlikte kuşlar uyanıyordu. Su içmeye ve kabustan ter atmaya kalkan Kerem yorgundu. Esmer evin içinde yalnızca iç çamaşırı ile geziniyor,dövmeli sırtını kaşıyarak esniyordu. "Bu ne be?"

"B-ben."dedi  Volkan telaşla. Pembe saçları ve kahverengi gözleriyle sabahki halinden çok daha farklı bir imajla evde geziniyordu.

"Şu çekikleri mi seviyo seninki ?"dedi Kerem alayla. 

KukiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin