Barış uykudan uyanır-uyanmaz gülmeye başladı.Dağılan saçlarında elini gezdirerek,odasına dolan güneş ışığını izledi.Keyfi yerindeydi.
Çünkü bugün onun doğum günüydü.Güne gülerek başlarsa eğer,gülerek de bitirir diye düşündü.Telefonuna baktı.Bir sürü mesaj vardı,cevapsız aramalar.Gözleri bir tek kişiye kaydı.Fırat ona mesaj atmıştı.
Günaydın,sevgilim.Bu akşam bu özel günü birlikte geçirmeye ne dersiniz?
Mesajı okurken yüzünde sırıtma belirdi.Ondan başkasıyla geçirmek aklından bile geçmiyordu.Savaş zaten şehirde değildi,o yüzden ailesi bir akşam yemeği düzenlememişti.Bu durumu garipsememişti.Zira ailesiyle geçirilen doğum günleri aklında hoş şeylerle kalmamıştı.
Büyük bir zevkle,Sayın Savcım.Sizi bekliyor olacağım.
Mesajı tuşa basarak yolladı.Sonra telefondaki mesajların üzerinden geçti,hepsine teker teker cevap verdikten sonra yatağından kalkarak duş almaya gitti.Duşunu aldıktan sonra üzerini değişti ve kahvesini içmek üzere mutfağa doğru gitti.O sırada telefonu zil çaldı.Görüntülü arayan kişiye bakınca mutlu oldu.Saçlarını kızıla boyamış,daha da güzelleşmişti.
"Iyi ki doğdun babyyyyy.Iyi ki benim en yakın arkadaşımsın.I love you"
"Teşekkür ederim,baby.Ben de seni çok seviyorum.Bu arada saçlar yıkılıyor."
Öpücük atarak saçlarını geriye attı.Bu kızın kendisine olan hayranlığı muazzamdı.
"Yaa teşekkür ederim.Işte Büge hanım ısrar edince,deneyelim dedik.Ne yapıyorsun peki bu akşam? Fırat'la mısın?"
"Evet,akşam bana gelecek.Birlikte olacağız"
"Ne güzel ya,umarım doyunca eğlenip,gülersin baby.Tabii bensiz zor olacak ama Fırat da fena değildir."
"Yani,biraz zor olacak tabii.Ama iyidir o."
Sasha "tabii,tabii" diyen bir mimiği ile ona cevap verdi.20 dakika falan konuştuktan sonra aramayı bitirdiler.Fırat gelene kadar bir şeyler hazırlamalıydı.Düşüncesini bölen yeni bir telefon araması dikkatini ona kaydırdı.Ismi görür görmez açtı.
"Barış,güzel oğlum.Doğum günün kutlu olsun.Iyi ki doğurmuşum seni.Hep gül olur mu,oğlum? Sen gülerken çok güzel oluyorsun.O müzik hiç bitmesin kalbinde."
O müzik hiç bitmesin kalbinde.
Bu cümle Barış'ın gözlerinde pırıltı'nın belirmesine neden oldu.Doğum günlerinde annesi'nin seçtiği plak müziğinin babası tarafından kesilmeleri zihninde yeniden belirdi.Müziği babası uyuyurken,annesiyle kendi odasında dinler ve eşliğinde dans ederlerdi.Ikisi de müzik aşığıydı.
"Annem,teşekkür ederim.Senin varlığın yeter benim gülmem için.Bu akşam gelemesem de,o dansı edeceğiz seninle.Şarkıyı sana bırakıyorum."
"Çok özledim seni,Barış'ım.Çabuk gel tamam mı ?"
"Tamam,anne.Söz veriyorum."
Telefonu kapattıktan sonra derin nefes aldı.Bugün hüzünlemeyecekti.Bugün olmaz.Iyi geçecek bu doğum günü.Bu sefer iyi olacak.
Aynada kendi yansımasına beğenerek baktı.Üzerinde beyaz uzun kollu bir sweater ve siyah zincir detaylı bir kot pantolon vardı.Boynuna 2 tane kolye taktı.Şimdilerde gelmeliydi Fırat.Aşağıya indi,her şey hazırdı.Arka fonda bir müzik açtı.Zil sesi geldi.Fırat gelmişti.Kapıya doğru gitti ve açtı.
Karşısında beyaz t-shirt ve siyah ceket,elinde şarapla birlikte Fırat'ı izledi.Içeriye davet etti.Şarabı masaya bıraktıktan sonra Barış'a sarıldı.Boynundan öptü.
