* Yolculuk *

155 23 1
                                    

Yemeklerimizi yedikten sonra Çınar dinlenmiş olduğunu ve arabayı kullanmak istediğini söyledi. Kubilay da arka tarafta sıkıldığı için beni de alarak Çınar'ın yanındaki koltuğa oturdu.Diğerleri de yerleştiğinde Çınar arabayı çalıştırdı ve yola çıktık. Arabada bir tarafımda Çınar diğer tarafımda Kubilay vardı. Tam uyumak için Kubilay'ın omzuna kafamı koyacaktım ki telefonumun titremesiyle arka cebimden çıkardımKimden ; Yunus Silah''Aylin, ben özür dilerim. Böyle olsun istemezdim. Bir kaç kere hastaneye gelmeye çalıştım ama Kubilay izin vermedi. Seni hala çok seviyorum.''Okuduğum mesajla ne tepki vereceğimi düşünüyordum. Kubilay'la Çınar'a baktığım zaman sohbet ettiklerini gördüm, daha fazla uzatmadan cevap yazmaya başladım.Kime ; Yunus Silah''Özür dilerim mi? Cidden mi? Hastaneye gelmeyi bırak ben mesaj atmaya bile yüz bulamasın sanıyordum. Sen o akşam oraya gelmeseydin eğer, her şey daha farklı olabilirdi. Bide yüzsüz gibi sevgilini de getirmiştin dimi ? hayatımı siktin tebrikler.''Son yazdıklarımdan sonra gözlerim dolmuştu gözlerimi kapattığım an yaş düşeceğine emindim. Tamam belki her şey Yunusun yüzünden değildi ama o akşam oraya gelmeseydi, şu anda bacaklarımı hissedecektim..Kafamı kaldırdığımda Kubilay'ın telefonuma baktığını gördüm, sonra yavaşca kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Yavaşca kollarıyla beni sardığında bende ona sarıldım. ''Üzülme,'' diye fısıldadı kulağıma ''Ne zaman ihtiyacın olursa hep buradayım, biliyorsun.''Yarım saat sonra Kubilay'ın omzuna kafamı koyarak dışarı izlerken aniden aklıma gelen fikirle kafamı kaldırdım.''Ne oldu?'' diye sordu Kubilay.''Hadi resim çekilelim, hiç üçümüzün resmi yok.'' diyerek telefonumdan retrica'yı açtım. Telefonu Kubilay'a uzatarak ''Sen çek'' dedim.İlk pozda üçümüzde gülümserken, ikinci pozda dil çıkardık, üçüncü pozda ne yapsam diye düşünürken Kubilay'la Çınar aynı anda yanaklarımdan öpmüştü ben salak gibi ekrana bakarken kendimi toparlayıp dördüncü pozda gülümseyebilmiştim.—-Molalarla 15 saat sonra sonunda Ordu/Ünye'ye varabilmiştik. Ben geldiğimiz evi incelerken Mert ve Yiğit bavulları araban indiriyordu. Sonunda herkes yanıma geldiğinde Yiğit tekerlekli sandalyeyi sürerek eve getirdi beni. Evin dışına baktığımda 2 katlı bir tatil evi olduğunu gördüm. Evin içine girdiğimizde herkes kendini koltuklara atmıştı. Bende yanlarına gittiğimde Kubilay ayağa kalkıp beni kucağına almak için geldiğinde ''Ben hallederim'' dedim. Koltuğun yanına geldiğimde ellerimi koltuğa koyup güç aldım ve yavaş hareketlerle ayağa kalkıp kendimi koltuğa bıraktım, en azından bu kadarını kendim yapabilirdim.5-10 dakika daha oturduktan sonra odaları ayırmaya başladık. Eve girdiğimizde alt katın da olduğunu gördük dışarıdan dubleks gibi görünüyordu ama bir katı daha vardı yani toplam 7 oda 2 tuvalet 1 mutfak ve 1 salon vardı. Yiğit ve Mert en alt kattaki bir odada kalacaktı, yanlarındaki odada da Çınar ve Kubilay kalacaktı. Üst katta da bir odada Şevval ve Melike kalacaktı, yan odalarını Gizem ve Ece kullanacaktı. Ben çatı katında tek kalacaktım ve o odayı alana kadar canım çıkmıştı.Kubilay ve Çınar bütün gece araba kullandıkları için direk uyumak istemişlerdi, diğerleri de yol yorgunu oldukları için odalarına gidip dinleneceklerini söylemişlerdi. Kubilay beni odama götürürken hiç konuşmuyordu odaya girdiğim an yatağımın yanındaki salıncakla gözlerim şaşkınlıkla açıldı. ''Ya Kubilay bu nereden çıktı.'' diye sevinçle kollarımı boynuna doladım. ''Senin için düşündük ama yarın tadını çıkaracaksın hadi uyu''diyerek yatağıma bıraktı beni. Yatağıma yatıp uyumaya çalıştım, yarın tatilimizin ilk günüydü ve ben her anın tadını çıkarmak istiyordum.


 ***


YENI HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin