* Tanışma yemeği *

201 29 0
                                    

Eğlenceli bir günün artından kızlarla vedalaşıp evin yolunu tuttum. Yemekten sonra Mert'ler de toplanıp film falan izleyecektik.

Havalar iyice ısınmaya başlamıştı, yavaş yavaş yazlık kıyafetlerimi ortaya çıkarıp kışlıklardan kurtulmak istiyordum. Kış mevsiminden ciddi anlamda nefret ediyordum. Soğuk hava , kalın kıyafetler , botlar , annemin her gün kat kat giyinmemi söylemesi hepsinden kurtulacaktım.

Evim buradaki alış-veriş merkezine fazla uzak değildi ama ben taksiye binmek yerine yürümeye başlamıştım yani 45 dakika falan sonra evime kavuşacaktım.

Kulaklığımı çıkarıp telefona taktıktan sonra Cem Adrian - Mutlu yıllar şarkısını açtım. Yavaş yavaş yürürken ellerimi göğsümde birleştirdim.

Yunusun yaptıklarından sonra hala aklımda olması saçmaydı, ama hala onu seviyordum. Kalbimi sikeyim diye mırıldandım içimden. Yürümeye devam ederken Cem adrian'ın kendine bağlayan sesini dinlemeye devam ettim.

40 - 45 dakika sonra eve vardığımda zile basmak yerine anahtarımla açtım kapıyı. Annemle Babamın sesi salonda yankılanıyordu. '' Yeter artık, kendi kafanda üretip kuruyorsun! Saçma düşüncelerin yüzünden beni meşgul etme! '' diye bağırdığını duydum babamın. Ahh, yine mi başlıyorduk ?

3 sene önce Annemle Babamın evlilik yıl dönümü olduğu gün. Annem bütün çalışanlarımıza izin vermişti ve benden yardım isteyerek babama çok güzel bir yemek sofrası hazırlamak istedi.

O gün bütün gün Annemle babam için hazırlık yaptık. En sevdiği yemekleri - tatlıları yaptık. Sonra ben masayı hazırlarken annem kuaföre gitti. Geri geldiğinde saçlarına şekil verdirmiş üstünde de derin sırt dekoltesi olan kısa bir elbise gitmişti.

Gerçekten çok güzel gözüküyordu. Babam işten geldiğinde çok sevinmişti, yemeklerimizi yeyip bütün gece espriler yaparak eğlenmiştik. Gece 3 gibi Annemin ağladığını duydum.

Yataktan çıkıp salona doğru gittiğimde Annemin telefonla biriyle konuştuğunu duydum, ondan sonra da olay patlak verdi zaten. Babam 1 senedir başka bir kadınla ilişkisi varmış, kadın evlenip boşanmış ve 2 tane çocuğu varmış.

Babam kadına boşandığını ve sadece benimle yaşadığını söylemiş. O akşam Annem babamı uyandırdı, babamla tartışmaya başladı sonra da sinir krizi geçirip bayıldı. Annem ben üzülürüm diye boşanmak istemedi 4-5 ay sonra da olay unutuldu ama Annemin mutsuz olduğunu görebiliyordum. Güveni kalmamıştı bir kere.

Şimdi de yine böyle bir şeyden şüphelenmişti belki de. Yani kısaca; Herkes anne babası gibi bir aşk yaşamak isterken ben öyle bir aşk yaşamaktan korkuyorum. Salona girdiğimde bütün gözler bana döndü. çekingen bir şekilde '' İyi misiniz? '' diye sordum. Babam hafif tebessüm edip '' İyiyiz kızım, ufak bir tartışma. sen akşam yemeğe katılacaksın dimi? '' diye sordu. '' Evet baba ama yemekten sonra dışarı çıkacağım. Neyse ben odama gidip hazırlanayım'' dedim.

babamda kafasını sallayınca arkamı dönüp yürümeye başladım. Odama girip yeni aldığım kıyafeti poşetten çıkarıp yatağın üstüne bıraktım. dolaptan da gerekli olan iç çamaşırlarını çıkardıktan sonra banyo ya girdim.

kısaca bir duş aldıktan sonra havluya sarılıp odama geri döndüm. Hızlıca kurulanıp iç çamaşırlarımı giydim. Elbiseyi elime aldıktan sonra son defa inceledim. Fazla kısa değildi, diz üstüydü saks mavisiydi. Elbiseyi de giydikten sonra makyaj yapmaya başladım. Makyaj yapmaktan nefret ederdim o yüzden sadece rimel sürdüm. Saçlarım kıvırcıktı ve belime kadardı. hemen taradıktan sonra kurutmaya başladım o sırada kapı zilinin sesini duydum ve bir kapı açıldı. Saçlarımı da iyice kurutup aşağı inmeye karar verdim.

