"Şirkette misin hala?"
"Şirketteydim.Ama bir işle alakalı biriyle toplantı yapmaya gidiyorum.Heyecanlıyım da."
"Normal,sonuçta bu işlerle bayağı ilgilenmiyordun."
Barış,son günlerde şirketle ilgili toplantılara katılmaya başlamıştı.Babası pek belli etmese de,Barış'a eskisinden fazla güveniyordu şirketine gelince.Bu Barış'a garip hissettirmişti.Ama yeniden aile şirketiyle ilgilenmesi ona çok iyi gelmişti.Yesari gibi hissediyordu,gerçek bir Yesari.
"Öyle,haklısın.Benim şimdi gitmem lazım.Bekletmeyeyim onu.Ciao"
"Kolay gelsin."
Telefonu kapattıktan sonra,kapı tıklamasıyla dikkati ora yöneldi.
"Gir."
Içeri giren kişinin Barış olduğunu görünce bir an şaşırsa da,yüzündeki sırıtmaya engel olamadı.Ikisi de son günlerde çok yoğundular.Özlemi çok fazlaydı.
"Merhabalar,sayın savcım.Umarım böyle aniden gelişim sizi rahatsız etmedi?"
"Barış bey.Rahatsız olmadım,buyurun."
Arkasındaki kapıyı kitleyerek içeri doğru geldi.Fırat,eliyle önündeki koltuğa işaret etti.Yüzünde yavşak gülümsemesiyle koltuğa yaklaşarak oturdu.
"Toplantı için mi burdasınız?"
"Evet.Uzun zamandır ilgilenemediğim konu var da,onun için geldim."
"Neymiş o konu,merak ettim."
Barış ayağa kalkarak,Fırat'ın oturduğu deri sandalye'ye doğru gitti.Fırat'ın kucağına yerleşti.Kalçasını ittirdiğinde,ikisi de bu temasla titrediler.
"Tam olarak bu."
Dudağını onun dudağına sürterek,kokusunu içine çekti.
"Çok özledim."
Barış yavaş ama tutkuyla onu öpmeye başladı.Elleriyle onu kendisine daha fazla çekerek,aralarında mesafe bırakmadı.Fırat daha fazla dayanamayıp,Barış'ı belinden sararak,masaya oturttu.
Barış bacaklarını Fırat'ın beline sararak,onu daha fazla hissetmeye çalıştı.Fırat'ın üzerindeki ceketi çıkardı.Düymelerini açmaya başladı.Gömleğini çıkartıp,kenara fırlattı ve ellerini onun teninde gezdirmeye başladı.Bunu yaparken elleri titriyordu.
Fırat öpüşmeye ara vererek,Barış'ın üzerindekileri çıkarmaya başladı.
"Hadi,hızlı ol."
Fırat yarı sırıtmayla ona baktı.Üzerindekilerden kurtulduğunda,Barış'ın boynuna yöneldi.Köprücük kemiğinde gezinen dudakları,Barış'ın sessiz kalmasını zorlaştırıyordu.
"Bana beni nasıl özlediğinizi gösterin,Sayın Savcım."
Dudağına özlem dolu,derin bir öpücük bıraktı.Elleri kemerine giderek,onu çözmeye başladı.Çözerken gözlerini Barıştan çekmiyordu.Barış ise hem onun gözlerine hem de kemerde olan eline bakıyordu.
"Sana seni nasıl özlediğimi,nasıl istediğimi göstereceğim."
Barış'ın gözleri Fırat'ın şimdi çıplak kalan kısmına yöneldi.Yutkundu.Fırat elini onun boğaz kısmından aşağıya doğru götürdü.Barış gözlerini kapattı,Fırat'ın dokunuşuna teslim etti kendisini.Daha fazla uzatmadan,Barışla birleştirdi bedenini.Barış hissettiği ani hazla nefesi kesilmiş gibi hissetti.Fırat bir daha kendisini ona itirek,yeni bir haz dalgasını verdi ikisine de.Hareketli hızlı bir şekilde devam ediyordu.Ikisi de kısık sesle inliyordular.
Artık geleceğini hissederek,onun içinden çıktı.Ikisi de nefessiz kalmıştılar.Fırat elini Barış'ın yüzünde gezdirdi.
"Seni içime almayı seviyorum."
Kısık sesle ona cevap verdi.
"Ben de."
Yüzüne düşen kıvırcık saçını yukarı itti.Dudağına bir öpücük bıraktı.Daha sonra ikisi de giyinmeye başladılar.Barış saçlarını aynada düzelttikten sonra Fırat'a döndü.
"Bence başarılı bir toplantı oldu,Fırat Bey.Ama yine de bu konu üzerine çalışmamız gerekir kısa bir sürede."
"Haklısınız,Barış bey.Ama size tavsiyem,herkesle böyle toplantı yapmayın.Etik olmaz."
"Özel müşterilere gösterdiğim müamele bu,merak etmeyin."
Barış Fırat'a doğru eğildi ve kulağına fısıldadı.
"Başkasıyla sizin gibi olamaz,Yüce Savcım.Sizinle kavuşmak her zaman,hep çok hoş."
Fırat tatmin olmuş şekilde güldü.Barış,cümlesini bitirdikten sonra kapıya doğru gitti.
"Güzel akşamlar dilerim,Barış Bey."
"Ben de size dilerim,Yüce Savcım."
