Erkek Olmak

594 74 2
                                    

Ertesi sabah daha sancılı bir süreçle baş ağrısından sızlayan alnını tutan Volkan,derbeder hissediyordu. Tam manasıyla yitik hissediyordu. Gerçekten arkasında bıraktığı tüm şeyler için değen bir adam olup olmadığını bilmiyordu. Her fırsatta onu başkalarıyla kıyaslamasından yorulmuştu ancak bu tuhaf bir histi.

Sevgilisi ona ayaklarını yerden kesilmiş gibi hissettiriyordu. Öyle yumuşak ve sevecen bir hali vardı ki dokunuşları bile onu mutluluktan uçuruyordu. İlkini onunla yaşamıştı. Bunun için internette saatlerce araştırmalar yapmış,temizlenmiş hatta süslenmişti. Onun için "mavi" bir iç çamaşırı dahi satın almıştı. Sonuç olarak oğlanın yakın çevresi tarafından bir sülük muamelesi görüyordu.

O ne derse ikiletmeden yapıyordu ancak sevgilisi karşılığında onu sadece "sevilebilir" olduğu zamanlarda seviyordu. Sadece onu yanında hoş bir görünüme sahip olduğu düşüncesiyle taşıyor diyemezdi. Ancak sanalda yazışırken verilen vaatlerin aksine tam anlamıyla zıt bir istikamet sergiliyordu. Örneğin sabahları kalktığında onun  ne kadar hoş duracağını flörtöz bir biçimde söylemişti.

Aslında masum bir iltifat olan bu söz öbekleri Volkan'ın bulanık ve sığınacak liman arayan zihninde farklı biçimlerde nüfus etmişti. Onun yanında uyandığı sabahlar biyolojik saati kendini imha eden bir zamanlayıcı gibiydi. Normal zamanlarda öğlene kadar uyuyan konformist ruh hali tuzla buz oluyordu.Sabah erkenden kalkıp onun beğenebileceği şekilde banyoda kendine çekidüzen veriyor ve uyurken yanına sokulup,uyanmasını bekliyordu. Böylece sonsuza dek onu en güzel haliyle ve kusursuz bir biçimde bulacaktı.

Ev arkadaşı Kerem'i sevmemişti.

Eril bir dile sahipti. Yargılayıcı bir tipti. Bununla birlikte aşırı derece homofobik bir enerji veriyordu. En yakın arkadaşını sevgilisi sanmasaydı da eşcinsel olduğunu öğrenseydi Allah'ın yaratmış olduğu bir kul demeden zorbalayarak onu evden dışarı atabilirdi bile. Bu anlamda ondan ürperiyor ve varlığından huzursuz oluyordu. Ayrıca ailesini de deli dehşet halde özlemişti. Her ne kadar onları yeni bir hayat uğruna terk etmiş olsa da yine kendini hala savunmasız ve ailesinin evinde yorgan altı uyuyarak huzur bulan bir çocuk olarak görüyordu.

Ancak sürekli neşeli olmak zorunda hissediyordu. Sevgilisini kötü hissettirmek istemiyordu. Emrah onun için binlerce cefa çekiyordu karşılığında güleryüz beklemek en doğal hakkıydı. Yüz güldürmeyi de iyi bilirdi. Volkan o sabah perişan halde rengi akık soluk yeşil mavi saçlarını düzeltip kapıya adımlamıştı.

Bir buket papatya ile  karşılaştığında tebessüm etmişti lakin ensesinde hissettiği ölümcül bakışlar ona pek de yardımcı olmuyordu.

"Kız straponla seni mi sikiyor."dedi Kerem denen esmer çıplak gövdesine bir tişört geçirerek. "Kavga edince kızlar ne zamandır erkeklere çiçek yolluyor?"

"Dün gece için özür dilerim."dedi Volkan bir nefes verip. "Geceni mahvettim yani azıcık ama telafisini yaparımsss."

"Sonunda yılan gibi tıslamazsan anlıcam dediğini."diye buyurdu ve kahve yudumlamak üzere kupasına uzandı esmer. Koltuğa uzanıp ağrıyan başını ovalarken "Gel yanıma."diye mırıldandı.

İşte o an gelip çatmıştı. Muhtemelen homofobinin ilk cümleleri ağzından çıkacaktı. Aptal olması gerekliydi bunu yutturmak için zira dünyanın hiç bir yerinde hetero çiftler kavga ettiğinde eve çiçek yollayan kişi bir kadın olmazdı.

"Kuki,gel kuçu kuçu."diye mırıldandı Kerem alayla kaş çatarak. "Anladığın dili söylüyorum,gel gece boyu kusarak olmaz o işler."

Volkan bozulmuş bir surat ifadesiyle birlikte Kerem'e bakındığında Kerem "Çıkar telefonunu."diye emretmişti.

"Anlamadım."

"Sevgiline erkeklik yapacağız azıcık."dedi Kerem sinirle. "Erkek olmayı gösteriyorum sana. Çaput gibi seni zırlatıp durmasın diye artık."

"Ben.."dedi Volkan ürkek bir edayla. Bir yandan gerçekten Emrah'ın onun üzerinde vazgeçilmez bir şekilde "erkeksi" yanını tanımasını istiyordu diğer yandan da Kerem denen esmer onun aslında hetero bir ilişki içerisinde olmadığını anlar diye ürperiyordu. "Tamam,sen söyle ben yazacağım."

"Çiçekler için sağol ama gerek yoktu."diye mırıldandı Kerem bir sigara ateşleyip. "Ayrıca çiçek yerine kendin konuşmaya gelebilirdin,not yazdırmaya gerek olmadan."

"Anlamadım."

"Söylüyorum,yazsana."

"Tamam."

Volkan kaş çatarak mesaja bakındı. "Şey yazdı,bugün görüşmeyecek miydik zaten yazdı."

"Müsait değilim yaz."diye tembihledi Kerem alayla. "Her aradığında bulamasın oğlum sen,azıcık gizem kas."

"İyi de müsaitim."diye mırıldandı Volkan telaşla. "Hatta şimdi duşa girsem bir saate hazırlanırım ve."

"Hav hav hav."dedi Kerem ağız eğerek. "Duyduğum tek şey finonun kuyruk sallama ve sahibine havlaması."

"Abiiii,kız postalamasın beni."diye mırıldandı Volkan hüzünle.

"Senin gibi malı bırakır mı oğlum. Bak şimdi yaz şuan konuşamıyorum ben sana dönerim."

"Tamam."

Volkan duraksadı. "Ne zaman döneceğim ?"

"Dönmeyeceksin,toksiklik yap işte beklesin umut etsin."diye fısıldadı Kerem.

"Bu erkek olmak değil ki."dedi Volkan kaş çatıp. "Piçlik bu,fırlamalık."

"Aynı şey say."diye yanıtladı Kerem kahvesinden uzun bir yudum alarak. "Akşam üzeri hiç bir şey olmamış gibi emoji falan atarsın umrumda değil gibisinden ama küs de değilim tarzı,anladın ?"

"Bugün ne yapacaksın."dedi Volkan merakla.

"Ben dışarıya çıkıyorum ve kızılla olan felaketi tamamlıyorum,sen de bir zahmet şu evi hallet. İt kulübesine döndü ortam."

KukiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin