Soulmate -TAEGYU-

4

Taehyun

Dersim bittiğinde hızla sınıfımdan çıkmış kimsenin olmadığı bir yere oturmuştum. Yine kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye başladım.

Bir süre sonra sıkılıp gözlerimi açtığımda karşımda Beomgyuyu görmeyi beklemiyordum. "Ayh!"

"Sen de her şeyden korkuyorsun."

"Dibime girmiş bana bakıyorsun,nasıl korkmayayım?"

"Kiminle konuşuyorsun sen?"

Gelen sesle yerimden sıçrayıp yanıma baktım. "Soobin?"

"Neyin var senin? Neden kendi kendine konuşuyorsun?"

"H-hiç... Benim gitmem gerek."

"Nereye?"

Bir süre düşündüm. Ne bahane bulsam acaba?

"Şey... Kulüp toplantım var da oraya gideceğim."

"Tamam. İyi şanslar."

Yerimden kalkmış hızla üniversite binasından içeri girmiştim.

Arkamdan gelen Beomgyu'nun gülmelerini duyuyordum. Fazla öğrenci olmayan bir yere girip Beomgyu'nun da yanıma gelmesini bekledim.

"Ne oldu?" dedi.

"Ne gülüyosun be!?"

"Neden herkesden kaçıyorsun?"

"İnsanlarla fazla konuşmayı sevmiyorum."

"O oğlan senin peşini neden bırakmıyor?"

"Ne bileyim ben? Arkadaş olmak istemişti."

"Peki arkadaş mısınız?"

"Bilmem."

"Onu hiç gözüm tutmadı."

"Off boşver şimdi Soobin'i. Ben bir şey yapacaktım ama unuttum."

"Kulüp toplantım var demiştin."

"O kaçmak için bahaneydi." Saçlarımı geriye atıp olduğumuz yerden çıktım.

"Nereye gidiyorsun?"

"Kafa dinlemeye." Önüme geçip beni durdurdu.

"Biraz kalabalık ortamlara girsen olmaz mı?"

"Olmaz." diyip yürümeye devam ettim.

Basketbol sahasına gelip boş olup olmadığına baktım. Ortalıkta kimseyi görmeyince tribünlere geçip oturdum. Dizlerimi kendime çekip boş sahayı izlemeye başladım.

Beomgyu ne yaptığımı anlamamış olacak ki bir bana bir sahaya bakmıştı. "Neden sahaya bakıyorsun?"

"Bugün bana hep soru mu soracaksın?"

"Evet."

"Ne yapıyorsunuz burada?" Jungkook hyung'un yanımıza gelmesiyle ona döndük.

"Bir şey yapmıyoruz."

"O zaman çıkın buradan."

Arkasından gelen Jimin hyung onun önüne geçti. "Neden onlara karışıyorsun?"

"Sana ne!?"

"Bana bağırma."

Jungkook hyung elini yumruk yapıp derin bir nefes verdi. "Beni çıldırtmak mı istiyorsun? Sen kimsin de benimle konuşma hakkını kendinde buluyorsun!?"

"Ruh eşinim." Jimin hyung çok rahattı. Ondan korkuyor gibi gözükmüyordu.

Jungkook hyung Jimin hyung'u yakasından tutup sinirle konuştu. "Sendeki bu rahatlık nereden geliyor!?"

"Ben de senin gibi birinin ruh eşim olmasından memnun değilim Jungkook! Ama yapacak bir şeyimiz yok. Birbirimizden uzaklaşırsak neler olacağını bilmiyorsun."

"Umrumda mı!? Defol git hayatımdan,ne olacağı umrumda değil!"

"Tamam,sen istedin."

Jimin hyung gittikten sonra Jungkook hyung bize sinirle dönüp gitmemizi söylemişti. Kükremişti de diyebiliriz.

Oradan çıkıp kendimi yemyeşil otların üstüne attım. Arkamdan Beomgyu da gelmiş yanıma yatmıştı.

Ona dönüp aklımda dönen sorulardan birini sordum. "Jimin hyung neyden bahsediyordu?"

"Ruh eşleri birbirinden uzaklaşırsa acı çekerler."

"O zaman bunu Jungkook hyung'a söylememiz gerekmez mi?"

"Söylemek istesek de bizi dinlemeyecektir. Boşver onları,biz kendi işimize dönelim."

"İşimiz?"

"Beni bir öpsen?"

"Hayır."

"Neden?"

"İlk öpücüğümü neden sana vereyim?"

"O zaman git başka birini öp sonra gelip beni öp. Böylelikle ilk öpücüğünü bana vermemiş olursun."

"Birini öpmek zorunda mıyım ya!?" Oturur pozisyona gelip kaşlarımı çattım.

"Kulağımın dibinde ne bağırıyorsun?"

Oflayıp dudaklarımı büzdüm. "Herkes ilk öpücüğünü âşık olduğu kişiye vermek ister. Ben de ilk öpücüğümü âşık olduğum kişiye vermek istiyorum."

"O zaman git âşık olduğun kişiyi öp."

Göz devirip onun da oturur pozisyona gelişini izledim. "Salak mısın yoksa salak rolü mü yapıyorsun?"

"Neden?"

"Âşık olduğum kişi olsa gider öperdim."

"Hiç bir şey demeden öpersen yanlış anlamaz mı?"

Yanımıza gelen Soobinle Beomgyu konuştu. "Bu niye senin peşine takılıp duruyor?"

"Ne biliyim."

"Taehyun artık seni gerçekten sorgulamıyorum." dedi Soobin.

"Neden?"

"Kulüp toplantın olduğunu söyledin ama buradasın. Ayrıca bir süredir yanında biri varmış gibi konuşuyorsun. Cidden neyin var?"

"Şu oğlanı bir sal artık." Jungkook hyung'un yanımıza gelmesiyle ne olduğunu anlamaz bir şekilde Beomgyu'ya baktım. O da ne olduğunu anlamamış olacak ki bana bakıyordu.

——————————