Arabayı park edip indim ve uzun zamandır uğramadığım eve baktım. Ae-Cha'yı almaya gelmiştim. Derin bir nefes alarak içeri girdim ve kapıyı çaldım. Birkaç saniye sonra kapıyı Ae-Cha açmıştı.
Tüm gerginliğim anında giderken eğilip sarıldım. O kadar sıkı sarılıyordu ki bir ara dengemizi sağlayamamıştım. Fakat düşmeden toparlamış ve kucağıma almıştım onu.
"Çok güzel olmuşsun bebeğim"
"Teşekkürler hyung"
Gülümseyip yanağına bir öpücük bıraktım. O sırada kapıya annem gelmişti. Bakıp geri Ae-Cha'ya dönmüştüm.
"Ne zaman gelirsiniz?"
"Gelmicem kiii"
Ae-Cha'ya gülüp anneme döndüm.
"Bilmiyorum geç geliriz"
"Anladım sahip çık iyicene, başına bir şey gelmesin"
Bir şey demeden ilerlemeye başladım. Yüzüne bile bakmıyordum zaten bir şey demememi alınmazdı. Arabanın yanına geldiğinde Ae-Cha'nın yüzü düşmüştü. Kapıyı açarken ne olduğunu sordum.
"Chan hyung nerede?"
"O bizimle gelemeyecek"
Direkt bana döndüğünde gözleri hafif dolduğunu görmüştüm bu yüzden oyunu başlamadan bitirdim. Sırf oltaya getirmek için yapıyor olsa da dolu olmalarını pek sevmiyordum.
"Ağlama hemen şaka yaptım. Orda buluşucaz onunla"
"Ehehe kandırmıştım ki inandın hemen"
Gülüp kapıyı kapattım ve kendi tarafıma geçtim. Ae-Cha 5 dakikada bir nereye gittiğimizi sorup duruyordu. En sonunda geldiğimizde ise inanamamış ve sevinçten çığlık atmıştı.
Chanı arayacağım sırada girişte bizi beklediğini görmüştüm bu yüzden telefonumu geri koyarak arabadan indim ve Ae-Cha'yı da kucağıma alıp Chana yaklaştım.
"Selam"
"Selam bana ve kalbime zarar vermeyin lütfen"
Güldüğümde Chan da gülmüştü fakat Ae-Cha anlamadığı için şapşal şapşal bize bakıyordu. Yanağını öptükten sonra Chanla sarıldık. Daha sonra Ae-Cha'yı öpmeye başlamıştı. Ae-Cha güldüğü için Chan şebeklik yaparak onu öpmeye devam etmişti.
"Aahha dur artık hyung nolur"
"Peki"
Burun kıvırıp başka yerlere baktığında Ae-Cha kıkurdayıp uzanıp minik bir öpücük bıraktı yanağına. Chan anında gülümsemiş ve minik minik dans etmişti.
"Çocuk gibisin Cha hyung"
"Cha mı? Cha mı! Tamam bitti bu kadardı küstüm oynamıyorum işte al"
Chan arkasını dönüp yürümeye başladığında Ae-Cha onu tutmaya çalışmış ama yetişememişti. Bense gülerek ikiliyi izliyordum. Ae-Cha direkt dudaklarını büzdüğünde kahkaha attım. Chan lunaparka giriyordu ama Ae-Cha buna odaklanamamıştı bile.
Koşarak Chana yetiştim. Chan sırıtarak bize döndüğünde Ae-cha'nın yüzünü gördüğünde sırıtmayı kesip ciddileşmişti. Masum sevgilim benim. Her şeye bu kadar çabuk kanarsa yanmıştı.
"Hyung senin isminle benim ismim benzer ya ben ondan sana Cha demek istemiştim"
"Tamam Ae-Chan affettim"
"Ama hyung!"
"Ne? İsmimiz benzer ya güzellik ondan sana Chan demek istedim"
Ae-Cha somurttuğunda Chan gülerek yanağından makas almıştı. Daha sonrasında ise Ae-Cha gördüğü bi alete heyecanlanıp kucağımdan inmeye çalıştı. Bıraktığımda Chan kulağıma yaklaştı önemli bir şey söyleyecekmişcesine.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
På tross ,, Hyunchan
Random"Lee Felix ile sevgili olduğunuz doğru mu?" "Lee Felix de kim?"