Merdivenlerden indikten sonra salona geçtim. Şu anda nasıl bir tepki vereceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu. Babam beni görünce gülümsedi '' Kızım buraya gelsene, misafirlerimizle tanış. '' dedi. Babamın yanına gidip çekingen bir şekilde '' Merhaba, ben Aylin. '' dedim.

Karşımda duran 35 yaşlarındaki hanımda gülümseyip '' Merhaba, bende Nuray. '' dedi. Varlığını daha yeni fark ettiğim, benden en fazla 1-2 yaş büyük olan çocuğa baktım.

Gözleri kahverenginin en koyu donuydu. bir an ne diyeceğimi bilemedim, oda anlamış olacak ki '' Selam bende, Çınar. '' dedi. ondan sonra zaten masaya oturuldu. Çınar karşıma oturmuştu ve sürekli gözlerini üstümde hissedebiliyordum. Akşamın geri kalanı Çınarın babasının ne zaman geleceğinden - bizim okullarımız hakkında falandı. İlgimi çeken tek şey Çınarla aynı sınıfta olmamdı ve bunu özellikle babamın yaptırdığı.

Annem - Babam ve Nuray teyze çaylarını bahçede içmek istedikleri için bahçeye çıktılar. Çınar nerede bilmiyordum. Aniden bizim çocukları fazla beklettiğim aklıma geldi ve babamın yanına gidip dışarı çıktığımı söyleyecektim.

Annemle Nuray teyze bir şeye gülüşüyorlardı ve Çınar da yanlarındaydı. Babama kedi yavrusu gibi bakmaya başlayınca ne demek istediğimi anladı. '' Tamam kızım dışarı çıkabilirsin. ama fazla geç kalma.'' dedi. Bende gülümseyip kafamı salladım. Çınara baktığımda bana bakıyordu '' Sende gelmek ister misin, arkadaşlarımla tanışırsın hem.'' dedim. Çınar önce düz düz baktı sonra ayağa kalktı. Nuray teyzeye dönüp '' Tanıştığımıza çok memnun oldum, sonra görüşürüz. '' dedim. Oda gülümsedikten sonra Çınarla yürümeye başladık.

Evden çıktıktan sonra hiç konuşmadan yavaş yavaş yürüyorduk göz ucuyla ona baktığımda elleri cebinde kaldırıma bakarak bir şeyler düşünüyor gibiydi. '' Nereye gidiyoruz? '' sonunda konuşabilmişti. '' Mert diye bir arkadaşım var onlarda buluşacaktık. '' dedim.

5 dakika daha yürüdükten sonra Mert'lere gelmiştik. Zili çaldığımda '' Çok tatlı çocuklar hepsini çok seveceksin.'' dedim. Kapıyı Şevval açmıştı, önce bana sonra Çınara sonra tekrar bana baktı. ''Çınar. babamın yeni ortağının oğlu.'' diye açıkladım. Şevvale el sıkıştıktan sonra salona doğru yürümeye başladık.

Çınarı herkesle tanıştırdıktan sonra Melikenin yanına oturdum. Kubilay'ın gözü üstümdeydi ''Bir şey mi oldu ?'' dedim anlamayarak. ''Yunus, Buseyle çıkıyorlarmış.'' dedi sanki söyleyip hemen kurtulmak istiyormuş gibi. Aniden bütün gözlerin bana döndüğünü hissetmiştim ama konuşamıyordum afallamıştım. sonra ''Allah mutluluklarını daim etsin.'' dedim gülümseyerek. Aslında gülümsemem hiç içten değildi eve gidip yorganımın altına girip saatlerce uyumak istiyordum. ''Sen iyi misin?'' diye sordu Ece. ''Tabi ki iyiyim. Oturup arkasından yas tutacağımı mı sandınız? herkes halinden memnun.'' dedim bu yalana kendimi de inandırmak istermiş gibi.

Gözler hala bana dönüktü dayanamayıp ''Bana bakmayı kesin. Hadi film izleyelim artık.'' dedim. Şevval - Melike - Mert yiyecekleri hazırlamak için mutfağı gitmişti. Gizemle Ece de film arıyorlardı. Kubilay'la Yiğitte ortadan kaybolmuşlardı. Bende kalkıp Çınarın yanına oturdum. '' Sıkıldın mı?'' dedim.

Tam cevap vereceği sırada Gizem ''Off, hiç adam akıllı film yok.'' diye bağırdı. Çınar '' Leon - sevginin gücü filmini izleyebiliriz, güzel film.'' dedi. Bizde onayladık. Şevval elinde cips tabaklarıyla yanımıza geldi , Mertte içecekleri dağıttı. Kubilay'la Yiğit de gelince herkes bir yere oturdu ve filmi izlemeye başladık.

***

YENI HAYATHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin