UYARI:ilk ficimdir ben yazmamışım gibi okuyun yada direkt okumayın. İçinde bolca gurur yoksunluğu bulunur.
yürüyemeyen 20 yaşındaki Lee Felix'in babasının şirketinin batmaması için 23 yaşındaki magazin sayfalarının göz bebeği olan çapkın model hwang...
"Geçen gece Felix i görmek için sizin evinize geldim. Sen bahçede ki depoya doğru kanlar içinde ki birini sürüklüyordun. Bunu görünce sessizce oradan uzaklaştım ve sabah Felix i alması için jeongin i aradım."
Şok içinde bir changbin e bir de hyunjin e baktım.
"Ve o sürüklediğin kişi senin en yakın arkadaşındı. Felix in bana telefonda anlattığı, Felix e dokunan adam dı."
"Kes sesini! Ben böyle birşey yapmadım!"
"Öyle mi?"
Telefonun dan çektiği bir resmi gösterdi changbin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Burayı bir bahçe gibi düşünün aşklar)
"Hyunjin?"
"Ben böyle birşey yapmadım!"
~DÜN GECE~ *HYUNJİN'İN ANLATIMI İLE*
Felix in odasından çıkıp salona indim. Yeon salonda değildi. Bende orda olduğunu düşünerek bahçeye çıktım. Evet, oradaydı. Hemen karşısındaki sandalyeyi çekip oturdum. Yeon hiç beklemeden konuşmaya başladı.
"Felix gerçekten tatlı biri. Onunla daha fazla konuşmak isterim gerçekten."
Gözlerim onun gözlerinin içine bakarken o kadar ifadesizdi ki sanki arkadaşıma değil bir düşmanıma bakıyor gibiydim. Boğazımı temizleyip fısıltı gibi çıkan sesimle cevabımı ona sundum.
"Konuşursun tabi. Konuşursun."
"Evleneceğim kişinin aynı ona benzemesini isterdim. Fiziken, ruhen her haliyle ona benzemesini. Onun bir ikizi olsun isterdim yada o."
Bir sinir hastası olduğumu biliyordu bu aptal. Bunu istiyordu! Bir sinir krizi geçirip ona zarar vermemi istiyordu! Beni hapse tıktırıp felix'i elde etmekti planı buna emindim!
Sanırım bu istediğini ona verecektim. Tırnaklarımı avucuma ve birçok yerime geçiriyordum. Kendime zarar vermeye başlamıştım.
Kafamı yavaşça aşağı yukarı salladım.
"Gerçekten güzel bir fiziği var. Onunla yatmak baya keyif veriyor olmalı. Tabi pespembe dudaklarını da atlamamak lazım. Onları emmek de keyif veriyordur."
Bunları söylerken yüzüne bile bakmıyordu. İstemsizce bir fısıltı çıktı ağzımdan.
"Pislik"
2 saniye yüzünde ki sırıtışı gördüm. Onu çabucak yüzünden sildi ve telefonundan saate bakarak ayağa kalktı.
"Saat baya geç olmuş ben artık gideyim"
Kendimi toparlayıp bende sakin görünmeye çalışarak ayağa kalktım. Başımı olumlu anlamda salladım.
